OHAL gölgesinde İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası
'OHAL ile ciddi hak ihlalleri yaşanıyor' diyen İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, retçi ve inkarcı politikalardan vazgeçilmesi çağrısı yapıyor.
Fırat TOPAL
Diyarbakır
İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası'na girerken Türkiye’de devam eden OHAL ile ciddi hak ihlali tablosuyla karşıya karşıya olduklarını söyleyen İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, bu tablodan çıkmak için çözüm olarak retçi, inkarcı politikalardan vazgeçilip, gerçekle yüzleşilmesi gerektiğini dile getirdi.
Türkiye’de bir yılı aşkın devam eden OHAL ile insan haklarında ihlallerde artışlar dikkat çekiyor. 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftasına girerken İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, bölgede ve Türkiye’de insan hakkı ihlallerine yönelik Evrensel’e değerlendirmelerde bulundu.
OHAL’DE HAK İHALLERİ ARTTI
Son bir yıllık süreçte OHAL ve devam eden çatışmalarla birlikte ülkede ciddi bir hak ihlali tablosuyla karşı karşıya olduklarını belirten Bilici “Son bir yıllık insan hakkı ihlallerine baktığımızda OHAL’in getirdiği keyfilik ve beraberinde devam eden çatışmalar hepsi üst üste binince ciddi anlamda ihlal tablosuyla karşı karşıya kalıyoruz” dedi. Yaşam hakkı ihlalinin ön planda olduğunu dile getiren Bilici, “Gerek çatışmalarda kolluk kuvvetlerinin, gerek PKK militanlarının arasında yaşamını yitirenlerin sayısında ciddi bir artış oldu. Operasyon bölgelerinde köylerde ve o alanda bulunan sakinlerin operasyondan etkilenmeleri ve onların yaşadığı ihlaller söz konusu. Devamında bu operasyonlardan kaynaklı ve OHAL’in getirdiği keyfilik sonucu çok ciddi anlamda işkence ve kötü muamele yaşanmıştır. Gerek gözaltılarda olsun gerek gözaltı dışında olsun. İşkence ve kötü muamelede ciddi bir artış olmuştur. İnsanlar keyfi bir şekilde darbediliyor, işkence ediliyor, tehdit ediliyor, işini kaybettirmekle tehdit ediliyor, burada ciddi bir baskı söz konusu. Bu da ciddi anlamda ciddi bir mağduriyet yaratıyor” dedi.
SAVAŞ POLİTİKALARI HERKESİ KÖTÜ ETKİLİYOR
Uygulanan savaş ve güvenlikçi politikalardan toplumun tüm kesimlerinin etkilendiğini söyleyen Bilici, “Başta milletvekillerinin gözaltına alınması, tutuklanması, vekilliklerinin düşürülmesi, belediyelere kayyım atanması, bu yerel iradeye bir darbedir. Kayyımların yürüttükleri faaliyetler sonucu birçok insan işinden oldu. Birçok yerin ismi değiştirildi. Bölge halkına ait olan hafıza silinmeye çalışıldı. Gerek parklarda, tabelalarda olsun, gerek anıtlarda olsun, gerek halkın kendisine kutsal saydığı ya da saygı duyduğu yerler tahrip edildi” dedi. Temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığını belirten Bilici, “Cezaevlerinde insanlara işkence ediliyor, darbediliyor, kötü muameleye maruz kalıyor, tek kişilik hücrelerde kalıyor, sürgün ediliyor, çıplak aramadan geçiyor. Anayasa’da olan hakları askıya alınıyor. Bütün bunlar kuşkusuz dışarıda yaşanan gelişmelere bağlı olarak gelişiyor” dedi.
“İnsan haklarıdır, demokrasidir, hukuktur, haktır, adalettir... bunlar olmayınca toplumun tüm kesimleri bundan nasibini alıyor” diyen Bilici, “İşte kadına yönelik şiddet artıyor, çocuklara yönelik şiddet aynı şekilde taciz, tecavüz, istismar, işkence her türlü şiddet gerek içerde gerek dışarıda oluyor. İnsan hakları savunucularına, gözaltılar, tutuklamalar, cezalar, Bazılarının ülkeyi terk etmek zorunda kalmaları, gazetecilerin, akademisyenlerin, yazar-çizerlerin durumuna bakarsanız. Onlarca gazeteci tutuklu, onlarca gazeteci hakkında dava açılmış, onlarca akademisyen, yazar-çizer ya tutukludur ya haklarında dava açılmış ya ihraç edilmiş ya da ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştır. Biz insan haklarından çok uzaklaştık, temel hak ve özgürlüklerimiz tamamıyla askıya alındı” dedi.
‘TEKÇİ, RETÇİ ANLAYIŞTAN VAZGEÇİLSİN’
Yaşanan tablo karşısında çözüm olarak retçi, inkarcı politikalardan vazgeçilip, gerçekle yüzleşilmesi gerektiğini dile getiren Bilici, “Bu ülkenin farklılıklarının olduğu, farklı inançların, farklı etnik grupların, farklı dilsel, dinsel grupların, farklı kültürlerde yaşayan insanların, azınlıkların ve onların farklı olduğunu kabullenip, yasal güvenceye alacaksın. Haklarını, yerelde bütün alanlarda demokratik siyasetin önünü açacaksın, askeri, güvenlikçi politikalardan vazgeçip özgürlükçü yatırımlara yöneleceksin onun dışında da yol ve yöntem yok” dedi.
YAŞANAN HAK İHLALERİ EN ÜST BOYUTA ULAŞTI
Van’da yaşanan hak ihlalleri, son yılların en üst boyutuna ulaştı. Bir yılı aşkın süredir her türlü eylem ve etkinliklerin yasaklandığı kentte çalışma yürüten İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şube Başkanı Murat Melet, son 1 yıl içerisinde yaşanan hak ihlallerine dair ellerindeki verileri paylaştı. İHD Van Şubesi’nin verilerine göre, kentte yılın geride kalan bölümü boyunca toplam 2 bin 791 hak ihlali yaşandı. Yıl içerisinde yaşanan çatışmalarda 30 kişi yaşamını yitirirken, en az 649 kişi gözaltına alındı, bunların 117’si de tutuklandı.Bu verilere rağmen insan hakları savunucuları olarak barışa olan umutlarını hala koruduklarını paylaşan Melet, şunları söyledi: “Bu ülkenin birlikte, adilce, hukuk çerçevesinde insan haklarına saygılı bir şekilde yaşayacağına inanıyoruz. Yeni yılda bu hak mağduriyetlerinin oluşmaması ve barışa olan özlemimizle bir daha bir şey yaşanmamasını umut ediyoruz” dedi. (VAN)