27 Aralık 2017 22:18

Cemre ÇİĞDEM
Kocaeli Üniversitesi

Hayatın her alanında kâr hırsı ile hareket eden sistem üniversiteleri de atlamıyor. Hesapta “ücretsiz” eğitimde en temel ihtiyacımız olan yemek bile bizlere kâr amacıyla veriliyor. “Ne kadar kazanırız” kafasıyla sağlığımız yemek şirketlerine pazarlanıyor. Her yeni dönemde de ücretlere onlarca zam yapılarak öğrencinin cebi deliniyor. Artan fiyatlar cebimize zarar verirken yemekler her geçen gün daha da sağlıksızlaşıyor. Son günlerde birçok üniversitede yüzlerce öğrenci zehirlendi. Bu zehirlenmelerden biri de Kocaeli Üniversitesi’nde yaşandı.

LAFTA KALAN “İNCELEME”LER

12 Aralık’ta Kocaeli Üniversitesi’nin elliden fazla öğrencisi yemekhanedeki yemekten zehirlendi. Bu sayı sadece hastaneye başvuran öğrenciler. Para vermemek, ciddiye almamak, başka sebepten olduğunu düşünmek gibi gerekçelerle yoğun mide bulantısı yaşayan birçok arkadaşımız hastaneye gitmedi. Olaya karşı tepkiler yükselirken rektör Sadettin Hülagü sosyal medya üzerinden açıklama yaparak “gerekenin yapılacağı”, “inceleme yapıldığı” gibi cılız laflarla olayı geçiştirdi. Bu kadar zaman sonra hâlâ ortada yapılan bir “gereken” yok. Parası olanlar kantinlere gidiyor, olmayanlar her yemekte “Acaba zehirlenir miyim?​” kaygısı taşıyor.

1500 ÖĞRENCİNİN KATILDIĞI “ANKET”

Yemekhane ile ilgili bir başka açıklamasında rektör “Yapılan bir ankette öğrencilerin yüzde seksen üçü yamekhaneye dair mükemmel, iyi, orta seçeneklerini işaretledi.” diyor. Kaçının orta dediği de zaten belli değil ama belli olan başka bir şey var: Seksen bin küsur öğrencinin okuduğu okulda bu ankete katılan 1500 öğrenci. Anketten haberi olan veya anketi dolduran kim bilmiyoruz. Sormalıyız ki bu anketten neden tüm öğrencilerin haberi yoktu? Ya da anketi gerçekten öğrencinin yararı için mi yaptılar? Yoksa anketin tek amacı suçu adeta öğrenciye yıkan, mahalle maçlarındaki “Senin takım arkadaşın faulü kabul etti.” mantığı yaratan bir veri elde etmek miydi? Varsayalım ki yemekhanenin tadı ve fiyatı ankette dile getirildiği üzere “ortalamanın üstünde” olsun, bu zehirlenmenin üstüne söylendiğinde cılız bir “kendini aklama” çabasından başka bir şey olmuyor. Rektör, zamlanan yemekhane fiyatlarını, kalitesi düşen hatta artık zehirli hale gelmiş yemekleri savunuyor.

KÂR AMAÇLI ÇALIŞAN YEMEKHANE İSTEMİYORUZ

Yapılması gereken yemekleri veren şirket ile yapılan anlaşmanın feshedilmesidir. Yemekhaneler kâr amaçlı çalışmamalı, öğrenci yararını gözetmelidir. “Kaynak eksikliği”nden yakınan okul idareleri, makam araçlarından, güvenlik harcamalarından vazgeçmelidir; öğrencilerin yemekhanesinden değil! Bizlerin sağlığı para kazanma alanı değildir. En temel hakkımız olan sağlıklı, nitelikli besleyici ve ücretsiz bir yemekhane için sınıflarımızda, fakültelerimizde, okullarımızda birleşmek zorundayız. Sağlıklı ve nitelikli bir yemekhane için birleşmeyenler, acil servisinde en iyi ihtimalle kolunda serumla birbirini bulmak zorunda kalacaktır.

Evrensel'i Takip Et