Herkesin ortaklaşacağı bir talep etrafında birleşmeliyiz
Dergimizde çokça yer verdiğimiz, hemen her sayı farklı illerden röportajlar, yazılar ile değinmeye çalıştığımız bir konu meslek liseleri.
Aydın YİĞİT
Adana
Dergimizde çokça yer verdiğimiz, hemen her sayı farklı illerden röportajlar, yazılar ile değinmeye çalıştığımız bir konu meslek liseleri. Öyle ki neredeyse her yıl yapılan yeni düzenlemeler, geleceğin işçi sınıfını oluşturacak olmaları vb. özellikleriyle gençlik mücadelesinde önemli bir yer tuttukları aşikâr. Bu yazıda ise “Meslek garantili okul” denilerek reklamı sıkça yapılan ve yaklaşık 3500 öğrencinin olduğu Adana Özel Erkan Teknik Meslek Lisesi’nde okuyan 12.sınıf öğrencisi bir genç ile sohbetimiz üzerinden meslek liselerine kısa bir mercek tutmak istedik. Yazı boyunca öğrenciyi lakabı olan “Faça” ile dile getireceğiz. Şimdi 12.sınıf makine bölümü öğrencisi olan Faça, bundan 6-7 sene öncesinde yaşadığı bir olay üzerine mahalleden arkadaşının “Sen Faça gibisin” demesi üzerine artık bu lakapla anılır olmuş, çoğu insan gerçek adını hatırlamaz olmuştur.
MAKİNEDEN POKERE
Faça, bu sene staj yapıyor. 40 kişilik bir panel fabrikasında staj gören 8 öğrenciden biri. Gündüz vardiyasında hafta içi 3 gün işe gidip geliyor. Yaptığı işin bazen yorucu olduğunu söylüyor, öyle ki birkaç aylık staj ömründe iş kazası dahi geçirmiş. Kendisinin anlattığına göre kazanın sebebi ustasını dinlememesi olmuş ve kulağının arkasını çinko kesmiş.
”İŞ GARANTİLİ OKUL” DEDİKLERİ
Faça’ya niçin bu okulu tercih ettiğini ve gelecek hayallerinin ne olduğunu sorarak devam ediyoruz sohbete. Bu sene sınava girecek olduğunu ancak 3 gün staj, 2 gün okul, hafta sonu da eve katkı için işe girdiğini ve hangi ara sınava hazırlanacağını bilmediğini söylüyor. Hal böyle olunca seneye hazırlanacağını ve başarabilirse Hukuk öğrencisi olmak istediğini anlatıyor Faça. Ancak maddi imkânsızlık ve okuduğu okul yüzünden diğer öğrencilerle rekabet etmesinin de çok zor olduğunun farkında. Öyle ki “Biz 4 yıl boyunca üniversite sınavına hazırlık namına bir şey görmedik. Seneye sıfırdan başlayıp hazırlanacağız. Okulda hocalar yalnızca derslerin sınavlarına yönelik biraz ders gösteriyorlar, okul puanı yüksek olsun diye o da.” diyerek durumu gözler önüne seriyor. Okullarının sanayiye ara eleman yetiştirdiğini söylüyor ve bu okulu ise üniversiteye geçiş hakkı için ve elinde meslek olacağını düşünerek tercih ettiğini anlatıyor. “Meslek nasıl öğreneceğiz o da belli değil. Bölümlerimizle alakalı olmayan yerlerde staj yapıyoruz. Misal, 12. sınıfta kendi bölümümüz içinde yine bölüm seçiyoruz. Ben CNC-Torna bölümündeyim ama fabrikada ne CNC ne Freze makinesi var!” diyerek bu işte bir terslik olduğuna dikkat çekiyor. Sınavsız geçiş hakkının kaldırılmasından söz ediyoruz tekrar. Faça kısa bir süre duraksayıp, “Ne diyim abi? Kaldırıldığını öğrenince çok üzüldük.” cevabını veriyor ve sonra ekliyor: “Bitiren herkes de iş bulamıyormuş. Mezun arkadaşlarla konuşuyoruz, ‘Biz kendimizi boşlukta hissediyoruz’ diyorlar.”
ÖĞRENCİLER BİRBİRİNİN ARKASINI TUTMALI
Sohbet boyunca bu sorunların yanına bir dizi sorun daha ekleniyor ve bu genel sorunların yanında her okulun da kendine özgü aksaklıkları olduğunu belirtiyor Faça ve bu işlerin çözümünü daha çok konuşmaya ihtiyaç var diyor. Faça, tüm meslek lisesi öğrencilerine bir çağrıda bulunarak sohbetimizi sonlandırıyor. “Şimdi şöyle bir şey var. Fıstık fiyatı belli olacağı zaman, çiftçileri değil tüccarları toplayıp karar alıyorlar. Bizimki de öyle bir mesele. Bize bir şeyin sorulduğu yok, neyin niçin yapıldığı da belli değil. Meslek lisesi öğrencilerinin birbirlerinin arkalarını tutmaları, birlik olmaları lazım. Bunun için ortak talebimiz olsa daha iyi olur. Sınavsız geçiş hakkı, tüm öğrencilerin evet diyeceği bir olay.”