12 Aralık 2017 07:44
/
Güncelleme: 08:03

Ataşehir Belediyesi'nde süreç nasıl işleyecek?

İçişleri Bakanlığı tarafından, Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi'nin geçici tedbirle görevden uzaklaştırılmasının ardından sürece ilişkin son bilgiler paylaşıldı.

Ataşehir Belediyesi tarafından yapılan açıklama şöyle:

- T.C. İçişleri Bakanlığı, Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’yi; Anayasa’nın 127’nci maddesinin dördüncü fıkrası ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 47’nci maddesi gereğince geçici süreyle görevden uzaklaştırmıştır.

- Bazı basın-yayın organlarında ve kamuoyunda yanlış ifadeler yer almaktadır. “Görevden uzaklaştırma” ve “görevden alma” hukuksal anlamda farklı terimlerdir ve farklı uygulamaları vardır.

- Ataşehir Belediye Meclis Başkanı Sadi Özata, 1. Başkan Vekili olarak yasa gereği bu görevi yürütmektedir. 

- Ataşehir Belediye Meclisi, görevden uzaklaştırma kararının ardından 10 gün içerisinde İstanbul Valiliği tarafından belirlenen gün ve saatte toplanarak kendi içerisinden, Belediyeyi yönetecek Başkan Vekilini seçecektir.

- Belediye Başkanı Battal İlgezdi ise İçişleri Bakanlığı’nın görevden uzaklaştırma kararını yargıya taşıyarak avukatları aracılığıyla hukuksal mücadelesini başlatmıştır.

NE OLMUŞTU?

Battal İlgezdi
Battal İlgezdi

İçişleri Bakanlığı, Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi'nin Anayasa'nın 127 nci maddesinin verdiği yetki doğrultusunda İçişleri Bakanlığınca 06.12.2017 tarihinde görevden uzaklaştırılmasına karar verildiğini açıklamıştı. Battal İlgezdi ise karara ilişkin; " Yargı elinizde, medya elinizde. Varsa kararttığımız bir şey söyleyin. Kararttığımız hiç bir şey yok. Bu bir siyasi süreçtir. Hukuk burada çökmüştür. Bu bir siyasi tavırdır. Biz buradayız. Belediye başkanı olarak verilemeyecek hiçbir hesabım yok. Alnım açık. Yüzüm ak. Ben buradayım" demişti. (HABER MERKEZİ)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et