23 Aralık 2017 10:33

Ankara Arçelik işçisi: Ne 2 yıldan ne yüzde 38’den geçeriz

Ankara'daki Arçelik işçisi OHAL'e rağmen gerekirse greve gideceklerini ve toplu sözleşmenin 2 yılda bir yapılmasında ısrarcı olduklarını söylüyor.

Paylaş

MESS ile yürütülen sözleşme görüşmelerinde uyuşmazlık zaptının tutulmasından sonra sendikanın eylem kararları alması Ankara Arçelik’teki çoğu işçi tarafından heyecanla karşılandı. Bazı işçiler “Bunlar her sözleşme döneminde böyle yapıyorlar, biraz gürültü yaparız biter” şeklinde değerlendirmeler yapsa da bu sefer beklenti daha yüksek. Sendikanın iyi bir sözleşmeye imza atacağına inanan çok sayıda işçi var.

Bir yandan da “Bu son şansları, biz bir şey demesek bile Renault kesin bir şey der, bu sektörden kaldırıp atarlar bu sendikayı” diye sendikayı uyaran işçiler, 2015 Mayısındaki direnişe öncülük eden Renault işçisinin rolüne dikkat çekiyor.

OHAL’e rağmen mücadele edeceklerini, gerekirse grev yapmaya hazır olduklarını söyleyen işçiler, “Mesele sadece ücret artışı değil. Biz toplusözleşmenin 2 yılda bir yapılması konusunda ısrarcıyız. Bu talebimizden vazgeçmeyiz. Enflasyon artışı tavan yapmış durumda. Önümüzde seçimler var, buna rağmen her gün benzine, gaza zam geliyor. Üç yılda ekonominin ne olacağı belli değil. Ne iki yıl talebimizden ne de yüzde 38’den vazgeçmeyiz. Grevse grev!” diyor.

Sendikanın grev kararı alacağı yönündeki beklenti her geçen gün yayılıyor fabrikada. Kimi sendikacıların “Grev kararı alırız, yasaklanırsa gerekirse rapor alır işe gelmeyiz” dediğini aktarıyorlar. Ancak bazı işçiler geçmiş dönemlerden birinde MESS ile Türk Metal Sendikası arasında yılbaşında toplusözleşme imzalandığını, bu dönem de sendikanın bir “sürpriz” yaparak yılbaşında sözleşmeyi imzalayabileceğini söylüyor. Bu görüşü ileri sürenler daha çok sendikaya yakın işçiler ve bu söylentiler işçilerde beklenti yaratıyor. Bazı işçiler de MESS’in, asgari ücret artış oranının açıklamasından sonra, “üç aşağı beş yukarı asgari ücret artışı oranında toplu sözleşmeyi bağlamaya çalışacağını” düşünüyor.

BİZE SORMADAN İMZALARSA SENDİKA BİTER

Sendikayı kararlı davranması konusunda uyarsalar da, henüz fabrikada birliklerini sağlayıp inisiyatif sergileyebilecekleri bir komiteye sahip değil Arçelik işçileri. Bugüne kadar sendikanın inisiyatifi dışına çıkmamış olan işçiler, “İşçi temsilcileri var. Her banttan bir temsilci ve bir de baş temsilcimiz var. Bunlar bizi bilgilendiriyor. Şimdiye dek sendikanın olumsuz bir tavrı olmadı” diyorlar. Ama sendikadan beklentilerinin, taleplerin arkasında sonuna kadar durması olduğunu da ısrarla vurguluyorlar: “Bu aşamadan sonra artık grevle çözülür, bu toplu sözleşme. Sendika işverenle hareket eder, yılbaşında sürpriz bir şekilde toplu sözleşmeyi işverenin istekleri doğrultusunda imzalarsa sendika biter, biz de fabrika önüne çıkarız. Komiteyse komite, temsilci seçmekse temsilci, bunlar hemen yapılır...”

BEKLENTİMİZ GREV KARARI

İşçiler, güncel gelişmelere ilişkin sorularımızı “Şu anda toplusözleşmeye kilitlenmiş durumdayız. Fabrikada toplu sözleşme dışında hemen hiçbir konuyu çok fazla tartışmıyoruz. Zaman zaman Zarrab meselesi, Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları konuşuluyor. Ama asıl konumuz toplusözleşme; MESS masayı devirdiğinden beri grevi konuşuyoruz. Sendika ‘Hadi’ dese hazırız” diye yanıtlıyor.
Yapılan uyarı eylemlerinin önemli olduğunu ama etkili olmadığını belirten işçilerden biri, “Artık sendikadan beklentimiz grev. Yılbaşından önce greve çıkılmalı. Evden çıkarken eşime, ‘Bugün greve çıkabiliriz’ diyorum. Biz her şeye hazırız” diyor.


SENDİKANIN HER ŞEYİ BİZİMLE BİRLİKTE YAPMASINI İSTİYORUZ

Arçelik İşçisi / Ankara

MESS, “Eylemlerde öne çıkan işçileri işten çıkarın” demiş. Birçok arkadaşımız korkuyor eylemlere katılma konusunda. Bantlarda çalışırken ortalık karışık, “çok yüksek sesle konuşma bağırıyon sanırlar, listeye alırlar” diye arkadaşlar birbirini uyarıyor. Eğlencesine bile bağırılsa vardiya yönetmenleri hemen odasından çıkıp kim bağırıyor diye bakıyor, o kadar telaşlılar.
Uzun zamandır yönetimin yıl sonunda ‘5 gün sizden 5 gün bizden’ izne çıkarma durumu vardı. Sonra “Yazın pazar günleri çalışırsınız, mesai vermeyiz yerine” demişlerdi. Şimdi sendika “İzne çıkmıyoruz, gelip çalışırız biz ya da verdiğiniz iznin hepsi sizden olur” diye karşı çıkmış. Çok sevindik ama hala birçok arkadaşta korku var, gelsek mi gelmesek mi diye... Biz sendikanın aldığı kararların hep arkasında durduk bu dönemde. Çatal kaşık, yürüyüş eylemlerinde; bunun da durmalıyız. Sendika “İşe gelin” derse gelmeliyiz, birlikte olmalıyız. Ne kadar eleştirsek de üretimi durduracak eylemler olması konusunda, “İlerleyen zamanlarda iş yavaşlatma, bandı durdurma eylemleri de olacak” dedikleri için bekliyoruz.
Başkan “Arabulucuda anlaşamazsak greve gideceğiz” diyor, ama bunun hazırlıkları yok. Biz bu işleri sadece temsilcileri üzerinden değil bizimle birlikte de yapmasını istiyoruz. Sonuçta patronların korktukları Pevrul Kavlak değil 130 bin metal işçisi biziz ve bizim gönlümüzü alacak bir zam olmazsa Pevrul Kavlak da bir hiç! Başkanlar gelip geçici, biri gider biri gelir; ama biz hep buradayız, birbirimize güvenmeli ve birlikte hareket etmeliyiz.

ÖNCEKİ HABER

Beylikdüzü Arçelik işçileri: OHAL'e rağmen kazanılabilir

SONRAKİ HABER

Katalonya’da sandıklar kapandı, sorunlar açıkta duruyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa