26 Aralık 2017 01:59

İki asgari ücret de yetmiyor

'Maaşı alınca kira, elektrik, doğal gaz, çocuğun masrafı diye hesaplıyoruz. 300 TL kaldı diye tam seviniyorum, eşim şu da vardı diyor…'

Paylaş

Birkan BULUT
Ankara

İkisi de çalışıyor, asgari ücret alıyorlar ama yetmiyor! Ankara’da bir hastanede taşeron işçi olarak çalışan çift nasıl geçinemediklerini şöyle anlatıyor: “Maaşı alınca eve gidiyoruz, önümüze bir kağıt koyuyoruz. Kira, elektrik, doğal gaz, çocuğun masrafı diye hesaplıyoruz. 300 TL kaldı diye tam seviniyorum, eşim şu da vardı diyor.”

Ocak ayından itibaren geçerli olacak yeni asgari ücret bu ayın sonunda belirlenecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının fedakarlık istediği asgari ücretli zaten ya masrafından kısıyor ya da kredi kartına yükleniyor. Ankara’da bir hastanede taşeron işçi olarak çalışan çift nasıl geçinemediklerini gazetemize anlattı. İş güvenceleri olmadığı için ikisinin de ismini yazmıyoruz. Yaklaşık 12 yıldır evliler ve bir çocukları var. Bir o kadar yıl da taşeron işçi olarak hastanede çalışıyorlar. Erkek işçi, yemin billah ederek anlatıyor: “Ayın 10’unda alıyoruz maaşımızı, şimdi cebimde 20 TL para kaldı. Maaşı alınca eve gidiyoruz, önümüze bir kağıt koyuyoruz. Kira, elektrik, doğal gaz, çocuğun masrafı diye hesaplıyoruz. 300 TL kaldı hayret diye seviniyorum, eşim şu da vardı diyor.” Liste uzun: Kira 750 TL, çocuğun kreş ile birlikte masrafları en az 500 TL, 300 banka kredisi ile birinin asgari ücreti geldiği gibi gidiyor. Doğal gaz, su, elektrik, mutfak, üst baş... 

‘DERLERDİ DE İNANMAZDIM’

İşçi devam ediyor: “Çocuk bir şey istiyor, gözü kalıyor alamıyorsun. O sırada cebimde para yok. Ben hiç kıyamıyorum böyle durumda, gidip kredi kartından para çekiyorum. Bir şey isteyip alamayınca gece gözüme uyku girmiyor. Ne yapayım? Ne kadar gelirin varsa o kadar giderin olur diyorlar ya. Ben eskiden buna inanmıyordum, gerçekten öyleymiş.” Borç nedeniyle defalarca elektriklerinin kesildiğini söyleyen işçi, “Kimseden borç isteyemiyorsun. Burada çalışan kimde var ki isteyeyim? Onlar da bizim gibi geçinmeye çalışıyor” diyor. 

‘ARKADAŞIM ÇOCUĞU OLDUĞU İÇİN AĞLIYORDU’

Sadece ücret mi? Aynı işyerinde olmalarına rağmen farklı vardiyalarda çalıştıkları için ne doğru düzgün görüşebiliyorlar, ne de çocuklarını aynı anda görebiliyorlar: “Eşim gündüz, ben akşam çalışıyorum. Birimiz çocuğu kreşe bırakıyor, diğeri alıyor. O cumartesi izinli, ben pazar. Tatilimiz bile uymuyor. Çocuk hasta olduğunda beni geceye yazmışlardı. Çocuk daha 2 günlüktü geceye yazdılar. 3 ay boyunca gece çalıştım. Bir türlü kabul etmediler. Bir arkadaşım geçen gün çocuğu oldu diye nasıl ağlıyordu görmen lazım. Hıçkıra hıçkıra ağlıyor. ‘Abi’ diyor ‘Çocuğun bezi mezi nasıl yapacağım. Yemin ederim intihar edeceğim.”

HASTADAN GÖRDÜKLERİ ŞİDDET DE CABASI

Hastaneler çalışanlara yönelik şiddetin de en çok görüldüğü işyerleri aynı zamanda. Hasta ve yakınlarının hakaret ve şiddetine maruz kaldıklarını söyleyen işçi, kolunu sıyırarak anlatıyor: “Bak, alkollü hasta yaptı bunu. Sallama ile vurdu. Gerçekten çok zor şartlar altında yaşıyoruz ama emeğimizin karşılığını alamıyoruz.”

‘MİLLET EV ALIRKEN KREDİ ÇEKER, BİZ TAŞINIRKEN’

konut

Eşi kaldığı yerden devam ediyor. Çocuk daha 5 aylıkken çalışmaya başlamış. İşe nasıl başladığını şöyle anlatıyor: “Nasıl çalışmayayım? Tek maaşla bu adam evi nasıl geçindirsin, yazık değil mi? İki kişi çalışıyoruz yine yetmiyor. Biz bir de kredi ödüyoruz. Millet ev alırken kredi çeker, biz ev taşırken. Ayda 300 TL ödüyoruz. Farklı zamanlarda çalıştığımız için oturup bir aile yemeği yiyemiyoruz. Ben istemez miyim çocuğum en iyi şekilde eğitim alsın, sağlıklı büyüsün. Mesela ben sigortalı çalışıyorum ama ilaç paramı veremiyorum. Bazen boşa çalıştığımı düşünüyorum.” 

BİR KERE TATİLE GİTTİK O DA TAKSİTLE

Bu şartlar nedeniyle sosyal aktivitelerinin de olmadığını belirten kadın işçi, “12 yıldır evliyiz ilk defa bu yaz tatile gidebildik. O da taksitle. Bazı şeyleri hep erteliyoruz. Mesela apartman aidatını 3 aydır veremiyoruz. Çocuğun bezi bitti diye seviniyorsun, sonra da okul masrafı çıkıyor. Çocuk geçen oyuncak görmüş istiyor. Ne kadar diye sordum, 5 TL dediler. 5 ekmek parası. Hafta sonu mesaiye geldiğimde ek para alamıyorum ama memur alıyor. Alsın tabii, hakkıdır ama biz neden almıyoruz ” diyor. 

ÖNCEKİ HABER

Sebzeden başkasını alamayanların hikayesi

SONRAKİ HABER

696 sayılı KHK: Hukuk devleti resmen sona erdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa