Ankara’nın İdlib hedefi ve Culani-el Kaide ayrılığı
Türkiye ile yakınlaştığı iddia edilen Tahrir Şam Lideri Culani, el Kaide'den ayrılarak İdlib'e yönelik Suriye ordusu taarruzunu engellemek istiyor.
Suriye’de Tahrir Şam Heyeti Lideri Ebu Muhammed el Culani ile el Kaide arasında yaşanan anlaşmazlık cihatçılar arasında dengeleri yeniden değiştiriyor.
Ülkede savaşın sona erme ihtimali gittikçe daha gerçekçi hale gelirken sahadaki gruplar da uluslararası güçlerle olan ilişkilerini buna göre dizayn ediyor.
Irak İslam Devleti’nin Suriye ayağını oluşturmak için geldiği Bilad-ı Şam’da, Nisan 2013’te el Kaide’ye biat ederek Ebubekir el Bağdadi’den ayrılan ve Nusra Cephesi’nin liderliğini yürüten Ebu Muhammed el Culani, Temmuz 2016’da Şam’ın Fethi Cephesi’ni kurmuştu. Culani, yeni örgütün “dış güçlerle bağlantılı” olmadığını öne sürerek el Kaide’den ayrıldığı imasında bulunmuştu.
IŞİD’in sahada güç kaybettiği ve Körfez ülkeleri, Türkiye ve Batı’nın “ılımlı” grup arayışında olduğu bir dönemde gerçekleşen bu ayrılık ilanının Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad es Sani’nin projesi olduğu öne sürülmüş, Culani’nin Batı medyasında röportajları yayınlanmıştı. Ancak grubun aslında el Kaide’den bağımsız olmadığı Ocak 2017’de Tahrir Şam Heyeti’nin kuruluşuyla ortaya çıktı. Halep yenilgisi, Türkiye-Rusya yakınlaşması ve Astana süreciyle gündeme gelen Tahrir Şam Heyeti oluşumu, Ahrar Şam başta olmak üzere Türkiye ve diğer ülkelerin desteğine sahip grupların bölünmesine sebebiyet vermiş, yaz aylarındaki “iç savaş”la grubun İdlib’in tek hakimi olmasıyla sonuçlanmıştı.
Ancak Suriye ordusunun hakimiyetini güçlendirdiği, IŞİD’in haritadan silindiği, Türkiye, Rusya, İran’ın Astana muhabbetini ilerlettiği, İdlib’in bu 3 ülke arasında ‘gerilimi azaltma bölgesi ilan edildiği’ koşullar Culani’yi bir kez daha saf değiştirmeye itti.
Rusya, İran ve Suriye yönetiminin ülkede el Kaide’nin varlığına izin vermeyecek oluşu ve bunun İdlib’i askeri hedef haline getirmesinin Culani’yi Ankara’ya yakınlaştırdığı yorumu yapılıyor. Kuveyt merkezli er Rai’nin Ortadoğu Muhabiri Elijah J. Magnier, “Culani’nin yeni(son olmayacağı kesin) emirinin Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğu görülüyor” derken “Culani’yi Türkiye’nin arkasına iten şey Kremlin ve Ankara arasındaki anlaşma. Türkiye, İdlib’in Suriye ordusu taarruzundan korunmasını ve böylece bölgenin Suriye’nin kuzeyindeki Türkiye etki alanına eklenmesini sağlamaya çalışıyor” ifadelerini kullanıyor.
Türkiye, Astana'da varılan mutabakat sonrası İdlib'e kuzeyden giriş yapmış ancak herhangi bir Tahrir Şam Heyeti mukavemetiyle karşılaşmamıştı. Türkiye ile Tahrir Şam arasında, TSK'nin PYD kontrolündeki Afrin'e yönelmesi konusunda anlaşmaya varıldığı iddia edilmişti.
EL KAİDE, TUTUKLAMALARA TEPKİ GÖSTERDİ
Tahrir Şam Heyeti’nde son dönemde önemli el Kaide figürlerinin tutuklanmasının ardında da örgütün el Kaide’yle bağlarını kopardığını göstermek istemesi yatıyor.
Tahrir Şam Heyeti, ‘yapı içinde yaşanan tartışmaların rejime karşı verilen savaşı baltaladığı’ gerekçesiyle muhalif kişiliği ile öne çıkan bazı kişilerin tutuklandığını açıkladı.
Bu kişilerin eski Sözcü Sami el Ureydi, askeri komutanlar Ebu Culeybib el Ürdüni, Hamam Askeri ve Hallad el Ürdini, Ebu el İslam el Diri, Ebu Abdülkerim el Horasani, Ebu Abdülkerim el Mısri ve Ebu Musab el Libi olduğu belirtildi. Ebu el Kassam el Ürdüni’nin ise kaçtığı öğrenildi.
El Kaide Lideri Eymen ez Zevahiri, kasım ayı sonunda yayınladığı mesajla tutuklamalara tepki gösterdi ayrıca Nusra’nın kendilerine olan biatını geri çektiğine yönelik açıklamasını kabul etmediğini vurguladı. Zevahiri, Culani’nin adını anmasa da “Tahrir Şam’ın el Kaide’den ayrılmasının onları Amerikan bombalarının hedefi olmaktan kurtarmayacağını” söyledi. Zevahiri, Tahrir Şam ve diğer gruplar içerisindeki el Kaide yanlılarına “birlik” çağrısı yaptı.
Tutuklamalar, Tahrir Şam Heyeti içerisinde de tepkilere neden oldu. Tüm bu gelişmeler, el Kaide’nin yakın dönemde Suriye’de yeni bir yapılanmaya gidebileceğini gösteriyor. (DIŞ HABERLER)