05 Aralık 2017 03:32
Son Güncellenme Tarihi: 09 Aralık 2017 01:40

Reza Zarrab, ABD'deki davada neleri itiraf etti, ne söyledi?

Reza Zarrab, suçunu kabul ederek itirafçı olduğu 'ABD, Atilla'ya karşı' davasında neler söyledi, hangi isimleri dile getirdi, neleri itiraf etti?

Paylaş

ABD'de "Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası'nı delmek için kumpas kurmak", "ABD'yi dolandırmak için kumpas kurmak", "Bankacılık sisteminde sahtekarlık yapmak", "Bankacılık sisteminde sahtekarlık yapmak için kumpas kurmak", "Kara para aklamak" ve "Kara para aklamak için kumpas kurmak" gerekçeleriyle yargılanan Türkiye ve İran vatandaşı Reza Zarrab, suçunu kabul ederek savcılıkla anlaşma yaptı ve itirafçı oldu.

Peki tanık sandalyesine oturan Reza Zarrab hangi iddialarda bulundu, kimlerin adını verdi, hangi belgeleri ve tapeleri doğruladı?

‘ABD'DE TUTUKLUYKEN BİR GARDİYANA RÜŞVET VERDİM’

Zarrab, verdiği rüşvetleri itiraf etmeye muhtemelen en küçük olanından başladı. Tutukluyken bir gardiyana rüşvet verdiğini kabul eden Zarrab "Bir memura bana alkol getirmesi ve cep telefonunu kullanmama izin vermesi için rüşvet verdim" ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE’DE HAPİSTEN ÇIKMAK İÇİN RÜŞVET VERDİM’

Zarrab duruşmada Türkiye’deki hapishaneden çıkmak için ‘kısmen’ rüşvet verdiğini söyledi.

‘EGEMEN BAĞIŞ, AKTİF BANK'TA İRAN'LA İŞ YAPABİLECEĞİM BİR HESAP AÇILMASINA YARDIM ETTİ’

Reza Zarrab, dönemin AB Bakanı Egemen Bağış'ın kendisine yardımını şöyle anlattı: “Aktif Bank bana İran'la iş yapacak müşterilerin, hesap açması için özel bir izin alınması gerektiğini söyledi. Egemen Bağış, Aktif Bank'ta hesap açmam için bana yardım etti.”

‘ZAFER ÇAĞLAYAN'A 45-50 MİLYON AVRO RÜŞVET VERDİM'

Zarrab itiraflarının devamında Halkbank ile çalışmaya başladığı süreci ve bu iş birliğindeki rolü karşılığı Zafer Çağlayan'a verdiği rüşveti anlattı:

“Halkbank ile ilişkim 2012 yılında başladı fakat bağlantılarım daha eskiye dayanıyordu. Eşim (Ebru Gündeş) Türkiye'de ünlü bir sanatçı olduğu için hep göz önünde olan bir kişiydim. Bu yüzden (Halkbank eski Genel Müdürü) Süleyman Aslan ile çalışmak için fazla görünürde olan biriydim. Aslan bu nedenle benimle çalışmak istemedi. Zafer Çağlayan'la daha önce ailece gittiğimiz bir balık restoranında hesap öderken tanıştık. Daha sonra yapılan bir görüşme de Çağlayan, Halkbank’ta hesap açılması için bir bakıp geri döneceğini söyledi. Yüzyüze toplantı yaptık. Ticaretin detayı hakkında bilgi aldık. Kâr marjlarını sordu. Çağlayan, yüzde 50-50 ortak olmak koşuluyla bu ticarete aracılık edebileceğini söyledi. Çağlayan'a 45 ila 50 milyon avro arasında bir rüşvet ödedim.”

'HAKAN ATİLLA VE SÜLEYMAN ASLAN, YAPTIRIMLARIN FARKINDAYDI'

Reza Zarrab, Halkbank yöneticileri Hakan Atilla ve Süleyman Aslan'ın İran'a yönelik yaptırımların farkında olduklarını, buna karşın açık bularak ticareti organize ettiklerini öne sürdü. Zarrab'ın konuya ilişkin ifadeleri şöyle: "(Hakan Atilla için) Yaptırım kuralları hakkında bankadaki en bilgili kişi. Oluşturduğumuz yapının Amerikan yaptırımlarıyla uyumlu görünmesi için katkıda bulundu. Süleyman Aslan yaptırımların ne olduğunu ve hangi işlemlerin yaptırımları deleceğini biliyordu."

ÇAĞLAYAN’SIZ ADIM ATILMAMIŞ

Zarrab, Çağlayan’ın bilgisi olmadan hiçbir şey yapmadığını ifade etti. Reza Zarrab, Ziraat Bankası ve Vakıfbank’ın da bu işlere dahil olmak istediğini iddia etti. Reza Zarrab duruşmalarda Başbakan Erdoğan’ın adını ise şöyle andı: “Sayın Başbakan bu ticaretin başlatılması için onay ve talimat verdi. Demek istediğim, Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Babacan bu ticareti yapmaya karar vermişti” Reza Zarrab, İran’la iş yaptığı için Çin’de sorun yaşadığını ve Dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’den yardım istediğini söyledi. 

'ÇAĞLAYAN’A KOL SAATİ VERDİM'

Zarrab, Çağlayan'a yaptığı ödemelerden birinin "kol saati" olarak sunulduğunu anlattı. 2013'te gündeme gelen kol saati olup olmadığı konusunda bir açıklama yapmadı.

Reza Zarrab, Ziraat Bankası ve Vakıfbank'ın da bu işlere dahil olmak istediğini iddia etti.

‘ERDOĞAN VE BABACAN BU TİCARETİ YAPMAYA KARAR VERMİŞTİ’

Reza Zarrab duruşmalarda Başbakan Erdoğan’ın adını ise şöyle andı: "Sayın Başbakan bu ticaretin başlatılması için onay ve talimat verdi. Demek istediğim, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Babacan bu ticareti yapmaya karar vermişti" dedi.

'MUAMMER GÜLER’İN OĞLU BARIŞ GÜLERDEN YARDIM İSTEDİM'

Reza Zarrab, İran’la iş yaptığı için Çin’de sorun yaşadığını ve dönemin İçişleri bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler'den yardım istediğini söyledi. Barış Güler bu sırada Zarrab’a danışmanlık yapıyordu.  Zarrab, Muammer Güler’in Çin bankalarına referans mektubu yazması için oğlu Barış Güler’e 100 bin dolar verdiğini söyledi. Zaten Muammer Güler’in fotoğrafı dosyaya delil olarak girdi.

AHMEDİNECAD İLE BAĞLANTI KURMUŞ

Babası Hüseyin Zarrab’ın Eski İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad ile bağlantısı bilinen Reza Zarrab, kendisinin de Ahmedinecad ile bağlantısı olduğunu kabul etti. Reza Zarrab Dubai’deki, şirketi üzerinden yapılan hayali gıda ticaretini Süleyman Aslan’la birlikte nasıl kılıfına uydurduklarını anlattı. 

Zarrab iki evrakta hata yaptığını anlattı. Birincisinde, rakamı fazla yazdığı söyleyen Zarrab “İkinci hatayı buğday sevkiyatında yaptık” dedi. Reza Zarrab, Halkbank’ta altın ve gıda ticareti için ödediği en yüksek komisyonun yüzde 1 olduğunu söyledi. 

'İRAN, PETROL SATIŞINI TÜPRAŞ'A, GAZ SATIŞINI BOTAŞ'A YAPARDI'

Zarrab, duruşmada altın ticaretini şema üzerinden anlattı: "Ticaret önce İran'ın Türkiye'ye ham petrol ve gaz satmasıyla başlıyor. İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC) petrolün satışını Tüpraş'a, gazınkini Botaş'a yapardı. Onlar da NIOC'ye para borçlu olurdu. İran, dış borçlarını Türkiye ve Dubai üzerinden en az 10 işlemle ödüyordu." Zarrab, Halkbank'a gelen paranın çıkışının avro olduğunu ve Denizbank'a ise Türk Lirası olarak geldiğini ifade etti. Zarrab daha sonra Türkiye’deki şirketi Royal Group’tan aldığı altının Dubai’deki şirketine gittiği belirtti. Altının satılıp nakde çevrilecek konuma geldiğini aktardı. Zarrab, İran’ın altına ihtiyacı olmadığını, ülkenin borçlarını ödemek adına altını nakde çevirmeye ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Dubai’de yapılan işlemler aracılığıyla İran’ın uluslararası borçlarının ödenmesi amaçlanıyordu.

‘SÜLEYMAN ASLAN DA ZAFER ÇAĞLAYAN GİBİ PARA İSTİYOR’

Zarrab "Süleyman Aslan'a sürekli uyarı geliyordu. Amerika'dan, ABD'nin İran'la ilgili işlemlerden duyduğu kaygılarla ilgili uyarılardı. Aslan'ın 'içim rahat değil'  demesini 'para istiyor' şeklinde yorumladım ve bankadan çıkıp Abdullah Happani'yi (yardımcısı ) aradım. 'Tıpkı Zafer Çağlayan gibi bu da para istiyor' dedim."

HAYALİ GIDA TİCARETİNİ SÜLEYMAN ASLAN’LA KILIFINA UYDURMUŞLAR

Reza Zarrab Dubai’deki, şirketi üzerinden yapılan hayali gıda ticaretini Süleyman Aslan'la birlikte nasıl kılıfına uydurduklarını anlattı. 

BUĞDAY YETİŞMEYEN DUBAİ’DEN BUĞDAY SEVKİYATI

Zarrab iki evrakta hata yaptığını anlattı. Birincisinde, rakamı fazla yazdığı söyleyen Zarrab "İkinci hatayı buğday sevkiyatında yaptık" dedi. 

Savcı: Nasıl bir hata bu yani?
Zarrab: Dubai'da buğday yetiştirilmiyor.

'HALKBANK’A EN FAZLA YÜZDE 1 KOMİSYON ÖDEDİM'

Reza Zarrab, Halkbank'ta altın ve gıda ticareti için ödediği en yüksek komisyonun yüzde 1 olduğunu söyledi. 

MEVLÜT, BEKİR, İBRAHİM, BEYEFENDİ

Duruşmaya Zarrab hapishanedeyken yapılmış telefon kayıtları da delil olarak girdi. Ses kayıtlarında, İbrahim, Mevlüt, Bekir gibi isimler geçiyor ve bu isimlerin Zarrab’ın avukatları ile Zarrab’ı kurtarmak için diyaloga geçtiği anlaşılıyor. Zarrab ile bir kişi arasında geçen konuşmada, ‘Beyefendi’nin Başkan Obama’yı arayacağı’ bilgisi yer alıyor. Tapelerde, “Danışman bunun sadece Reza’nın sorunu olmadığını, milli mesele olduğunu söyledi” ifadesi geçiyor

‘REZA MESELESİ DEĞİL, MİLLİ MESELE’

Tapelerde, "Danışman bunun sadece Reza'nın sorunu olmadığını, milli mesele olduğunu söyledi" ifadesi geçiyor. 

DAMAT ALBAYRAK YAZIŞMADA ÇIKTI

Zarrab ile  avukatı arasında 2014 yılında geçen bazı yazışmalarla ilgili çeşitli sorular da yöneltti. Zarrab mesajların konusunun Halkbank’la ticarete yeniden başlamak olduğunu söyledi. Savcının, “Orada damat ile başlayan bir mesaj var. Bu damat kimdir?​” sorusunu ise “Berat Albayrak. Türkiye Enerji Bakanı. O dönem enerji bakanı değildi” şeklinde yanıtladı. (HABER MERKEZİ)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Gaziantep-Nizip karayolunda kaza: 5 ölü, 3 yaralı 

SONRAKİ HABER

Kılıçdaroğlu: Zarrab'a gizli belgeleri Bakanlar verdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa