19 Aralık 2017 06:44

'Ecevit hükümeti, Maraş Katliamı'na sessiz kaldı'

Maraş Katliamının yaşandığı 19 Aralık 1978 tarihinde 26 yaşında olan ve katliamdan yaralı kurtulan Ali Ardıç, o günleri ve katliamın amacını anlattı. 1977 Genel seçimlerinde Maraş’ta 5 sol görüşlü vekilin seçildiğini ve birilerinin bu gelişmeden rahatsız olduğunu vurgulayan Ardıç, “Katliam ile Maraş’ta solun gelişmesini engellediler” dedi.

‘SANKİ SOLCULARIN TEK BİR YERE TOPLANMASI BEKLENİYORDU’

Olayların fitilinin Yörükselim Mahallesi'nde bir Alevi dedesinin öldürülmesiyle ateşlendiğini anlatan Ardıç, Alevi dedesinin öldürülmesiyle sol gençliğin örgütlendiğini, ardından Maraş’ta ufak çatışmalı 7 aylık bir sürecin yaşandığını söyledi. Ardıç, sürecin gelişimini şöyle aktardı: “Süreç yurtsever iki öğretmenin vurulması ile bitti, asıl olaylar başladı. Biz o sıra Türkoğlu ilçesinde oturuyorduk. Sol örgütler, öğretmenlerin cenazesine katılım için gençleri çağırıyorlardı. Bizde cenazeye katılmak için geldik. Cenazeler gereğinden çok daha fazla bekletildi. Sanki solcuların tek bir yere toplanması bekleniyordu. Yürüyüş başlatıldı ve belediye önüne gelince durduruldu. Az ileride Ulu Cami'nin önündeki kitle taşla sopayla cenaze kortejine saldırmaya başladı. İki öğretmenin cenazesi yere düştü. Cenazeler yerde kaldıktan sonra askeri araçlar gelip cenazeyi aldı. Cenazede ki kitle saldırılardan sonra geriye doğru çekilmeye başladı.”

‘YAKLAŞSALARDI BİZİ SAĞ KOYMAZLARDI’

Tekrar Türkoğlu ilçesine dönmeye çalıştıklarını, ancak gidenlerin yolda saldırıya uğrayıp öldürüldüğünü duyduklarını ve gitmekten vazgeçtiklerini ifade eden Ardıç, o gün mecburen kentte kaldıklarını söyledi. Ertesi günün sabah saatlerinde "Komünistler Moskova’ya" , "Aleviler dinsizdir" sloganlarıyla mahalleye saldırıldığını belirten Ardıç, “Onlar silahla saldırıyordu, biz kendimizi taşlarla savunuyorduk. Bir tanesi bana tüfek ile ateş etti. Saçmaların birçoğu vücuduma saplandı. Ben yine durmadan taş ile yaklaşmalarını engellemeye çalışıyordum. Çünkü yaklaşsalardı bizi sağ koymazlardı. 3 gün boyunca Alevilerin olduğu mahallelerde katliam yapıldı. Ben saldırı demiyorum, çünkü yapılanlar katliamdı” dedi. 

'GERÇEKTEN ÖNLEM ALINSAYDI BÖYLE BİRŞEY OLABİLİR MİYDİ?​’

CHP’lilerin dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ve içişleri bakanını arayıp durumu aktardıklarını vurgulayan Ardıç, “Bülent Ecevit onlara önlem aldık, falan diyordu ama hiçbir önlem alınmıyordu. Yörükselim Mahallesi'ne gelip uzun namlulu silahlarla mahalleyi tarıyorlardı. Gerçekten önlem alınsaydı, hiç böyle bir şey olabilir miydi? Önlem falan yoktu, saldırılar hiç durmadan daha da alevlenerek devam ediyordu. Ecevit hükümeti Maraş olaylarına sessiz kaldı” dedi.

‘KENDİLERİ GİBİ DÜŞÜNMEYEN SÜNNİLERİ DE ÖLDÜRDÜLER’ 

Saldırganların sadece Alevileri değil, kendileri gibi düşünmeyen Sünnileri de öldürdüklerini dile getiren Ardıç, şöyle devam etti: “Çocukları bebekleri öldürdüler. Çocuğun bebeğin ne düşüncesi, günahı olabilir. Bir insanın baltayla, palayla öldürüldüğü savaşta bile görülmemiştir ama Maraş’ta görüldü.” (Maraş/MA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamu işçisi hedefte

Kamu işçisi hedefte

Ücretleri baskılayan Erdoğan-Şimşek programının yeni hedefi toplu sözleşme sürecine giren 600 bin kamu işçisi. Sendikal bürokrasi eliyle işçiden kaçırılan sözleşme taslağı, iktidar medyasına sızdırıldı. “Taleplerimizi karşılamıyor” diyen işçiler öfkeli. Ekonomide, iç ve dış politikada sıkışan Saray iktidarı, toplumu yönetebilmek için yasaklara, gözaltılara ve tutuklamalarla sarılıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et