Zarrab’dan sonra Atilla muamması

ABD’de 4 Aralık’da başlayacak Reza Zarrab davası yaklaştıkça peş peşe ‘Türkiye’ye ekonomik ve siyasal operasyon yapılıyor’ söylemleri de artıyor. Zarrab’ın itirafçı olduğuna dönük iddiaların yanı sıra Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın da itirafçı olabileceği söyleniyor. 

Zarrab’ın davada sanık yerine tanık olabileceği takdirde Hakan Atilla’nın da tanık olabileceği tahmin ediliyor. Davayı yakından takip eden CHP’nin Amerika Temsilcisi Yurter Ozcan, Atilla’nın son duruşmada suçsuz olduğuna dair bir ifadede bulunduğuna dikkat çekerek şu yorumu yaptı: Yaptığı her şeyi görev gereği, talimat üzerine yaptığını söylüyor. Kendisiyle alakalı konumunu baştan beri koruyor. 95 sene ile yargılanmanın büyük bir haksızlık olduğunu düşündüğü çok net. Böyle düşünen bir insanın, çok uzun yıllar hapis cezasını göze alacağını düşünmüyorum.

95 YIL HAPİS İLE YARGILANIYORLAR

Şu ana kadar ki tartışmalardan kısa kısa hatırlatmaları evrensel okurları için derledik.

Reza Zarrab davasında Zarrab dışında Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla ve Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın da bulunduğu toplam 9 sanık yargılanıyor. Dava ile ilgili eylül ayında hazırlanan iddianamede Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Halkbank Eski CEO’su Süleyman Aslan da sanık olarak eklendi. Sanıklar hakkında bankacılık sahtekarlığı yapmaktan 30’ar yıl, İran’a uygulanan yaptırımları delmekten 20’şer yıl, kara para aklamaktan 20’şer yıl, ABD yasalarını delmek için iş birliği yapıp komplo kurmaktan 5’er yıl, bankacılık sahtekarlığı ve kara para aklama suçlamalarını defalarca işlemekten 20’şer yıl, isteniyor. Yani toplam 95 yıl isteniyor. 

DAVANIN ERTELENMESİ KAFALARI KARIŞTIRDI

Dava 4 Aralık günü başlayacak ve 27 Kasım pazartesi günü jüri üyeleri seçilecek. Zarrab Davasının Hakimi Richard Berman, savcısı ise New York Güney Bölgesi Savcı Vekili Joon Kim. Davanın 27 Kasım’da yapılacağı açıklanmıştı. Ancak tarih geçtiğimiz hafta değiştirildi. Bu gelişmeler ‘ABD ile Türkiye arasında Zarrab pazarlığı mı yapılıyor’ sorusunu doğurdu. Türkiye, bu davayı Türkiye’nin ekonomisine ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a operasyon olarak yorumluyor ve davayı 15 Temmuz darbe girişiminin devamı olarak kamuoyuna sunuyor. Hatta ‘FETÖ’nün ABD yargısına sızdığını savunuyor. Hakim Richard Berman ve Savcı Vekili Joon Kim’i de ‘FETÖ’ üyesi olmakla suçluyor. 

17- 25 ARALIK TAPELERİ DAVADA DİNLENECEK

Dava günü yaklaştıkça hükümetin telaşının artmasının nedenlerinden biri, davada 17-25 Aralık tapelerinin dilenecek olması. Ayrıca Zarrab’ın durduğu pozisyona bağlı olarak  Hakan Atilla’nın da itirafçı olabileceğine dönük tartışmalar... Çünkü bu isimler savcılıkla iş birliği yaptığı takdirde ceza indirimi alacaklar ve dava Türkiye’de bir çok ‘siyasi ayak’a kadar uzanacak. Hürriyet gazetesinden Abdulkadir Selvi bir süredir bu davanın Erdoğan’a ve bir çok siyasetçiye operasyon yapmak için ‘tuzak’ olduğunu öne sürüyor. Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı Murat Yetkin de dünkü yazısında Erdoğan’ın Atilla’nın itirafçı olabileceğine dönük bir endişe taşıdığını yazdı. 

Zarrab ile ilgili Ankara’dan farklı yorumlar var.  Zarrab, mart 2016’da ailesiyle birlikte Disney World’e yaptığı seyahat sırasında Miami’de tutuklandı ve New York’a getirildi. Zarrab’ın İran ajanları tarafından Türkiye’de öldürüleceğini, Türkiye’nin istihbarat teşkilatının güvenlik önlemi alamadığı için Zarrab’ın ABD’ye gittiği konuşuluyor. Ayrıca Zarrab için ‘Kendini kurtardı’ yorumları da yapılıyor. 

Geçtiğimiz hafta ABD Cezaevleri Bürosunun internetteki kayıtlarında Zarrab’ın 8 Kasım’da serbest bırakıldığı bilgisi yer aldı. Savcılık ise iddiaları yalanladı. Savcılar Zarrab’ın durumuna ilişkin ise ‘Sağlık durumu iyi’ dışında bir açıklama yapmazken Zarrab’ın tanık koruma programı altında olduğu da konuşulanlar arasında. 

Yine geçtiğimiz hafta Zarrab’ın avukatlarının müvekkilinden haber alamadıklarını söylemesi üzerine Türkiye ABD’ye iki kez nota verdi. ABD ise Zarrab’ın sağlık durumunun iyi olduğuna dair açıklama yaptı. 

İTİRAFÇILIK İDDİALARI

ABD’li basın kuruluşu NBC’nin internet sitesinde Zarrab’ın savcılıkla iş birliğine başladığı iddia etmişti. Bu iddianın hemen ardından Zarrab’ın duruşmaya katılmaması şüpheleri artırdı. 

4 Aralık’ta görülmesi beklenen davaya  Zarrab’ın itirafçı olduğu takdirde davaya katılıp katılmayacağı da akıllardaki bir diğer soru.  Zarrab’ın duruşmaya katılacağı belirtiliyor. Zira hakimin Zarrab’ın itirafçılığını kabul etmesi gerek. Yine ara duruşmada 17-25 Aralık tapelerinin dinlenmesinin yanı sıra, ses kaydını alanların da dinleneceği belirtildi.  

Ancak ABD’den mi Türkiye kanadından mı bu kayıtları yapanlar dinlenecek hakim bu soruya yanıt vermedi. Ara duruşmadaki çarpıcı ayrıntılardan biri de Yargıç Berman’ın , 14 Kasım itibariyle savunma ekibine, iddia makamının elinde bulunan bazı belgelerin sansürlenmiş versiyonuna erişim hakkı vermesi oldu. Buna göre “Şahıs-1” olarak bahsi geçen bir tanık ya da sanıkla ilgili çıkartılan koruma kararı kapsamında belgelere erişim kısıtlı tutuldu.  “Şahıs-1”in kim olduğu bilinmiyor.  

YURTER ÖZCAN: HAKAN ATİLLA HER ŞEYİ TALİMATLA YAPTIĞINI SÖYLÜYOR

CHP’nin Amerika Temsilcisi Yurter Özcan davayı yakından takip eden isimlerden.  Gazetemize konuşan Özcan, geçen hafta yapılan duruşmada, savunma avukatlarının erteleme talebini reddettiğine dikkat çekti. Özcan, “Jüri seçiminin ertelemesi ile ilgili iki sebep görüyorum: Birincisi pazartesi yapılan ve dışarıdan kimsenin katılamadığı kapalı oturum. İkincisi ise hakimin üçüncü şahıslar tarafından mahkeme görevlilerine ve tercümanlara yapılan uygunsuz iletişimi gündeme getirmesi oldu. Bir daha böyle bir olay yaşanırsa, bununla ilgili şikayette bulunacağını ve gerekli adımların atılacağını söyledi. Jüri isimlerinin gizli kalınması ile ilgili talep, o uygunsuz iletişimden bahsettikten sonra gündeme geldi. Hem özel hayatın gizliliği, hem de jürinin rahatsız edilmemesi için böyle bir önlem alındı” dedi. 

Hakan Atilla’nın da iş birliğine varma ihtimalini sorduğumuz Yurter Özcan “Hakan Atilla’nın avukatlık masraflarını Halkbank karşılıyor. Son duruşmada bile suçsuz olduğuna dair bir ifadede bulundu. Yaptığı her şeyi görev gereği, talimat üzerine yaptığını söylüyor. Kendisiyle alakalı konumunu baştan beri koruyor. 95 sene ile yargılanmanın büyük bir haksızlık olduğunu düşündüğü çok net. Böyle düşünen bir insanın, çok uzun yıllar hapis cezasını göze alacağını düşünmüyorum” ifadelerini kullandı. (İstanbul/EVRENSEL)