Hamburg’da Marx - Das Kapital sergisi
Hamburg'daki Marx - Das Kapital sergisi, beş bölümden oluşuyor: ‘Yazma’, ‘Yayımlama’, ‘Okuma’, ‘Anlama’ ve ‘Tartışma’
Deniz TUNÇ
Hamburg
Nisan 1867’de, yani bundan 150 yılı biraz aşkın bir süre önce Karl Marx sürgünde olduğu Londra’dan Hamburg’a gelip Kapital’in birinci cildini OttoMeisner Yayınevine teslim eder ve Eylül 1867’de de birinci cilt yayımlanır. Bir ideolojinin başlangıcı, devrimlerin ateşleyicisi ve dünyaya yeni bir bakışın ilk mihenk taşı da bu anlamda Hamburg’da atılmıştır. Nitekim yayımlanışının 150. yılında Hamburg Emek Müzesi bu uzun ve daha sonlanmayan serüveni anlatan büyük bir sergiyle Karl Marx’ı ve Das Kapital’i, Marx’ın ve de Kapital’in tarihini kutladı.
‘Marx hâlâ güncelliğini koruyan soruları araştırdı: Zenginlik nedir? Nereden gelir? Mal nedir? Nasıl üretilir? Malın değeri nasıl belirlenir? Sermaye nasıl oluşur? Burada emeğin rolü ve önemi nedir? (...)Marx’a göre insanı insan yapan emektir.’
SERGİ BEŞ BÖLÜMDEN OLUŞUYOR
Sergi Das Kapital’in yazılışından günümüze kadar olan gelişimi anlatan beş bölümden oluşmaktaydı. ‘Yazma’, ‘Yayımlama’, ‘Okuma’, ‘Anlama’ ve ‘Tartışma’ durakların olduğu değişik salon ve bölümlerde ziyaretçilerin hem değişik tarihi bilgileri edinmesi sağlanıyor ve hem okuma, öğrenme, tartışma ve hatta aktif olarak alternatif davranış biçimleri geliştirmeleri teşvik ediliyor.
YAZMA SALONUNDA MARX’LA TANIŞIYORSUNUZ
Yazma salonunda Marx’la tanışıyorsunuz. Doğumundan gençlik yıllarına, ilk yazma deneyimlerine kadar pek çok belgeyle ve kaldığı evlerin maketleri, Marx ziyaretçi için bir resim olmaktan çıkıp fotoğraflarla, çizimlerle somut bir insana dönüşüyor. Kitaplardan yüzlerce çevirisini okuduğunuz ya da alıntılar yapılan Friedrich Engels’e yazdığı mektuplar önünüzde duruyor ve siz onların gerçekliğini kavrıyorsunuz. Çok okumanıza, ya da bu kadar belge içinde kaybolmanıza engel olmak için duvarlar değişik masaların üzerleri açık ve net, can alıcı alıntılarla süslenmiş. Nereye baksanız Marx’ı görüyor, okuyor ve anlıyorsunuz.
1860’LARIN HAMBURG'UNA YOLCULUK
Yayımlama salonunda 1860’ların Hamburg’una bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Nasıl bir şehir olduğunu, dönemin üretim koşullarını, işçi mahallelerini ama aynı zamanda politik merkezlerini ve Marx’ın ilişkide bulunduğu aydınların tanıtıldığı bu bölümde görsel ve işitsel kanallarla Genç Yazar Marx’ın yazarken yaşadığı sıkıntıları, kuşku ve sevinçleri anlatılıyor ve yayın öncesi gerilimi siz de hissediyorsunuz. Das Kapital’in ilk 1000 baskısından biri de bu bölümde yerini almış. Artık onu okumaya başlayabilirsiniz.
Okuma ve Anlama salonlarında ilk dikkati çeken ilk şey üst üste dizilmiş yüzlerce konserve kutusu. Hepsi beyaz kağıtla kaplanmış ve üzerlerinde siyah harflerle süpermarketlerde gördüğümüz ekmek, domates, şeker, çikolata gibi bütün mallar yerini almış. Ancak sevgi, sağlık ve eğitim de bu kutuların içine hapsedilmiş. Yani Marx’ın das Kapital’de anlattığı gibi her şey ‘meta’laştırılmış.
MARX’I ANLAMAK...
Anlama salonunun girişinde Marx’ın anlaşılması için önemli olan kavramlar olan mal, emek, değer, para, sermaye, sömürü, üretim araçları, artı-değer, kriz tavandan sarkıtılmış ki siz o kavramların dünyasına girermişçesine bir duyguya kapılıyorsunuz. Ki bunlar salonun devamında sizin için somutlaşıyor. Çünkü bu kavramlar da film, metin ve başka yollarla size daha detaylı bir şekilde sunuluyor. Bir yandan das Kapital’deki karşılaşmaları anlamanız sağlanırken diğer yandan da bir ucuna işçinin diğer ucuna patronun konumlandırıldığı uzun bir masanın ortasında iş gücünün değişik biçimlerini görerek bu iki kutup arasındaki ilişkilerden yola çıkan bir dünya görüşünün ortasına çekiliyorsunuz.
NASIL BİR DÜNYADA YAŞAMAK İSTERSİNİZ?
Serginin bu bölümünde das Kapital’in onlarca dildeki çevirisi de yerini almış.
Serginin son salonunda duvarlar ziyaretçilerin düşüncelerine ayrılmış. Burada ‘‘Zenginlik sizin için nedir? Nasıl bir dünyada yaşamak istersiniz? Daha iyi bir dünya için ne yapabilirsiniz?’’ gibi sorulara her ziyaretçi yanıt verebilir. Her dilden ve her türden yanıtlar sizi de kendi düşüncelerinizi ifade etmeye davet ediyor.
Das Kapital Almanya’da bütün zamanların en çok satılan kitabı ve Karl Marx da en büyük üç Alman düşünüründen biri olmasıyla bütün saldırı ve unutturma çabalarına rağmen önemini koruyor. Siz de bu gün yeniden yahut nihayet Marx okumaya başlayabilirsiniz. Nasıl ve hangisiyle başlayacağınız size kalmış. Marx geri döndü. O bugünümüzü 150 yıl önce görmüştü.
MARX GERİ DÖNDÜ!
“Geri döndü! Karl Marx kapitalizmin problemlerini çok önceden görmüştü” Alman Zeit gazetesi, Ocak 2017
Lisa Nienhaus Ocak ayında Zeit gazetesinde çıkan köşe yazısında ‘‘Marx okuyun!’’ çağrısında bulunuyor. Çünkü bu gün bile dünyayı anlamanın en iyi yolu dünyaya Marx’ın gözlüğüyle bakmaktır. Ancak das Kapital’i okuyan az olduğu gibi Marx’ın birikimi ve yazı üslubunun neden olduğu bariyerler nedeniyle anlamak da oldukça zor ve çoğumuz için imkansızdır. Buna rağmen Marx’ın öğretisi genel hatlarıyla en çok bilinen ekonomi politik öğretidir denebilir.