Renault işçisi Türk Metal’e teslim olmadı
Bursa'dan Renault işçisi, toplusözleşme sürecine değinerek sendikayı eleştirdi.
Renault işçisi
Bursa
Sözleşmeden beklentimiz 500 TL’den aşağı olmaması. Tabi kıdem yılına göre bu beklenti artıyor. Bu en az beklentimiz. Çünkü bu üç yıllık sözleşme sürecinde çok kaybımız oldu ve iş her geçen gün ağırlaştı. İşe yeni girenler dayanamayıp işi bırakıp gidiyor. İnsanların burada kalıp çalışması için en az 500 TL zam alması lazım.
Türk Metal şubeleri içinde halen aykırı duran, Türk Metal’in istediği gibi hareket etmeyen bir şube olarak hareket ediyoruz. Belki bunu eylem hali olarak son süreçte yansıtmıyoruz ama içerde bu çok daha belirgin. Örneğin Türk Metal eylemlerde işçilere bayrak taşıtıyor, bir tek bizde olmuyor. Bir iki kere taşıyın dendi, insanlar tepki gösterince vazgeçtiler.
Fabrika içinde yapılan toplantılarda temsilciler sürecin nasıl işleyeceğini anlatıyor ama kimse inanmıyor anlatılanlara. Soru soruyoruz, cevap bile veremiyorlar. “Grev aşamasında grevimiz yasaklanırsa ne yapacaksınız?” dediğimizde kaçamak cevaplar verip geçiştirmeye çalıştılar. Bir arkadaş “Grev yasağına rağmen eylem yapıp kazanım elde eden sendikalar var” deyince herkes daha çok sıkıştırmaya başladı temsilcileri. Temsilcilerin “Biz bu işçilerden bıktık, eskiden temsilciyle konuşamazlardı şimdi temsilciyi kimse dinlemiyor, istifa edeceğim” dediklerini duyuyoruz.
Renault işçisi ne kadar sessiz gibi dursa, eylem yapmasa da tepkisini fabrikada gösteriyor. Bunu Türk Metal de biliyor. Belki Metal Fırtına sonrası kabuğumuza çekilmiş gibi görünüyoruz, doğrudur. Ama kendi içinde o kızgınlığı tutuyor. Birçok arkadaşımız işten çıkarıldı, çeşitli baskılar oldu... İşçi sustu ama Türk Metal’i de fabrikada rahat oturtmadı bu zamana kadar. Oturtmaz da. Herkeste şu algı var; Renault işçisi diğere işçilere benzemez, bitti dendiği andan patlar. Bir yerde fabrikadan mı kaynaklı ne, işçi sürekli hareketli. Temsilcilerin bu şekilde bıkmasının sebebi de biraz buradan geliyor.
İşçi üzerinde karamsar tablo dağılıyor. Eski işçilerin bu dönemde kendi aralarında toplanmasını diğer işçiler de görüyor. Bu moral oluyor ve herkes kendince yanındaki arkadaşıyla sözleşmeyi konuşuyor, tartışıyor, ne olur ne biter diye. Yoksa sendika eylem yapıyor, işçi katılıyor... Yeni işçiler için yapılan eylemlerin etkisi vardır belki ama eskiler için çok da bir anlam ifade etmediğini söyleyebilirim. Çünkü kimse inanmıyor yapılanlara. Durumu bilen işçiler de insanların kendi arasında toplanıp konuştuğunu görünce umutlanıyor. Renault işçisi halen Türk Metal’e teslim olmamış bir yerde duruyor ve Genel Başkan Pavrul Kavlak da, MESS de, patronlar da bunu görüyor. O yüzden Renault işçisine temkinli yaklaşıyorlar. Temsilcilerin bu kadar serzenişte bulunması boşa değil. Eskiden olsa çoktan sendika müdahale ederdi, siz ne yapıyorsunuz diye. Bugün etmemesinin sebebi halen istedikleri ortamı yakalayamadıklarından kaynaklı. İşçiler temsilcilere, gerekiyorsa MESS’ten çıkılsın bile diyor. Son olarak da işçiler sendikaya güvenmiyor, bunlar yapamaz yaparsak biz kendimiz yaparız diyor.