Zarrab konuşuyor, dava Türkiye’ye uzanıyor, medya görmüyor
Reza Zarrab, tanıklık yaptığı 'ABD, Atilla'ya karşı' davasında dünyada şok etkisi yaratan itiraflarda bulundu ancak iktidar medyası iddiaları görmedi.
Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın "ABD'yi dolandırmak için kumpas kurmak", "Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası'nı delmek için kumpas kurmak", "Bankacılık sisteminde sahtekarlık yapmak", "Bankacılık sisteminde sahtekarlık yapmak için kumpas kurmak", "Kara para aklamak" ve "Kara para aklamak için kumpas kurmak" gerekçeleriyle 50 yıla kadar hapis ve 2 milyon dolar para cezasıyla yargılandığı davada suçunu kabul ederek itirafçı olan Reza Zarrab, 3 gün süreyle tanık sandalyesine oturdu.
Zarrab tanıklığındaki iddialarında İran’ın petrol ve gaz satışı karşılığı elde ettiği parayı, uluslararası ödemelerde kullanabilmesine Türkiye’deki siyasiler ve kamu bankalarının nasıl aracı olduğunu anlattı.
Davaya pazartesi günü devam edilecek. Salı günü ise sözün savunmaya geçmesi ve aynı zamanda Zarrab’a soru yöneltmesi bekleniyor.
Zarrab davasının Türkiye yansıması ise şöyle: 17-25 Aralık sürecinde "büyük iş adamı" olarak ilan edilen Zarrab'a bugün ajan muamelesi yapılıyor. Hatta geçtiğimiz gün "gizli kalması gereken bilgileri açıkladığı" gerekçesiyle ajanlık suçlamasıyla mal varlığına el konuldu.
Türkiye hükümetinden peş peşe yapılan açıklamalarda ise Zarrab’ın anlattıklarının ‘kumpas’ olduğu öne sürülüyor ve bu davanın 'FETÖ' organizasyonu olduğu iddia ediliyor.
İktidarya yakınlığıyla bilinen gazetelerde yer alan köşe yazılarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a "itibar suikastı" yapıldığı algısı yaratılmaya çalışılıyor. İktidar medyası Zarrab davasını ‘haber’ olarak da görmezden gelmeye devam ediyor.
Reuters haber ajansı, abonelerine "Türkler altın tüccarının davası için sosyal medyanın başında toplandı" başlığıyla duyurduğu haberde de Türkiye medyasını davanın esas haber unsurlarına yer vermemekle eleştirdi. Haberde, “Türkiye’nin siyasi ve mali konulardaki liderlerinin yasa dışı davranışları bu hafta ülkede büyük şaşkınlık yarattı ancak bazı gazetelerin bunun yerine mahkeme salonu komplolarına ve kıyafetlere odaklanması nedeniyle çok sayıda Türk habere aç kaldı” ifadeleri kullanıldı.
FİNANCİAL TİMES: ERDOĞAN TÖHMET ALTINDA
İngiliz Financial Times gazetesi, Eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın yargılandığı ve Reza Zarrab’ın tanık olarak ifade verdiği davaya yarım sayfa ayırdı. Gazete, ABD’deki yaptırımları ihlal davasının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili olarak kafalarda soru işaretleri yarattığını yazdı.
Gazeteye göre Zarrab “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve onun dostlarını da töhmet altında bırakabilecek” bir davanın odağına yerleşmiş durumda.
İran’a entrika ile petrol ve gaz karşılığı milyonlarca dolar ödenerek bu ülkeye yönelik yaptırımların ihlal edildiğinin öne sürüldüğünü hatırlatan Financial Times, “Bu dava Washington ile Ankara arasındaki ilişkilerin kesilmesine yol açabilir” diyor.
3 GÜN BOYUNCA RÜŞVETİ VE USULSÜZLÜĞÜ ANLATTI
Zarrab, hayali ihracattan verilen milyonlarca dolarlık rüşvetlere, alınan talimatlardan tapelerde yer alan konuşmalara, 3 gün boyunca bu ağı nasıl kurduklarını ve kimlerin bu işin içinde olduğunu anlattı. Reza Zarrab’ın üç gündür anlattıklarından kısa derlemeler ise şöyle:
İLK GÜN: ÇAĞLAYAN’A 45-50 MİLYON AVRO RÜŞVET VERDİM
Reza Zarrab ilk gün ifadesine 2016 yılında Florida eyaletinde gözaltına alınması sürecinde yaşananları aktararak başladı. Duruşmayı takip eden Amerikalı gazeteciler, Zarrab’ın anlattıklarını Twitter üzerinden aktardı. Duruşmayı takip eden gazetecilerden Pete Brush, Zarrab’ın “İş birliği sorumluluğu kabul etmenin ve cezaevinden çıkmanın en hızlı yoluydu” dediğini aktardı.
Zarrab, davanın tutuklu sanığı Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla hakkında “Yaptırım kuralları hakkında bankadaki en bilgili kişi. Oluşturduğumuz yapının Amerikan yaptırımlarıyla uyumlu gözükmesi için katkıda bulundu” diye konuştu.
Duruşmada Reza Zarrab, Halkbank ile temasın 2012’de kurulduğunu söylese de, ilişkilerin daha eskiye dayandığını ifade etti.
Eşi Ebru Gündeş’in ünlü bir isim olması nedeniyle başlangıçta Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın kendisiyle çalışmak istemediğini söyledi. Zarrab, daha sonra konuyu dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a taşıdığını, Halkbank ile bağlantının kurulması için Çağlayan’a 45-50 milyon avro, 7 milyon dolar ve yaklaşık 2.5 milyon Türk Lirası rüşvet verdiğini söyledi.
İKİNCİ GÜN: ERDOĞAN’DAN İKİ BANKA İÇİN TALİMAT GELDİ
Reza Zarrab ikinci gün duruşmaya mahkum kıyafetiyle değil, kravatsız bir takım elbiseyle getirildi.
Zarrab bu duşmada İran Ulusal Petrol Şirketi NIOC yetkilileri ile dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan arasındaki görüşmelerden bahsetti.
Zarrab’ın ifadesine göre Süleyman Aslan, Zarrab’a, aldığı büyük riskten rahatsız olduğunu söyledi. “Bir şekilde geleceğini garanti altına almak istiyordu. (...) Zafer Çağlayan gibi o da para istiyordu” diyen Zarrab, Aslan’a ödeme yapmak için Dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’dan izin istediğini ifade etti.
Zarrab, Cumhurbaşkanı Erdoğan (Dönemin Başbakanı) ve Dönemin Hazineden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’la ilgili bazı bağlantılara değindi. “Erdoğan ve Babacan iki Türk bankasına daha -Ziraat Bankası ve VakıfBank- benimle ilgili işlemlerime yardımcı olması için de talimat verdiler.”
Reza Zarrab, bu talimatın verildiğini Zafer Çağlayan’dan öğrendiğini kaydetti.
Mahkemede Zarrab’ın şirketinin iç muhasebe kayıtlarına bakıldı.Zarrab ifadesinde ödemelerden birinin saat satın alınmasıyla ilgili olduğunu, çok sayıda saat satın alındığını söyledi. Muhasebe kayıtlarında, Süleyman Aslan’a 2 milyon avroluk ödeme yaptığı görüldü.
ÜÇÜNCÜ GÜN: YASADA AÇIK BULUP ALTIN VE GIDA TİCARETİ YAPTIK
Zarrab bu defa da Atilla ile planlayıp hayata geçirdikleri hayali ihracatı anlattı. Duruşmada dinlenen tapede Dubai aracılığıyla İran’a gıda ticareti yapıldığı, günlük hedeflenen ticaret hacminin de 10-15 milyon (Paranın cinsi belirtilmiyor) olduğu ifade ediliyor. Zarrab gıdanın hiçbir zaman gönderilmediğini söyledi.
Duruşmada Zarrab Nisan 2013’te Halkbank’ın Eski Genel Müdürü Süleyman Aslan ve Halkbank Eski Yöneticisi Hakan Atilla ile yaptığı toplantıda gıda ticaretinin nasıl yürütülmesi gerektiğini netleştirdiklerini anlattı.
Altın ticareti zora girince gıda ticaretine geçildiğini, ancak Atilla’nın yasalarda bir açık bulmasıyla altın ticaretine geri dönüldüğünü, daha sonra ikisinin beraber gittiğini anlattı.
Ayrıca, Zarrab “Süleyman’a ne zaman telefon etsem borçlu çıkıyorum” ifadesini kullandı. Zarrab, yardımcısı Happani’den, Süleyman Aslan’a yine rüşvet vermemek için imzasını photoshopla taklit etmesini istediğini aktardı. (HABER MERKEZİ)