CHP'li Tezcan para transferine ilişkin dekontları gösterdi
CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan Erdoğan'ın yakınlarının para transferi iddialarıyla ilgili konuştu, orijinal olduğu belirtilen dekontları gösterdi.
CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakınlarının vergi cenneti Man Adası’na milyonlarca dolar aktardığı iddiasıyla ilgili açıklama yaptı. Tezcan, para transferine ait orijinal olduğunu belirttiği dekont ve belgeleri gösterdi.
Tezcan'ın açıklaması şöyle:
'PARMAK HESABI VİCDAN HESABINI YENDİ'
"Açtırma kutuyu söyletme kötüyü derler. Mübarek cuma günü, bize kutuyu açtıracaklar. Biz, TBMM bu konuyu görüşsün dedik ama hakim irade bu konunun görüşülmesinden anlaşılan o ki rahatsız. Biz kutuyu açtık, bundan sonraki artık kutunun içinden çıkanlardan kimin rahatsız olacağı ile ilgili. Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında bir para trafiğini belgelerle açıkladı. Bellway diye bir şirket var Man Adası'nda kurulmuş, naylon şirket. Bunu unutmayın naylon şirket. Çünkü 1 sterlin sermayeli bir şirket. Türk parasıyla söylüyorum şirketin sermayesi 5 lira. 5 lira sizi buradan havaalanına götürmez. Peki bu şirketin diğer tarafında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın akrabaları var. Başkanımız salı günü bunu açıkladı, biz de konuyla ilgili önerge verdik; araştırılsın diye. Ama talebimiz AK Partili vekillerin oyuyla reddedildi. Dün TBMM'de parmak hesabı vicdan hesabını yendi.
Bizi susturmaya güçleri yetmeyecek. Bütün dünyanın imkanlarını kullansan ve üzerimize gelsen de bizi susturmaya gücün yetmeyecek.
Şimdi olayı bir hatırlayalım. Man Adası'nda bir şirket kuruluyor. Şirketin ana sözleşmesi burada. 2 Ağustos 2010 tarihinde şirket kurulmuş. Bir ortağı var; Sıdkı Ayan. Bir ortaklı, bir hisseli. Böyle bir şirketi Türkiye'de kurdururlar mı? Ayan 2 Ağustos tarihinde şirketi kurdurmuştu, bu hissesini 2.5 ay üzerinde tutmuş güya, 15 Kasım 2011 tarihinde Kazım Öztaş diye birisine devretmiş. Senaryonun isimleri bunlar. Bu isimler üzerinde yürüyen bir süreç. Kaça devretmiş, 1 sterline devretmiş. 1 ay sonra yani 15 Aralık 2011 tarihinden itibaren o söylenen para trafiği başlamış. 15 Aralık 2011 tarihi ile 4 Ocak 2012 tarihleri arasında 15 milyon dolarlık bir para trafiği var. Şirketi kuruyorsun, birine devrediyorsun, bir ay sonra devraldığın kişiyle bir para trafiği başlıyor.
TEK TEK DEKONT GÖSTERDİ
Olayı hatırladık. Şimdi bize dediler ki bu belgeler sahte. Sahte dedikleri dekontlar; Mustafa Erdoğan 1 milyon 250 bin dolarlık dekont, bu mu sahte? Bitmedi, Ziya İlgen 1 milyon 250 bin dolarlık dekont bu mu sahte? Ahmet Bilal Erdoğan 1 milyon 450 bin dolarlık dekont bu mu sahte? Ahmet Burak Erdoğan, 2 milyon 300 bin dolarlık banka dekontu, orjinali, bu mu sahte? Mustafa Gündoğan 1 milyon 250 bin dolarlık dekont. Bu mu sahte? Hani sahteydi. Osman Ketenci, dünürü 1 milyon 250 bin dolarlık dekont. Bu mu sahte? Yine Ketenci 1 milyon dolarlık dekont bu mu sahte? Mustafa Erdoğan 2.5 milyon dolarlık dekont bu mu sahte? Ve son olarak Ziya İlgen, enişte 2.5 milyon dolarlık dekont bu mu sahte? Hangisi sahte? Bunların tamamı orijinal belgeler. Şimdi bu belgelerin tamamını size dağıtacağım.
Sahte dediler, sahte iddiası çöktü. Savcılık da istemiş vereceğiz savcılığa.
'HANGİ ŞİRKETİ SATTILAR?'
Sonra dediler ki şirket satışı için verildi bunlar. Kim söyledi, Erdoğan. Akrabalarım, yakınlarım şirketlerini sattılar, oradan para geldi, dedi. Biz para gitti diyorduk, para da gelmiş, daha vahim. Birinci soru, hangi şirketi sattılar? 15 milyon dolar bu dekontların toplamı. İkinci soru, bu sattıkları şirketin ortaklarını çıkarın. Üçüncüsü, sermayesi ne kadar bu şirketin? Biz bir şirket satışı bilmiyorduk, Erdoğan sayesinde öğrendik.
Gelelim şu ticaret meselesine. 1 sterlinlik şirkete 15 milyonluk ödeme yapılıyor. Bu nasıl ticaret?
BU NASIL TİCARET?
Şimdi vatandaşa soruyorum, 5 liralık bir şirket 60 milyonlık şirketi alıyor, varsa öyle bir şirket tabi. 60 milyonluk bu şirket de cebinde 5 lirası olan bu şirkete güvenip ticaret yapıyor. Böyle bir şey olur mu? Bu normal ve makul bir şirklet mi. Bu şirketin de kurulduğu yer adını bile bilmediğimiz bir ada da kurulmuş.
Kazım Öztaş kimdir, bu güne kadar ne kadar vergi ödemiş, geliri ne, varlığı ne bu şirketi almış? Kamuoyu bunları merak ediyor. Dünyanın her ülkesinde bu işin üzerine resmi kurumlar gider. Bu basit ticari ilişki değil.
YA KARA PARA AKLAMA, YA VERGİ KAÇIRMA
FETÖ ile okunmuş bir dolarları öğrenmiştik. Şimdi sihirli 1 sterlinleri öğrendik. Buna kim inanır. Herkes biliyor ki, bu mide bulandıran bir şey. Normal ve ahlaki ölçülerde izahı olmayan bir ilişki.
Bundan sonra insanın aklına iki şey gelir: Bir kara para aklama iki vergiden kaçma.
Bunları sizin kuru gürültünüzle milletten saklmanıza izin vermeyeceğiz. Ortada milletin vicdanını yaralayan bir ilişki vardır, bu çok açıktır. Kutuyu açtık, söyleyeceği söyledik ama zannetmeyin ki kutuyu tamamen kapattık." (HABER MERKEZİ)