AB’den militaristleşme kararları
25 AB üyesi ülkenin ise altına imza attığı anlaşma, ülkeler arasında askeri işbirliğini güçlendirmeyi, savunma harcamalarını artırmayı hedefliyor.
Yücel ÖZDEMİR
Köln
Brüksel’de önceki gün bir araya gelen Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları, 13 Kasım’da üzerinde uzlaşmaya varılan “ortak savunma birliği”ni hedefleyen PESCO (Daimi Yapısal İşbirliği Savunma Anlaşması) konusunda önemli kararlar aldı.
Danimarka, Malta ve İngiltere’nin dışında kaldığı, 25 AB üyesi ülkenin ise altına imza attığı anlaşma, ülkeler arasında askeri işbirliğini güçlendirmeyi, savunma harcamalarını artırmayı hedefliyor.
Ortada vadede “AB’nin NATO’su” sayılabilecek “AB Ortak Savunma Birliği”ne dönüşmesi anlamına gelen PESCO anlaşmasındaki kararlar, açık olarak AB’nin NATO’dan bağımsız askeri birlik kurmasını öngörüyor. Geçmişte Almanya ve ve Fransa tarafından sıkça dile getirilen, ancak çok fazla ilerlemenin sağlanmadığı “ortak savunma” konusunda 17 ayrı somut projede ortak hareket edilmesi kararlaştırıldı.
17 somut proje arasında, Almanya’nın öncülüğünde, ortak acil tıbbi kurtarma komandosu, askeri eğitim merkezi, lojistik destek gücü oluşturulması var. Ayrıca denizaşırı kontrollerin daha iyi yapılabilmesi için piyade araçları geliştirilecek. İleride bütün çalışmaları koordine edecek bir karargah oluşturulacak.
ORTAK MÜDAHALE GÜCÜ KURULACAK
Anlaşmanın en dikkat çeken noktalarının başında ise “Kriz durumlarında acil askeri gücün oluşturulması ve başka ülkeleri gönderilmesi” geliyor. Özellikle Fransa’nın bu konuda ortak bir kararın alınması ve uygulanması konusunda yoğun çaba harcadığı ifade ediliyor. NATO’nin yerine AB’nin, asıl olarak da Almanya ve Fransa’nın çıkarlarının askeri yollarla geliştirmeye yönelik “askeri müdahale gücü” kararının ne kadar yerine gelip gelmeyeceği ise belirsiz. Zira, pek çok AB ülkesinin duruma göre, askeri müdahale gücünü asker vermeyebileceği tahmin ediliyor. Ancak, buna rağmen Almanya ve Fransa’nın kendi çıkarlarını askeri yolla AB adına korumak için bu maddeyi ısrarla kullanabilecekleri dile getiriliyor.
BREXİT SÜRECİ HIZLANDIRDI
AB içinde daha önce tartışmalı olan “ortak savunma birliği”, özellikle İngiltere’nin birlikten ayrılmasıyla daha kolay hayata geçirilmeye başlanan bir politika oldu. İngiltere, daha önce bunun NATO ve ABD’ye karşı bir hamle olabileceği gerekçesiyle reddediyordu. 2009’da imzalanan Lisbon Anlaşması’nda da Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası Komiserliği oluşturulmuş, ancak fazla bir ilerleme sağlanamamıştı.
Şimdi ise, isteyen ülkelerin katılabileceği bir güç haline getirildi. Bu çerçevede, İngiltere’nin dışında Danimarka ve Malta da “savunma birliği”nde yer almayacağını açıklayarak dışında kaldı. Danimarka, uzun zamandan beri AB’nin ortak askeri ve savunma politikaları içinde yer almayacağını açıklıyor. Zira ortak para birimi Euro’ya da geçmemişti. Malta, ise PESCO’nun öngördüğü savunma harcamalarına karşı olduğunu, bunu yerine getirmesinin mümkün olmadığını ifade ederek planın dışında kaldı. Anlaşma, orta savunma politikasını kabul eden AB ülkelerine askeri harcamaları düzenli olarak artırmayı dayatıyor.
AB’nin “Savunma Birliği” konusunda somut adımlar atmaya başlamasıyla, NATO içindeki tartışma ve bölünmenin de derinleyeceği tahmin ediliyor. Zira AB ülkeleri, Donald Trump’in ABD başkanı seçilmesinin “Savunma Birliği” oluşturma sürecinin hızlandığını açık olarak ifade ediyorlar.