Kaçırılan üniversite öğrencisi Zelal Topçul bulundu

Mersin'de evlenme teklifini reddettiği akrabası tarafından bindiği minibüsten zorla indirilerek kaçırılan hemşirelik bölümünde okuyan Zelal Topçul, bulundu. Kaçırılma olayının ardından birçok adrese baskınlar düzenledi. Mersin'in Akdeniz İlçesi Çay Mahallesi'nde, Derviş Topçul'un akrabasına ait bir adrese düzenlediği operasyonda Zelal Topçul'a ulaşan ekipler, olaya karışan 4 şüpheliyi de gözaltına aldı.

'O ANA DÖNMEK İSTEMİYORUM'

Yaklaşık 31 saat zanlıların elinde rehin kalan Topcul, Emniyet Müdürlüğü'nde babasına sarılarak kurtarılmanın mutluluğunu yaşadı. Her şeyin  bir anda olduğunu söyleyen Topçul "Şu an iyiyim ve o ana dönmek istemiyorum. Kötü bir olaydı. Böyle olsun istemezdim. Herkes ayağa kalktı. İnşallah kimsenin başına gelmez. Babamla amcamın yanındayım, polislere teşekkür ederim. Ben iyiyim, gittiğim gibi geri geldim." dedi.

Baba Yusuf Topçul ise, "Bundan daha büyük bir mutluluk olamaz. Keşke böyle bir şey olmasaydı. Demek ki kaderde varmış. Çok şükür kızım sapasağlam geldi. Müdürümüz başta olmak üzere tüm emniyete teşekkür ederim" diye konuştu.

NE OLMUŞTU?

Mersin’de üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Zelal Topçul, evlenme teklifini reddettiği akrabası 22 yaşındaki Derviş Topçul ile ağabeyi ve arkadaşları tarafından, bindiği minibüsten indirilerek kaçırılmıştı.

Mardin'in Kızılkepe ilçesinde oturan Zelal Topçul, bu yıl Mersin Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü'nü kazandı. Kayıt yaptırıp okula başlayan Topçul ile iddiaya göre, Kızıltepe'deki akrabası Derviş Topçul evlenmek istedi. Baba Yusuf Topçul ise amcasının çocuklarına olumsuz yanıt verdi. Olumsuz yanıtın ardından ısrarını sürdüren Derviş Topçul, ağabeyi 27 yaşındaki Nurullah Topçul ve arkadaşı 22 yaşındaki Savaş Y. ile birlikte Mersin'e gelip, Zelal Topçul’u takip etmeye başladı.

 
Yurtta kalan Zelal Topçul, Akdeniz ilçesinde oturan akrabalarına gitmek için dün saat 14.30 sıralarında minibüse bindi. Şüpheliler, otomobille takip ettikleri minibüsün önünü Homurlu Mahallesi'nde yolcu indirirken kesti. Minibüse binen Nurullah Topçul, genç kadını kolundan tutup zorla indirdi. Zelal Topçul, otomobile bildirilip, bölgeden uzaklaştırıldı. Olay, güvenlik kamerasına da yansıdı.
 
Kızından haber alamayan 5 çocuk babası Yusuf Topçul, Mersin'e gelerek Zelal'in bulunması için polise şikayet dilekçesi verdi. Baba Topçul, "Kızımı istediler, ben de onlara 'Kızım okuyor, sizin çocuk işsiz güçsüz. Bu konuyu kapatın' demiştim. Mersin'e gelip kızımı kaçırmışlar" dedi.

OLAY ANINI ANLATTI

Kaçırılma anının tanığı Abdulgaffar Azğan, evinin önünde yaşanan olayı anlattı. Azğan, "Ben bahçede hayvanlarımla ilgilendim. Eve girer girmez acı bir fren sesi duydum. Kaza sandım, aceleyle dışarı çıktım. Biri yaralandı sandım. Genç bir kızı otomobile attılar ve hızla uzaklaştılar. Kızın birini götürdüler, diğer kız burada kaldı, telefon etti birilerine. Kızın kaçırıldığını söyledi. Beyaz bir araba ile kızın götürüldüğünü gördüm. Kız otomobile bindirilirken bağırıyordu" dedi.
 

MERSİN EMEK GENÇLİĞİ'NDEN TOPÇUL AÇIKLAMASI

Yaşanan olay ile ilgili Emek Gençliği Mersin İl Örgütü sosyal medya hesabı üzerinden basın metni yayınladı.

Gün geçtikçe kadınlara yönelik baskının, şiddetin arttığı bir ülkede yaşamakta olduklarını belirten Emek Gençliği'nin açıklaması şöyle: 

"Her geçen gün birçok kadın erkekler tarafından öldürülmekte, taciz ve tecavüze uğramakta. AKP hükümeti eliyle ise kadınların bugün yaşadıkları meşrulaştırılmakta ve çıkarılan yasalar, verilen yargı kararları ile bu durumlara hem zemin hazırlanmakta hem de cezasızlık ‘teşvik’ edilmektedir. Hal böyle olunca eşkıya dizilerindeki sahneleri aratmayacak şekilde bir genç kadının kendisiyle evlenmeyi reddetmemesi üzerine bindiği minibüsten kaçırılması, erkekler tarafından hak olarak görülmektedir.

Geçtiğimiz haftalarda meclisten geçen yasa ile müftülere nikâh kıyma yetkisi verilmiş, boşanmalarda ise arabuluculuk getirilmişti. Yaşanılan sorunların her biri çözüm beklerken bir de bu yasalar ile kadınlar için yaşam her geçen gün zorlaşmaktadır.  Pazar günü gerçekleşen kaçırma olayı da münferit değil, tüm bu gelişmelerin, yaşananların bir sonucudur."

Bu olayı gerçekleştirenlerin en ağır cezayı almasını talep ediklerinin belirtildiği açıklamada, tüm üniversite öğrencileri, "bu karanlık geleceğe mahkûm olmamak için" birleşmeye çağrıldı. (HABER MERKEZİ)

MERSİN KADIN PLATFORMU: ZELAL TOPÇUL DAYANIŞMA SONUCU BULUNDU

Mersin Kadın Platformu tarafından, Zelal Topçul ile ilgili yapılan açıklamada Topçul’un dayanışma sayesinde bulunduğunu belirtildi.

Kaçırılan Zelal Topçul olayı ile ilgili Mersin Kadın Platformu SES şubesinde basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı Paltform sözcüsü Canan Yüce okudu. 

Mersin Üniversitesini kazanarak Mardin'den okumaya gelen Zelal Topçul’un evlenme teklifini kabul etmediği bir akrabası tarafından kaçırıldığı belirten Yüce: “Şişirilmiş erkeklik egosunun önüne geçemeyen bu adam, kendisi gibi 5 erkeği daha örgütleyerek, organize şekilde Zelal'I herkesin gözü önünde ve kamera karşısında dolmuştan fiziksel şiddet uygulayarak indirmiştir. Kadınların kızkardeşlik bilinciyle olayı sosyal medyada duyurması ile aynı günün akşamında ‘Bir kişi daha eksilmeyeceğiz’ sözü ve çağrısı ile #ZelalNerede hashtagi açılmış, haber Türkiye gündemine oturmuştur” dedi. 

ZELAL İÇİN SOKAĞA ÇIKAN ÜÇ  KADIN GÖZALTINA ALINDI

Aynı gün Mersinin en işlek caddelerinden birinde 'Sıra arkadaşımızı geri istiyoruz' diyerek akşam saatlerinde sokağa çıkan üç kadının  polis tarafından gözaltına alındığı belirten Yüce, “Yine aynı saatlerde Mücadelemizin ve dayanışmamızın yarattığı baskıyla, üniversiteli kadın arkadaşımızı kaçırıp  alıkoyanlar yakalanmış ve kızkardeşimiz kurtarılmıştır” diye konuştu.

Zelal Topçul’un Mersin gibi bir kentte, güpegündüz herkesin gözü önünde organize bir erkek çetesi tarafından kaçırıldığını vurgulayan Yüce, şöyle konuştu: “Ve şu bilinmelidir ki kadınların, olayın takipçisi olarak örgütlenip gündem yaratmasıyla kurtarılmıştır. Bizler  kurtarılamayan veya bu şiddete maruz bırakılan bütün kadınlara, bunu reva gören erk’in,erkeklerin bu cesareti nereden aldığını biliyoruz. ‘kız kısmı da çok okumaz’, ‘kız bi kere kaçırıldıysa evlendirilir artık’, ‘kadının yeri evidir’ diyebilen geleneksel eril sözlü yasalardan alıyor. Buna benzer olayları caydırıcı şekilde cezalandırmayan  yasalardan, bu en ağır cezayı istemeyen savcılardan ve istenilen ağır cezaları “haksız tahrik indirimi’, ‘iyi hal indirimi’  gibi erkeklik indirimleriyle vermeyen  hakimlerden alıyor.

Demokratik alanı her geçen gün daha da tahrip ederek  yasaları ve TBMMyi fiilen ortadan kaldıran, vatandaşlarına temel insan haklarını dahi savunabileceği alan bırakmayan, yüzyıllardır aynı topraklarda birlikte yaşayan insanların etnik, dinsel,kültürel ve cinsiyet farklılıllarını göze sokan ötekleştirmeleriyle  birbirlerinin kuyusunu kazan muhbirler haline getiren siyasi iktidardan ve bu iktidarın 17 aydır bitmeyen hukuksuzluk düzeni olan  OHAL den alıyor.

Kadınların iradesini yok sayan, kadınların ‘Bu yasalar böyle geçmez’ diyerek karşı çıktığığı Müftülük yasasını, ‘Siz isteseniz de istemeseniz de geçecek!’diyerek, meclisten geçiren AKP ve onun Genel Başkanı olan Cumhurbaşkanından alıyor.

11 Şubat 2015 günü yine bir toplu taşıma aracında kaçırılıp tecavüz edilerek, işkence edilip öldürülen Özgecan Aslan davasında “Toplu taşıma araçları kamusal alan değildir.”diyerek ceza artırımı yapmayan hakimden; kadınların bu olaylara sahip çıkmasını kamusal bilgileri paylaşmayarak gündemden düşüren medyadan ve yöneticilerden alıyor.

25 kasımda kadınların kentte mor renkleri ile şiddete karşı ses çıkarmasını, sözlerini, şarkılarını söylemelerini tehlikeli bulan idari yetkililerden alıyor.”

“Biz kadınlar suçluları biliyor ve susmuyoruz. bu eril düzene, kadınları ikincil gören bu sözlü yasalara, kolluk kuvvetlerine, yasa koyuculara,savcı hakim ve eril iktidarın kol kola yürüttüğü erkek ittifakına, demokratik alanı yok eden OHAL’e, kadınların iradesini yok sayan siyasi iktidara karşı mücadele ediyor, dayanışmayı büyütüyoruz' diyen Yüce son olarak Zelal'ın bulunmasının dayanışma ile olduğunu belirtti. (Mersin/EVRENSEL)