Tunca Öğreten: Dışarının avlusu biraz daha geniş sadece
323 günlük tutukluluğun ardından tahliye edilen Tunca Öğreten, dışarısının cezaevinden farksız olduğunu belirtti.
RedHack’in sızdırdığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a ait e-postaları haberleştirdikleri için 6 gazeteci hakkında açılan davada, son olarak Diken Eski Editörü Tunca Öğreten ve BirGün Gazetesi Çalışanı Mahir Kanaat, 6 Aralık’ta çıkarıldıkları mahkemede 323 gün sonra tahliye edildi. Silivri Cezaevinde geçirdikleri 11 aylık tutukluluğun ardından tahliye olan gazetecilerden Tunca Öğreten, maruz kaldıkları suçlamalardan gözaltı ve cezaevinde geçirdikleri zamana dair yaşadıklarını paylaşıp, içeri ve dışarıyı kıyasladı.
Dışarının cezaevinden farksız olduğunu belirten Gazeteci Tunca Öğreten, kaldığı yerden yazmaya devam edeceğini söyledi.
‘CEZAEVİNİ NİKAH SALONU OLARAK HATIRLAYACAĞIM’
24 günlük gözaltı sürecinin ardından tutuklanmalarının başlı başına hukuksuzluk olduğunu ifade eden Öğreten, “Soruşturma konusu olan dosyamızın içi bomboştu. Normal şartlar altında tutuklanmayı beklememem gerekiyordu. Fakat uzun gözaltı süresinden kaynaklı artık polislerin bizi tutuklamasını istedik. Çünkü şunu çok iyi biliyorduk, gözaltından kurtulmanın tek yolu tutuklanmaktı” dedi.
“Cezaevinde bir yıla yakın zaman geçirdim. Normalde hayatımın en kötü zamanlarından biri olması gerekiyor, ama hayatımın en mutlu anı olarak hatırlıyorum” diyen Öğreten, bunun nedenini ise “Çünkü Minez ile orada evlendim. Bu da hayatımın en mutlu anıydı. Hayatım boyunca da cezaevini de sanırım nikah salonu olarak hatırlayacağım” sözleriyle açıkladı.
Öğreten, görülen son duruşmada beklememelerine rağmen tahliye edilmelerinin de kendileri için büyük bir sürpriz olduğunu söyledi.
‘KALDIĞIM YERDEN DEVAM EDECEĞİM’
Bununla birlikte şimdi dışarıda olsalar da, aslında hiçbir şeyin değişmediğini vurgulayan Öğreten, cezaevinden farksız olduğunu belirttiği dışarısını “İşin en korkutucu olanı da bu. Belki biraz klişe olacak ama burası da cezaevinden farksız. Avlusu biraz daha geniş sadece, birbirimizle temas ediyoruz ama hepimiz potansiyel tutsaklar olarak geziyoruz. Yarı açık bir cezaevinden farksız” sözleriyle tanımladı. Gazeteciliğe ise kaldığı yerden devam edeceğini söyleyen Öğreten, bugüne kadar yazdığı tüm haberlerinin arkasında olduğunu, bundan sonra da vicdanını rahatsız eden bütün haberler ile ilgili kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğini kaydetti. (İstanbul/MA)