‘Zarrab davasının milli davaya dönüşmesi ülkeye zarar verir'

Ekim KILIÇ
New York

Reza Zarrab’ın itirafçı olacağı öne sürülen davada tek sanığın Halkbank yöneticisi Mehmet Hakan Atilla olduğu açıklandı. New York’ta duruşmayı takip eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, davanın Türkiye ekonomisini olumsuz etkilemesi durumunda bedelin halka ödetilmeye çalışılacağını söyledi. Aksünger, “Bu davanın milli davaya dönüştürülmesi ve gerçekten kumpas davası gibi görülmesinin Türkiye’ye çok büyük bir zarar vereceğini düşünüyorum” dedi.

New York’ta tutuklu olarak yargılanan ve New York Güney Bölgesi Başsavcılığı ile işbirliği yaparak itirafçı olmayı kabul ettiği öne sürülen Reza Zarrab hakim karşısına çıkmadı. Hakim Richard Berman davanın bu hafta görülmeyeceğini, davada yargılanan tek ismin eski Halkbank yöneticisi Mehmet Hakan Atilla olduğunu söyledi. “ABD Atilla'ya karşı” olarak ismi değiştirilen davaya ilişkin jüri üyelerine tanıyıp tanımadıkları sorulan listede Reza Zarrab’ın da ismi geçiyor. Zarrab’ın itirafçı olma ihtimali giderek güçleniyor. 

Davayı izleyen New York Barosu üyesi Avukat Arda Beşkardeş, davada yaşananlara ilişkin bilgi verdi. Bu duruşmada jüri üyelerinin seçildiğini belirten Beşkardeş, Amerikan hukuk sistemine göre jüri üyelerinin dava hakkında bilgisi, ön yargısı, sanıkları tanıması veya akrabalık durumunun olmaması gerektiğini vurguladı. Objektif olabilecek jüri üyelerinin seçilerek sayının giderek düştüğünü anlatan Beşkardeş, "12 tane jüri üyesi seçilmeye çalışılıyor. Onun için de 80 kişilik bir gruptan başlanıyor. Bunlar arasından 28 kişiye indiriliyor yargıç tarafından. 28 kişiye indirildikten sonra savunmanın gerekçe göstermeden buradan 10 kişiyi azad etme hakkı var. Savcılığın ise 6 kişiyi. Bunlar da düştüğü zaman 12 kişilik bir jüri oluşuyor. Bazı davalarda bu jüri için 80 kişiyi tekrar çağırıp 160 kişiye çıkmakta gerekebiliyor. Ama buradaki amaç 12’ye indirgemek" diye konuştu. 

Duruşmada davanın isminin "Amerika Atilla'ya karşı" olarak okunduğuna dikkat çeken Beşkardeş, bunun üç anlama gelebileceğini söyledi: Reza Zarrab davasının ayrı görülmesi, beraat edilmesi ya da uzlaşma yoluna girmesi. Beşkardeş, üçüncü seçeneğin en yüksek ihtimal olduğunu ifade etti.

TANIK LİSTESİ DEĞİL AMA İÇİNDEN TANIK ÇIKABİLİR

New York Times muhabiri Benjamin Weiser'inTwitter'duyurduğu potansiyel tanık listesine ilişkin sorumuzu da yanıtlayan Beşkardeş, o listenin tanık listesi olmadığını söyledi. Listede Zarrab'ın Amerikalı avukatlarının da olduğuna dikkat çeken Beşkardeş, avukatın müvekkili konusunda tanık olamayacağını söyledi. Ancak o listeden tanıkların çıkabileceğini de belirten Beşkardeş, "Fakat tanık listesi bir yerde bellidir. Filmlerde gördüğümüz gibi son dakika mahkeme kapıları çarpılıp açılarak yeni bir tanık bulduk diye bir şey yok. Tanıklar önceden belirleniyor. Mahkemeye söyleniyor. Son anda tanık bulmak milyonda bir şeydir" dedi.

‘LİSTEDE ERDOĞAN DA VAR’

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger de duruşmayı takip edenler arasındaydı. Aksünger, jüri seçimiyle ilgili jüriye sorulan listenin çok uzun olduğunu söyledi. Jüri üyelerine tanıyıp tanımadıkları sorulan liste içerisinde Zarrab’ın da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da konulduğunu belirten Aksünger, "Ama bunlar tanık veya sanık sıfatları anlamına gelmez. Zarrab’ın karşısında yazan şu, muhtemelen suç ortağı diye hala yazıyor. Demek ki Zarrab’ın bundan sonraki süreçte tamamen tanık sıfatına geçmesinide bence net olarak söyleyemeyiz" dedi.

'TÜRKİYE’DE ÜZERİ ÖRTÜLDÜ’

AKP içerisinden birçok kişinin davada iddia içerisinde olduğunu ifade eden Aksünger, Türkiye'de bu konunun soruşturulmasının üstünün kapatıldığını dile getirdi. Hükümetin bu meseleyi adeta bir milli davaya dönüştürmeye çalıştığını dile getiren Aksünger, "Ben Türkiye’nin hiçbir zaman zarara uğramasını istemem ama Türkiye’yi zora sokan insanların da tamamen suçsuzmuş gibi algılanması da çok yanlış" dedi. 
 
Davanın Türkiye ekonomisini olumsuz etkilemesi durumunda bedelin halka ödetilmeye çalışılacağını ifade eden Aksünger, şöyle konuştu: "O yüzden ben bu davanın milli davaya dönüştürülmesi ve gerçekten kumpas davası gibi görülmesinin Türkiye’ye çok büyük bir zarar vereceğini düşünüyorum. Ama bu Amerikan adaletine çok güveniyorum anlamına gelmez. Keşke memleketimizde bu işleri halletseydik de, buralarda böyle Türkiye’nin başına ne gelecek diye endişeler duymasaydık. "