Irmak’a verilen 10 yıl hapis cezasının tek gerekçesi konuşma
HDP’li Selma Irmak’a verilen 10 yıl cezanın gerekçeli kararında yaptığı konuşmaların parti faaliyeti olmadığı örgütsel eylem olduğu öne sürüldü.
Deniz TEKİN
HDP Hakkari Milletvekili Selma Irmak’a verilen 10 yıl hapis cezasının gerekçeli kararı açıklandı. Irmak’ın katıldığı eylemlerin siyasi parti faaliyeti olmadığı, konuşmalarının örgütsel eylem olduğu ileri sürülerek, tutukluluğunun devamına karar verilmesinin yasama faaliyetlerini engellemediği savunuldu.
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) tutuklu Hakkari Milletvekili Selma Irmak’a siyasi parti faaliyetleri kapsamında 2015-2016 yılları arasında katıldığı yürüyüş ve basın açıklamaları nedeniyle “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası" suçlarından verdiği toplam 10 yıl hapis cezasının gerekçesini açıkladı.
HDP milletvekillerine yönelik 4 Kasım 2016’da yapılan operasyonda tutuklanarak Kandıra Cezaevi’ne götürülen Irmak hakkında siyasi parti faaliyetleri kapsamında 2015 ve 2016 yılları arasında Diyarbakır, Hakkari ve Şırnak'ta katıldığı miting, basın açıklaması ve televizyon programlarında yaptığı konuşmalar nedeniyle 4 ayrı suçlama getirilerek 105 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Güvenlik gerekçesiyle Hakkari’den Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne nakledilen davanın 6’ncı duruşmasının görüldüğü 3 Kasım’da Irmak’a son sözü verilmeden ve avukatlarına savunma hakkı verilmeden toplam 10 yıl hapis cezası verildi.
6 DURUŞMASI GÖRÜLEN DAVADA 1 DEFA SAVUNMA YAPMASI YETERLİ SAYILDI
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yazdığı gerekçeli kararda, davanın usulüne ilişkin itirazları ve talepleri 5 maddede sıralayan mahkeme, bunların neden reddedildiğini açıkladı. Irmak’ın, yasama dokunulmazlığının Anayasa’ya aykırı bir şekilde kaldırıldığı yönündeki itirazını kararda değerlendiren mahkeme, düzenlemenin Anayasa değişikliğiyle yapılmış olması ve aynı statüdeki normların birbirine aykırı düzenlemeler getirmesi durumunda bunun Anayasa'ya aykırılık olarak değil, bir birinin istisnası şeklinde düzenleme addedilmesinin gerektiğini ileri sürerek, bu itirazın reddedildiğini belirtti. 6 duruşması görülen davada sadece 1 defa SEGBİS üzerinden savunma yapan Irmak’ın mahkemede bizzat bulunarak savunma yapma taleplerinin reddedilmesine ilişkin gerekçeli kararda, Diyarbakır’da yaşanan olaylar nedeniyle Irmak’ın mahkemeye getirilmesinin kamu güvenliği açısından yakın tehlike oluşturacağı, SEGBİS ile ayrıntılı savunma yaptığı, SEGBİS üzerinden davaya katılma imkanı sağlanmasına rağmen katılmaması gerekçe gösterilerek reddedildiği ifade edildi.
ETKİNLİKLER VE KONUŞMALARI ‘SİYASİ PARTİ FAALİYETİ’ OLARAK GÖRÜLMEDİ
Gerekçeli kararda, Irmak’ın DTK Eş Başkanı ve HDP Hakkari Milletvekili olarak 2014 ile 2016 yılları arasında birçok kentte katıldığı 18 ayrı basın açıklaması, yürüyüş ve televizyon programında yaptığı konuşmaların 15’i “örgüt üyeliği” suçuna delil gösterildi. Suçlama konusu yapılan etkinlik ve konuşmalar için özetle “ Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 2016/7026 esas, 2017/3341 sayılı ilamında belirtildiği üzere bu eylemin siyasi parti faaliyeti olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından sanığın katıldığı bu eylemin terör örgütünün propagandasına dönüşen örgütsel bir eylem olduğu kanaatine varılmıştır. Konuşmanın amacının terör örgütünün cebir şiddet içeren faaliyetlerini meşrulaştırmak olduğu değerlendirilmiş, konuşmanın bir bütün halinde örgütsel eylem olduğu kanaatine varılmıştır” iddiasında bulunuldu.
‘ÖRGÜT ÜYELİĞİ’NİN TEK DELİLİ IRMAK’IN 15 ETKİNLİKTE YAPTIĞI KONUŞMALAR
Kararda, “Örgüt üyesi” olduğu iddiasıyla Irmak’a verilen 7 yıl 6 ay hapis cezasının gerekçesi olarak da Irmak’ın 9 Ocak 2015 ile 26 Mart 2016 tarihleri arasında katılmış olduğu 15 etkinlik gösterildi. Irmak’ın suç unsuru olarak gösterilen 15 etkinliğinin 9’una Sur’da sokağa çıkma yasağı ve operasyonların devam ettiği Aralık 2015 ile Nisan 2016 tarihleri arasındaki dönemde katıldığı iddia edilen kararda, Irmak’ın katıldığı bu eylemlerdeki süreklilik, çeşitlilik ve sıklık gözetilerek “örgüte üye olma” suçunu işlediği savunuldu. Savcının, Irmak’ın “örgüt yöneticisi olma” suçundan cezalandırılması yönünde mütalaa vermişse de, dava dosyasında Irmak’ın örgütten karar alıp emir ve talimat vererek örgütü yönlendirdiği hususunda herhangi bir kanıya varılmadığı belirtilen kararda, “örgüt yöneticisi” olduğu konusunda kesin, inandırıcı ve somut delil elde edilemediğinden Irmak’a “örgüt üyeliği” suçundan ceza verildiği kaydedildi.
TUTUKLU OLMASININ YASAMA FAALİYETİNİ ENGELLEMEDİĞİ SAVUNULDU
Kararda, TCK’de “örgüt üyeliği” suçu için 5 yıldan 10 kadar hapis cezası öngörüldüğü ancak Irmak’ın üyesi olduğunu iddia ettiği PKK’nin “tehlikeliliği, devlet ve milletin bölünmez bütünlüğünü bugüne kadar vermiş olduğu zararın boyutu gözetilerek” alt sınırdan uzaklaşılarak verilen 6 yıl hapis cezasının TMK kapsamında yarı oranında arttırıldığı kaydedildi. Kararın devamında, Irmak’ın duruşmada gösterdiği iyi hal nedeniyle cezasının 1/6 oranında indirildiği belirtildi. Irmak’a verilen hapis cezası, tutuklukta geçirdiği süre, tutuklama tedbirinin ölçülü olması, adli kontrolün yetersiz kalacağı, göz önüne alındığında adli yargılama hakkının ihlal edildiği ya da uzun tutukluluk durumunun söz konusu olmadığı ileri sürülen kararda, “Bu nedenle sanığın Meclis çalışmalarından uzun süre mahrum bırakılmak suretiyle yasama faaliyetinden alıkonulmamış olması gözetilerek sanık müdafinin (avukat) tahliye talebinin reddi ile sanığın tutukluluk halinin hükmen devamına karar vermek gerekmiştir” denildi.
ÖCALAN İÇİN SÖYLEDİĞİ SÖZLER NEDENİYLE BERAAT ETTİ
Kararda, Irmak’a “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla verilen 2 yıl 6 hapis cezasının gerekçesinde Irmak’ın değişik tarihlerde katıldığı 9 ayrı eylem ve etkinliklerde yaptığı konuşmalarda sokağa çıkma yasağı ilan edilen kentlerde açılan hendeklere destek verip, sahiplenerek “örgüt propagandası” suçunu işlediği ileri sürüldü. Kararda, Irmak’ın “propaganda niteliğindeki sözlerinin ağırlığı, sanığın milletvekili olması nedeniyle toplumu etkileme gücü ve suçun işlendiği dönemde Sur operasyonlarının devam etmesi nedeniyle, suçun işlendiği zaman gözetilerek sanığa alt sınırdan uzaklaşılmak sureti ile ceza verilmiştir” denildi. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye getirilişinin yıldönümünde 15 Şubat 2015’te Diyarbakır’da yaptığı konuşmada Öcalan’ı övdüğü gerekçesiyle hakkında “Suçu ve suçluyu övme” suçundan açılan davada Irmak’ın Öcalan’ı övdüğü bir eyleminin bulunmaması, bu sözleri nedeniyle yakın tehlike kriteri oluşmadığı ve eyleminin ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı gerekçesiyle hakkında beraat kararı vermek gerektiği ifade edildi. (Diyarbakır/MA)