TMO fındık alımını durdurdu
Sezon öncesi 10 liralık fiyat açıklayarak fındık fiyatlarının düşmesine neden olan TMO, şimdi de alımları durdurarak üreticiyi zor durumda bıraktı.
Coşkun ÖZBUCAK
Sedat BAŞKAVAK
Ordu
Fındık 2017’nin etten sonra en çok konuşulan ürünü oldu. Bir tarafta artan ithalat ve yükselen et fiyatları diğer tarafta ise Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) 10 liradan fındık alması nedeniyle düşen fındık fiyatları. Fındık üreticisi geçen yılın fındığını 12-14 liraya satarken TMO mayıs ayında 10 liradan fındık alacağını açıkladı. Temmuz başında fındık üreticisinin tüm itirazlarına rağmen 2017 fındık rekoltesinin 650 bin tonu aşacağı açıklamaları yapıldı.
Hindistan’ın Chennai kentinde yapılan Uluslararası Sert Kabuklu ve Kuru Meyveler Konseyi 36 . Kongresinde Türkiye’nin 670 bin ton kabuklu fındık ile birlikte 50 bin ton stoku da eklendiğinde 720 bin ton fındığı olacağı açıklanmıştı. Fındık üreticisi köylülerden çok fındığın ticaretinden para kazananların sesinin çıktığını söyleyebiliriz.
TMO KİME ÇALIŞIYOR?
Bir tarafta bu yıl fındık rekoltesinin çok yüksek olacağı ve bu nedenle fiyatın düşeceği propagandası yapılırken diğer tarafta külleme hastalığı nedeniyle rekoltenin bu rakamları bulmayacağını söyleyen Tüm Köy Sen ve her üç fındıktan birinin içinin boş olduğunu söyleyen Giresun Ziraat Odası. Fındığın ticaretini yapanlarla, emeğini çekenlerin mücadelesi daha fındık pazara inmeden başlamış oldu. Fındığın ticaretini yapanlar kurdukları bağlantılar ve yaptıkları sözleşmeler ve taahhüt ettikleri fiyatlar nedeniyle fındığı olabilecek en düşük miktara almak isterken, fındık üreticileri emeklerini karşılayacak ve geçen yılın altında kalmayacak bir fiyata fındığını satmak istiyorlardı.
En son 2009 yılında piyasayı dengelemek ve fındık fiyatının düşüşünü engellemek üzere alım yapan TMO’nun hem mayıs ayında 10 liradan fındık alacağını açıklaması ve yeni sezon fındığı da yine 10 liradan alacağını açıklaması başta fındık üreticileri olmak üzere tüm tarım kesiminde TMO kime çalışıyor sorusunu sordurdu. Şimdi de bakım ve tadilat nedeniyle fındık alımını durduran TMO yine gündemde.
TMO’NUN FİYATI TAVAN FİYATI OLDU
Fındık tüccarları her yıl fındık sezonu açılışında “Geçen yılın kapanış fiyatı bu yılın açılış fiyatıdır” derler ve yeni yılın fındığını geçen yılın düşük fiyatından alırlar. Bu durumu bir ilke olarak açıklayan tüccar kesimi fındık fiyatı yüksek geçen yılın ardından, geçen yılın fiyatı açılış fiyatı demek yerine “piyasa durgun” “fındık çok” vb. yalanlara başvurarak fındığın fiyatını aşağı çekerken, fiyatın düşük seyrettiği yıllar sonrası ise hemen “Geçen yılın kapanış fiyatı bu yılın açılış fiyatıdır” sözüne sarılıyorlar.
TMO’nun mayıs ayında 10 lira fiyat açıklayarak geçen yılın kapanış fiyatını da 10 lirada sabitlediğini belirten Tüm Köy Sen Ordu Şube Başkanı Zekai Sağra “Tüccar ve şirketler TMO 10 lira dediği yerde ben daha düşük veririm diyerek fiyatı aşağı çektiler ve 7-8 liraya fındık aldılar” dedi. Sağra şöyle devam etti: “2017-2018 fındık sezonu için TMO’nun yararı olmadı. Fındık fiyatının yükselmesini engelleyen kurum konumunda oldu. Açıkladığı 10 TL fiyat taban değil, tavan fiyat oldu. Yerli ve yabancı tekeller de en fazla 9 TL’ye fındık aldı.”
ÜRETİCİ YİNE MAĞDUR OLDU
TMO’nun bakım gerekçesiyle fındık alımına ara vermesini de değerlendiren Zekai Sağra “TMO depoların bakımı gerekçesiyle 20 gün alıma ara verdi diyorlar ama bu bakım ne kadar sürer ya da biter mi belirsiz. Çünkü TMO ve asıl olarak Tarım Bakanlığı ve Hükümet fındık üreticisine göre değil başta İtalyan Ferrero olmak üzere şirketlere göre faaliyet yürütüyor. Sezon içinde bakım gerekçesinin inandırıcılığı yok. TMO piyasaya girdi ama 140 bin ton fındık aldı. Farklı farklı açıklamalar da olsa yaklaşık 600 bin ton fındık olduğunu varsayalım. Geri kalan fındığı yerli ve yabancı şirketler aldı ama kayıtlara girmeyen ‘emanete’ bırakılan fındıklar var. Yani üretici bu yıl da mağdur oldu. Geçen yılki fiyatı bile göremedi üretici. Maliyet artıyor ama üreticinin emeğine, ürününe verilen fiyat artmıyor” dedi.
'FERRERO O KENDİ ÇIKARINI DÜŞÜNÜYOR TAMAM DA HÜKÜMETE NE OLUYOR!'
“Üreticilerin örgütsüzlüğüne güvenen hükümet ve fındık tekelleri her yıl üreticileri mağdur ediyorlar” diyen Tüm Köy Sen Ordu Şube Başkanı Zekai Sağra, şöyle devam etti: “Geçtiğimiz yıl 500 bin ton, bu yıl ise 600 bin ton fındık üretilmiş. Bize fındık fazla diyerek 8-10 liraya fındık almaya çalışanlar, İtalya’nın 30 bin ton rekolte düşüklüğünü ve 50 bin ton ithalat nedeniyle yaklaşık 100 bin ton fındık alması gerektiğini ve bunu da bizden karşılayacağını gözlerden gizlemeye çalışıyorlar. Bizden sonra en çok fındık üreticisi olan İtalya bile fındık ithalatçısıyken, İtalyan şirket, AKP Hükümeti ve tüccarlar ele ele vermişler Karadeniz köylüsünün fındığını ucuza kapatmaya çalışıyorlar. Hadi Ferrero İtalyan. O kendi çıkarını düşünüyor tamam da Hükümete ne oluyor. Tüm Köy Sen olarak üreticilerinin örgütsüzlüğüne son vermek için çabalıyoruz. Her yıl oynanan oyun aynı. Sendika olarak kalıcı çözüm politikaların yaşama geçirilmesi için yeni dönemde de çalışmalarımız olacak. Hasat zamanı verilen mücadele yeterli olmuyor. Tarım politikalarının üretici lehine değiştirilmesi için sürekliliği olan mücadele gerekiyor. Başta 4572 sayılı Birlikler Yasası’nın değiştirilmesi, fındığın milli diye lafta konuşulmasından ziyade stratejik ürün olarak belirlenmesi yanında yapılması gerekenleri gündemde tutacağız.”
ÜNYELİ FINDIK ÜRETİCİLERİ TEPKİLİ
Ramis Uçar: TMO üreticilerin beklediği desteği vermedi. Oyaladı. Tavan fiyat belirlemesini TMO’dan gördük. Sesimizi tek tek değil, birlikte yükseltmemiz gerekiyor. Üretici olarak bizleri umutsuzluğa sürüklüyorlar. Böylece Bakanın da dediği gibi topraklarımızı şirketlere kiralamak zorunda bırakmak istiyorlar ama toprağımızı terk etmeyeceğiz. Ürünümüze sahip çıkacağız. Başka seçeneğimiz de yok.
Metin Karaman: TMO’nun yararı olmadı. TMO devreye girmeseydi fındık fiyatı en az 12 TL olurdu. Bu bilindiği için TMO’ya tavan fiyat belirlemesi yaptırdılar. Geçen yıl fındığımı 13 TL’den, bu yıl da 8 TL’den sattım. Bu normal bir durum değil. Girdiler arttı, fiyat düştü. İhracatçılar kazanıyor. Bir de küllenme hastalığıyla uğraşıyoruz. Bunun sorumlusu üretici değil. Doğayı yok ediyorlar, ekolojik denge bozuldu. Yetmiyormuş gibi tarıma yasal desteği bile vermiyorlar. Üreticiyi mağdur ediyorlar.