Kroman Çelik işçisi: Tüm fabrikalar şimdi Renault olmalıdır
Gebze Kroman Çelik işçileri, toplu sözleşmeye kadar geçen 3 yılı ve bu süreçteki mücadelelerini Evrensel'e aktardı, diğer işçileri mücadeleye çağırdı.
Kroman Çelik’ten bir grup işçi
Gebze
Metal işçileri olarak üç yıldır bu sözleşmeyi bekliyoruz. Geçen sözleşmeden bugüne kadar ücretlerimiz resmen eridi. Fabrikalarda arkadaşlarımız arasında fazla mesai için tartışmalar bile yaşanıyor. İşçi arkadaşlarımız amirlerine çıkıp durumu aktarıp fazla mesai talebinde bulunur duruma geldi. Asgari ücretteki artışla 10-12 yıllık işçi ile yeni işçi arasındaki fark kapanınca bizler “Demek ki yıllardır sözleşmelerde bir şey almamışız” diyoruz. Hatta bu durum karşısında birkaçımız müdürlerden zam talep etti. Aldığımız cevap da “Bunlar sözleşme ile halledilir. Sendikanız var, ona söyleyin” oldu. Daha önce bizleri başından savdılar ama hepimiz bu sözleşmeden iyi bir zam alma beklentisi ve kararlılığı içerisindeyiz.
Bu üç yıl içerisinde bizim ücretlerimiz erirken, fabrikanın üretimi ve kârı büyüdü. Buna karşın MESS bize 3 yıllık sözleşme ve yüzde 3,2’lik bir artış önerdi. Bu bizimle dalga geçmektir. MESS sözcüsü çıkıp televizyonda taleplerimizin kabul edilemez olduğunu söyleyerek bir de kırmızı çizgiler koyarak patronların hattını ortaya koydu. Hükümetten de destekler alarak bizlere dayatmalar ve tehditler savuruyorlar.
Bu açıklamaları biz işçilerin sindireceğini düşünüyorlar herhalde. Oysa fabrikalarda bu açıklamaların ardından daha büyük bir öfke hakim oldu. Uyuşmazlık tutulmasından itibaren fabrikalarda başlatılan eylemlilikler ilk defa bu kadar yüksek katılımla ve coşkuyla geçiyor. Tüm işçiler daha etkili ve sert eylem kararları alınması için sendikalara baskı yapmaya başladı. Hemen bütün işçiler bu sürecin greve gideceği ve bu dönem grev yasağını da tanımayacakları konusunda hem fikir.
İŞYERİ KOMİTEMİZİ GÜÇLENDİRİYORUZ
Sendikamız Birleşik Metal-İş’in de böyle bir durumda fiili ve meşru mücadeleyi başlatacağını duyurması bizlerin birlikteliğini iyice pekiştirdi. Aslında MESS’in zam teklifinden sonra biz işçiler için fiili mücadele başlamıştı. Bu süreçte direniş kaçınılmaz gözüküyor. Bu kez sendikalar umarız geçen dönemki tutum ve davranışlarını göstermezler. İşçiler olarak bu konuda yeterince ders çıkardık. Yani hem sendika bürokrasisinin yaptıkları hem de mücadelenin tecrübe ve deneyimleri ile sözleşme sürecini kazanıma dönüştürmek için işyeri komitelerimizi güçlendirmeye başladık. Fabrikaların her bölümünden sözcüler belirliyoruz. Çünkü bu süreci sadece sendikalara bırakamayız. Böyle bir beklentinin bizi nereye kadar götüreceğini kestiremeyiz... Ama fabrikamızda kendi örgütlülüğümüze dayanan bir yapı kurarsak birbirimize daha çok güvenen, herkesin bir şey yapmaya çalıştığı bir ortamı yakalarız. Temennimiz bütün fabrikalarda böyle bir çalışmanın yapılması.
Renault’da işçiler böyle bir örgütlenme yaparak tarihe geçecek bir mücadele verdiler ve metal fırtınası başlattılar. O dönem bütün fabrikalar olarak Renault işçilerinin mücadelesini izledik. Örgütlülüğümüz zayıf olduğu için de sadece gönülden destek verebildik. Bizler sadece Renault’nun mücadelesi ile bile kazanımlar elde ettik. Artık sıra hepimizde, tüm fabrikalar şimdi Renault olmalıdır ki MESS’e, arkasındaki tüm patronlara ve iktidarlarına rağmen kazanımla çıkıp tüm saldırıları püskürtebilelim. Biz fabrikamızda birkaç kişi bir araya gelip bu süreci değerlendirdik ve bu şekilde gazete aracılığı ile sizlerle paylaşmış olduk.
İnanın her fabrikada birkaç arkadaş bile bir araya gelip doğru değerlendirmeler yaptığında ortak mücadele hattının gerçekleşmesi imkansız değil. Sendika ayrımı yapmadan çevredeki fabrikalarla da ilişkiye geçerek geçmiş tecrübeler ve deneyimlerle yeni bir mücadele yolunda buluşmak üzere...
Gelin birleşelim, fabrikalarımızı MESS’e mezar edelim!