Beyda MEŞE
Eren DİKMEN
İTÜ
Fragmanlar, yıllardır film endüstrisinin en önemli pazarlama aracı olarak kullanılıyor. Ancak son yıllarda, asıl amacı seyirciye filmin atmosferini ve temel hatları ile hikayesini yansıtmak olan fragmanların gerekliliği sorgulanmaya başlandı. Fragmanlara gelen bu tepkilerin ilk sebebi; olay kurgusunu ve karakterleri arka plana atıp prodüksiyonların devasalığının üzerine düşülmesi.
Zaman içinde seyircinin beklentisine ve tabii ki film sektörünün değişimine ve gelişimine bağlı olarak fragmanlar üzerinde oynamalar yapıldığını fark etmek zor değil. Yakın zamanda yayınlanan fragmanlarda daha çok merak unsuru üzerinden ilerleniyor. En can alıcı noktalardan kesilmiş sahneler, patlama efektleri, objeleştirilmiş kadın oyuncular ve stüdyolar tarafından arttırılan fragman sayıları zaten tahmin edilebilir hale gelmiş filmlerden aldığımız keyfi daha da azaltıyor. Tepkilerin diğer bir sebebi ise uzun zamandır gündemde olan yanıltıcılık. Fragmanların yanıltıcılığı sinemaseverlerde filme karşı büyük bir önyargının oluşmasına neden oluyor. Örneğin Matrix’in 1999’da yayınlanan fragmanı, eleştirmenler ve sinemaseverlerin filmin çok kötü olacağını düşünmesine yol açmıştı. Ancak film vizyona girdiğinde beklenenden çok büyük bir etki oluşturdu. Diğer bir yandan büyük bir hayal kırıklığı olan Avatar; The Last Airbender filminin fragmanı şaşırtıcı derecede iyiydi.
Bu tepkiler fragmanlara yalnızca sinemaseverler ve eleştirmenlerden gelmedi. Beyazperdenin sevilen yönetmenlerinden David Lynch ve Stephen Spielberg’in de yakın zamanda fragman karşıtı söylemleri oldu. Ünlü yönetmenlerin bu söylemleri fragmanların tamamen yönetmenlerden bağımsız oluşturulduğunu kanıtladı. Bütün bunlara rağmen fragman kültürünün kurtarılabileceğini düşünen insanlar da var. Örneğin genç yönetmen Sam Balcomb vizyona girmiş filmlerin fragmanlarını beklentiler doğrultusunda uyarlayıp MTV’de yayınlayarak stüdyoların dikkatini çekmeyi hedefliyor. Bizler de yakın zamanda prodüktörlerin bu çalışmaların farkına varıp fragman kültürünün rahatsız edici olmayacak şekilde devam etmesini sağlamalarını ümit ediyoruz.
Evrensel'i Takip Et