Zarrab davasında jüri bugün seçiliyor
ABD’de Reza Zarrab davasında jüri bugün seçilecek. Ancak, 'işbirliği' yaptığı iddia edilen Zarrab’ın avukatlarının duruşmaya katılmaları beklenmiyor.

ABD’de İran’a uygulanan ambargoyu deldiği gibi suçlamalarla hakkında dava açılan Reza Zarrab konusunda ABD medyasında yoğun spekülasyon sürerken, dikkatler yarın yapılacak duruşmaya çevrildi. Jüri seçilecek duruşmaya Zarrab’ın avukatlarının katılmaları beklenmiyor.
New York’ta esas duruşmalarının 4 Aralık’ta başlaması öngörülen Zarrab davası ile ilgili soru işaretleri artarken, ABD medyası, jürili duruşmaların “davanın başlıca sanığı” olarak nitelediği Reza Zarrab’ın olmadan başlaması yönündeki “yaygın” beklentisini aktarıyor.
Amerika’nın Sesi (VOA) İngilizce yayınında yer verdiği geniş haberde, davanın “siyasi ağırlığı”na dikkat çekiyor. Zarrab için “İran ve Türk olmak üzere çifte vatandaşlığı olan 33 yaşındaki bir milyoner olan Zarrab, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde işleri, Türkiye ve İran hükümetleriyle bağları var” sözlerini kullanan VOA, davanın “kötüleşmekten olan ABD-Türkiye ilişkileri" açısından taşıdığı öneme vurgu yapıyor.
‘TÜRKİYE’Yİ İLGİLENDİREN KONULARDA İŞBİRLİĞİ YAPIYOR’ SAVLARI
VOA, Zarrab’ın New York’taki federal tutukevinden açıklanmayan bir yere götürülmesinin savcılık ile “muhtemelen Türkiye’yi ilgilendiren ve (dava ile) bağlantısı bulunmayan konularda işbirliği yaptığı spekülasyonları tetiklediğini” belirtiyor.
Haberde, Reza Zarrab’ın 39 yaşındaki abisi Muhammed Zarrab ve Sanayi eski Bakanı Zafer Çağlayan dahil davada yargılanan diğer sekiz kişiden sadece Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın tutuklu bulunduğuna işaret ediliyor.
Bu arada savcıların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında herhangi bir suçlamada bulunmasa da Türk yetkililerinin davayı, “Türkiye’ye karşı bir komplo” olarak nitelediklerine dikkat çekildikten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “defalarca Başkan Donald Trump ve eski Başkan Barack Obama’dan davanın düşürülmesini istediği” de belirtiliyor.
ANLAŞMA İŞARETLERİ
Haberinde özellikle Zarrab’ın savcılarla işbirliğini yapması olasılığı üzerinde duran VOA, “Zarrab davası yaklaştıkça Zarrab’ın ABD savcılarıyla bir anlaşmayı müzakere etmekte olduğu yönündeki işaretleri var” diyor.
Haberde, resmi verilere göre New York’taki tutukevinden 8 Kasım’da “tahliye edilen” Zarrab’ın nerede olduğunun “sır” olmaya devam ettiği belirtilirken, savcılık sözcüsü Nick Base’nin VOA’ya, Zarrab’ın tutuklu olduğunu teyit etmekle detay vermekten kaçındığı kaydediliyor.
VOA, haberinde hukuk uzmanlarının Zarrab’ın federal tutukevinden tahliye edilmesini bir anlaşmanın parçası olarak savcılara konuştuğunun “işareti” olduğunu söylediklerini belirtikten sonra halen New York’taki Columbia Üniversitesi öğretim üyesi olan eski federal savcı Daniel Richman’ın değerlendirmesine yer veriyor.
Daniel Richman da “Emin olamayız ama tutuklu sanığın tahliye edilmesinin en olası izahı, FBI’nin gözetiminin altında olduğudur. Böyle bir şey ender olsa da olağandışı durumlarda olmuştu” sözlerini kullandı.
‘HAKAN ATİLLA, DURUŞMALARA KATILACAK TEK SANIK OLACAK’
Son haftalarda Zarrab’ın avukatlarının esas dava öncesi yapılan kilit duruşmalara katılmadıklarını anımsatan VOA, 30 Ekim tarihli bir yazışmaya gönderme yaparak Mehmet Hakan Atilla’nın avukatı Victor Rocco’nun da Atilla’nın “muhtemelen dava duruşmalarına katılacak tek sanık olacağını” belirttiğine dikkat çekiyor.
Diğer bir eski federal savcı olan Spiro Harrison Hukuk Firması’nın ortağı Eric Jaso da Zarrab’ın avukatlarının duruşmalara katılmamış olmalarının “Zarrab’ın hükümet ile işbirliği yaptığı” anlamına gelebileceğini de söylüyor.
VOA “Sarrab davası ile görevli federal hakimin geçen Pazartesi günü verdiği bir talimatla davanın adından Zarrab ismini çıkarıp bunun yerine Atilla’nın ismini koyması gizemi artırdı” dediği haberinde, Daniel Richman’ın “davanın adı değişmesini, Pazartesi günü duruşmadaki tek sanığın Atilla olacağının” sinyali olarak değerlendirdiğine de dikkat çekti. (ANKA)
DAVA SÜRECİ NASIL İŞLEYECEK?
ABD’nin İran’a uyguladığı ambargoyu delme, bankacılık sahtekarlığı, kara para aklama, ABD yasalarını delmek için işbirliği yapıp komplo kurma, bankacılık sahtekarlığı ve kara para aklama suçlarını birçok kez işleme suçlamaları ile karşı karşıya olan sanıklar hakkında 95’er yıl hapis cezası isteniyor.
Davanın seyrine karar verecek jüri üyelerinin seçiminin bugün tamamlanmasının ardından, jürili davanın 28-29 Kasım günü görülmeye başlanması öngörülüyor.
Mahkemeye son kez çıktığında ayak bileklerinden zincirli olarak getirilen Reza Zarrab'ın son 3 duruşmaya katılmadığı biliniyor. ABD hukuk ve adalet sistemine göre, yargılanan sanıkların suçlu olup olmadığına mahkeme yargıcı değil, halktan oluşan jüri üyeleri karar veriyor. (DHA)
NEW YORK TIMES: ERDOĞAN İÇİN SİYASİ SONUÇLARI OLABİLİR
New York Times (NYT) gazetesinin haberinde, "Aşağı Manhattan'da bir mahkeme salonunda görülecek olan dava Türkiye'de hükümet yetkililerinin, televizyonların hatta kahve sohbetlerinin konusu" deniliyor.
Haberde "Amerikalı yetkilileri davadan vazgeçirme kampanyasının başarısız olmasının ardından, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta 'hasar kontrolünü' devreye sokarak tüm hukuki süreci karaladı" ifadeleri yer alıyor.
NYT, jüri heyeti seçiminin "Zarrab'ın savcılıkla iş birliğine başlamış olabileceği, yüksek yerlerdeki yolsuzluk ve rüşvete dair de zarar verici kanıtlar sunabileceği spekülasyonları arasında yapılacağını" belirtiyor.
Jürili yargılama süreci öncesi 16 Kasım'da yapılan son ön duruşmaya Zarrab katılmamış, Amerikan medya kuruluşu NBC, Zarrab'ın New York'ta yargılandığı davada savcılıkla iş birliğine başladığını iddia etmişti.
New York Times, Zarrab tanık koruma programına alınsa bile, savcıların Zarrab'la birlikte tutuklu bulunan eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla hakkındaki yasal süreci devam ettirmesinin beklendiğini yazıyor.
NYT, 7 sanık hakkında daha suçlama bulunduğunu, ancak bu sanıkların henüz yakalanmadığını hatırlatıyor.
NYT, Zarrab tanıklık eder ve ABD olaya karıştığı belirlenen Türk bankalarına karşı adım atarsa, bunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için siyasi sonuçları olabileceğini yazıyor.
Gazete, Zarrab'ın son ön duruşmaya katılmaması ardından, 'Türk hükümet yetkililerinin ABD'den Zarrab'ın nerede olduğu bilgisini istediğini ve Türk bakanların yabancı basın kuruluşlarına konuşarak Zarrab'ın olası tanıklığını önemsiz göstermeye çalıştığını' ifade ediyor.
Gazeteye konuşan New York merkezli danışmanlık şirketi GlobalSource Partners'tan Atilla Yeşilada "Türk hükümetinin iddiaları yalanlama boyutu, Zarrab davası ile ilgili ne kadar endişeli olduklarını gösteriyor" diyor.
19 Mart 2016'dan bu yana hapishanede bulunan Zarrab, ABD'nin İran'a uyguladığı yaptırımları yasa dışı yollarla delmek, ABD kurumlarını aldatmak ve kara para aklamakla suçlanıyor.
WSJ: İŞ DÜNYASI ALARMDA
Wall Street Journal (WSJ) gazetesi ise "Üst düzey Türk yetkililerini de kapsama ihtimali bulunan" Reza Zarrab davasının Türkiye ile ABD arasında halihazırda artmış olan tansiyonu daha da yükseltebileceğini belirtiyor.
WSJ'deki makale şöyle devam ediyor:
"Türk yetkililer davanın ABD'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı baltalama planı olduğunu iddia ediyor.
"Trans-Atlantik çapraz ateşi, iş dünyasını da alarma geçirdi. Türk bankaları hakkındaki iddialar ülkenin finans marketlerindeki itibarını zedeleyip yabancı yatırımcıyı korkutabilir ve Ankara'nın borçlanma maliyetini artırabilir.
"Türk lirası son iki ay içinde Amerikan doları karşısında yüzde 13 değer kaybetti. Uzmanlar bu düşüşten büyük oranda iki ülke arasında artan gerilimi sorumlu tutuyor.
"ABD hükümeti Zarrab'ın savcılıkla iş birliği yaptığına dair bir açıklama yapmadı. [...] Eğer Zarrab iş birliği yapıyorsa, ön duruşmalarda savcıların da atıfta bulunduğu Türk mahkemelerine sunulan belgeleri tasdik ederek ABD'deki yargı sürecine destek olabilir."
WSJ'nin kastettiği belgeler, 17-25 Aralık 2013'teki yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarında mahkemeye delil olarak sunulan telefon konuşmaları kayıtları ve yazılı dökümleri içeriyor.
AKP 17-25 Aralık operasyonlarının Fethullah Gülen taraftarı polis ve savcılarca yürütülmüş olduğunu savunuyor. (BBC TÜRKÇE)
Evrensel'i Takip Et