27 Aralık 2017 22:15

Yemek de mi yemeyek?

Doygunluk, hijyen, çabukluk ve ücret bir yemekhanenin değerlendirme kıstaslarıdır ama İTÜ’de bu işler böyle ilerlemiyor.

Paylaş

Murat DOĞU

Alişan DOĞAN

İTÜ

Doygunluk, hijyen, çabukluk ve ücret bir yemekhanenin değerlendirme kıstaslarıdır ama İTÜ’de bu işler böyle ilerlemiyor. Eğer yemekhanenizden şikayet eder ve gerekli çevrelere iletirseniz muhtemelen şu klişeyle karşılaşırsınız: “İTÜ yemeklerini kendisi üreten tek okuldur.” Fakat arkadaşlarımızla konuşma fırsatı bulduğumuzda daha gerçekçi bir tablo çizebiliyoruz. Geomatik 3.sınıf öğrencisi Atacan Kural Avgören, yemekhane sıkıntısının tüm öğrencilerin şikayet ettiği bir konu olduğuna ve gerekli yerlerin de bu şikayetten haberdar olduğuna inanıyor. Okula girdiği ilk günden beri bu sıkıntıların değişmediğine de dikkat çekiyor. Onun gördüğü eksiklik porsiyonların yetersiz olması ve hiç bir şekilde takviye yapılmaması. Eğer yemeklerdeki kalitesizlik ve porsiyonlarının küçüklüğü probleminin aşılabilmesi için tek çıkar yol yemekhaneye zam gelmesi ise en azından zam geldikten sonra bu sıkıntıların aşılmış olması gerektiğini söylüyor.

İKİ YEMEKHANE ARASINDAKİ FARKLARI BULUNUZ

İTÜ gibi bilime katkıda bulunması ideali bulunan bir üniversitede bu sorunun aşılamamasını şaşırtıcı olarak değerlendiren Atacan, çarpıcı bir noktaya değiniyor; “Bildiğime göre okul akademik personel yemekhanesi hem porsiyon hem de çeşit anlamında daha zengin bir yemekhane, öğrencilerin daha az çeşit ve daha küçük porsiyon ile yetinmesi gerektiği mi düşünülüyor? Açıkçası bu iki yemekhane arasındaki fark da mide bulandırıcı. Bu sorunun ciddi ve aşılmasının zorunlu bir konu olduğunu düşünüyorum.”

Konuşma fırsatı bulduğumuz diğer bir 3. sınıf arkadaşımız, okulumuzdaki yemekhane şartlarından bahsederken evde kaldığını ama yine de ülkemizde karın doyurmak zor olduğundan, dışarıya göre daha ucuz olan yemekhaneyi tercih etmek zorunda kaldığını söyleyerek başlıyor söze. Güzelliği ve başarılarından söz edebileceğimiz İTÜ’nün yemekhane kalitesinin düşüklüğünden yakınıyor ve etlerin kimi zaman rahatsız edici bir kokuya sahip olduğunu söylüyor. Ayrıca yemek menülerinin hep aynı oluşu, yetersiz oluşu ve diğer okullara göre pahalı oluşuna değinen arkadaşımız zaman zaman yemeklerden tırtıl çıkma durumlarının da mevcut olduğundan bahsediyor.

Geçen hafta İTÜ Öğrenci Temsilciliği’nin rektörlükle görüşmesinde rektörümüz Mehmet Karaca’nın öğrenci temsilcilerine okulun en çok tartışılan problemlerinden biri olan yemekhaneden bahsettiklerinde “Yemekten bahsedecekseniz giderim.” çıkışını yapması öğrencilere kendi çözümlerini aramalarından başka yollarının olmadığını gösteriyor.

ÖNCEKİ HABER

Yemeğin proteini böceğinde mi?

SONRAKİ HABER

"Acaba zehirlenir miyim?"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa