Hızır idi Yunus idi.... YKS idi TYT idi...
Yunus kaptan rolündeki Şevket Altuğ adının konulması hikayesini anlatırken uzun bir döngüde “Yunus idi Hızır idi,Yunus idi Hızır idi” diye tekrar eder
15 yılda 6 tane eğitim bakanı geldi. Eğitimde istikrar bir türlü sağlanamadı. Zaten bilimselliği söz konusu olmamış, niteliği her zaman tartışılır olan eğitim sistemi AKP’nin iktidar döneminde en çok altüst ettiği alan oldu belki de. “Ne oldu bu alana ilişkin, niye bu kadar yaygara kopuyor yahu” diye düşünecek olursak hızlıca hatırlayabildiğimiz kadarını maddeleyelim:
• 2003’te üniversite katsayı farkı artırıldı.
• 2005’te 3 yıllık lise 4 yıla çıkarıldı
• Yine 2005’te LGS gitti OKS geldi
• 2007’de OKS gitti 3 aşamalı SBS geldi
• 2009’da ÖSS yerine YGS-LYS geldi
• 2009’da üniversite katsayıları kaldırıldı
• 2010’da SBS tek aşamaya indirildi
• 2010’da düz liseler Anadolu, İmamhatip ya da Meslek liselerine dönüştü
• 4+4+4 eğitim sistemi 2012 yılında getirildi
• 2014’te TEOG uygulamaya sokuldu
• 2017’de TEOG kaldırıldı yerine “Eğitim bölgesi ve sınavsız mahalli yerleştirme sistemi” getirildi
• 2017’de YGS-LYS yerine YKS ve TYT getirildi. Onun da iki kez içeriği ve biçimi 15 gün arayla değiştirildi.
• 2017’de müfredat köklü biçimde değişti.
EGEMENLERİN OYUNCAĞI MI, EĞİTİM SİSTEMİ Mİ?
Başlıkta yer alan “Yunus idi, Hızır idi” repliğini Kemal Sunal ve Halit Akçatepe’nin başrollerini paylaştığı “Şabanoğlu Şaban” filminden hatırlarız. Yunus kaptan rolündeki Şevket Altuğ adının konulması hikayesini anlatırken uzun bir döngüde “Yunus idi Hızır idi, Yunus idi Hızır idi” diye tekrar eder. Eğitim sisteminin de adını bir türlü koyamayanlara benzettim ben “TEOG idi, SBS idi... YGS idi YKS idi...LYS idi TYT idi...” Egemenlerin çıkarı doğrultusunda, sürekli değişen ve artan istekleri uğruna gençliğin geleceği ile böyle oyuncak gibi oynuyorlar işte. Araştırma geliştirme ya da bilim uğruna kırıntı düzeyine indirgenmiş faaliyetler de tamamen savunma sanayindeki silah tekelleri, büyük burjuvazinin kalifiye eleman ihtiyacı doğrultusunda şekilleniyor.
EĞİTİM HAKKI İÇİN MÜCADELE TEK ADAMA KARŞI MÜCADELEDEN GEÇER
Her zaman bu satırlardan çağrısını ulaştırdığımız “Parasız, Bilimsel ve Demokratik Eğitim” mücadelesinin önemini yinelemekte fayda var. Bu mücadele de eğitim hakkımızı böyle kendi oyuncaklarına çevirenlere karşı mücadeleden geçer. Yani egemen sınıflara ve onların çıkarlarını örgütlemekle yükümlü “Tek adam tek parti” rejimini dizayn etmeye çalışanlara karşı mücadeleden geçer.