En çok dışlanan kadınlar cinsel şiddete karşı önlem istiyor
İsveç'te toplumun en fazla cinsel taciz ve tecavüze maruz kalan kesimini oluşturan kadınlar, 'Korunaksız' etiketiyle #Metoo kampanyasına katıldı.
Murat KUSEYRİ
Stockholm
İşyerinde cinsel tacize karşı sosyal medyada başlayan #Metoo (Ben de) kampanyası İsveç’te toplumun tüm kesimlerine yayılıyor.
Cinsel taciz ve tecavüze en fazla maruz kalan uyuşturucu bağımlısı ve fuhuş yaparak yaşamaya çalışan kadınlar da “Korunaksız” etiketiyle #Metoo kampanyasına katıldı.
Kadınlar, toplumun en dışlanan kesimini oluşturdukları halde seslerini duyuramadıklarını ve kurumlardan yardım alamadıklarını söylüyor ve hükümetten bir dizi önlem almasını talep ediyor.
TECAVÜZ EDİP VÜCUDUNA ‘FAHİŞE’ YAZDILAR
Hakaret ve suçlamalarla her gün karşı karşıya kaldıklarını hatırlatan kadınlar, çağrılarında “Biz, siz erkeklerin istediğinizi yapma hakkını gördükleriniziz. Biz, daha küçük yaşta cinsel saldırıya uğradık. Biz, şiddet ve tecavüze uğradığımızda kendinizi suçlayın dediklerindeniz” diyorlar.
Kadınlardan biri yaşadıklarını “Uzun süren toplu bir tecavüz sırasında bayılmışken tüm vücuduma fahişe vs. yazdılar. Arkadaşımın bunu farkettiğindeki üzgün bakışlarını hatırlıyorum” derken, bir diğeri de “Tecavüz sırasında şiddete uğradım. Bazen kusmak için ara veriyordum. Bazen de ara vermeme izin verilmedi” diyor.
CİNSEL ŞİDDETİN EN AĞIR BİÇİMLERİNE UĞRUYOR
Kadınların anlatımları ülkede geniş yankı yarattı. İsveç Devlet Televizyonu’na (Svt) açıklamalar yapan Stockholm Polisinin insan ticaretini engellemekten sorumlu şefi Simon Häggström, “Bu grupta yer alan kadınlar cinsel şiddetin en ağır biçimlerine uğruyor. Biz ‘normal insanlar’ zihnimizde bunu canlandıramayız. Tamamıyla iğrenç” dedi.
Häggström, taciz ve tecavüze uğrayan diğer kadınlardan farklı olarak bu grupta yer alan kadınların korktukları ve travma geçirdikleri için karakola gitmediklerini ve şikayette bulunmadıklarını söyledi.
SÖZ KONUSU TACİZ DEĞİL CİNSEL ŞİDDET
Diğer kadınların taciz anlatımlarını küçümsemediğini söyleyen Häggström, “Ama bunlar toplumun en fazla saldırı altındaki grupları. Söz konusu olan sözlü cinsel taciz veya cinsel sataşma değil ağır cinsel şiddettir ve her gün buna maruz kalıyorlar” şeklinde konuştu.
İsveç’te yasaların uygulamaya geçirilmesinde büyük eksiklikler yaşandığına dikkat çeken Häggström, sorunun kampanyayla çözülmeyeceğine ve somut önlemler alınması gerektiğine vurgu yaptı.
YASA TASARISI YETERSİZ, YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLECEK
Kadınları temsilen bir heyet, geçtiğimiz günlerde Eşitlik Bakanı Åsa Regner ile bir görüşme yaptı. Kadınlar taleplerini içeren bir listeyi bakana verdi. Talepler arasında uyuşturucu bağımlısı kadınlara korunaklı barınak yerleri verilmesi ve bağımlılıktan kurtulmaları için tedavi olanakları tanınması yer alıyor.
Regner, fuhuş ve insan ticaretinin önlenmesi için hazırladıkları yeni bir yasa tasarısını yılbaşından sonra gündeme getireceklerini söyledi. Ancak dışlanmış kadınlar bunun yeterli olmadığı düşüncesinde.
Kadınları temsilen bakanla görüşenler arasında yer alan Lotten Sunna, çocuk yaşlarda cinsel tecavüze uğrayanların uyuşturucu kullanımı ve fuhuşa sürüklendiğini ve erkeklerin bu kadınları korumadan yoksun oldukları için istedikleri gibi kullandıklarını, bazı hallerde tedavi merkezlerinde de bunun devam ettiğini söylüyor. Tüm bunların engellenmesi için baştan önleyici önlemlerin alınmasını istiyor.
Yasa tasarısı hazırlanırken bu grubun taleplerinin ‘gözden kaçtığını’ kabul eden Regner, tasarıyı yeniden gözden geçireceklerini ve bazı düzeltmeler yapacaklarını söyledi.
