‘KHK ile linç kültürünü meşrulaştırmak istiyorlar’
696 sayılı KHK'ye tepkiler büyüyor. Malatya ve Diyarbakır'da Evrensel'e konuşan kurum temsilcileri KHK'nin linç kültürünü meşrulaştıracağını söylüyor.
Berfin GÜLER
Burak SARIKAYA
Malatya
Toplumun birçok kesiminde tartışmalara neden olan son KHK’ye Malatya’dan tepki geldi. Malatya’da Evrensel'e konuşan demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler, yargı muafiyeti ile cezasızlık politikasının ortaya çıkacağını, bu durumda linç kültürünü meşrulaştıracağını belirterek, OHAL’in kaldırılması ve KHK’lerin iptal edilmesi için mücadele çağrısı yaptılar.
Tutuklulara tep tip elbise giydirilmesinin kişiyi aşağılamaktan başka bir şey olmadığını belirten HDP İl Eş Başkanı Aydın Üstün, “Tek tipleştirme Nazilerde uygulanan bir yöntemdir, asla kabul edilemez” dedi.
Yayımlanan son KHK’nin 80 darbesini aratmayacak durumda olduğunu dile getiren CHP İl Başkanı Enver Kiraz “Bu yüzyılda gerçekten insanları böyle tek tipleştirme, insan hakları açısından önemli problemler yaratacaktır. Dünyanın hiçbir çağdaş ülkesinde hayata geçirilebilecek bir uygulama değil bu. KHK ile ülke iç savaşa sürükleniyor. KHK’den yararlanmaya çalışan birilerinin bir araya gelerek çeşitli huzursuzlukları yaratabileceğini düşünüyorum. Bir an önce bundan vazgeçilmeli daha demokratik yöntemlerin uygulanması gerekiyor” dedi.
‘CEZASIZLIK POLİTİKASI UYGULANACAK’
Yargı muafiyetinin hukuk devleti normlarına tamamen tezat bir durum olduğunu belirten PSAKD Malatya Şube Başkanı Mehmet Topal ise, “Bu durum bu topraklarda katliam yapmak isteyenlere cesaret vermek demektir. Hukukla bağdaşmayan kendisi gibi düşünmeyenlere yaşama hakkı tanımayan bu tür uygulamalar kabul edilemez İnsanlık zarar görmeden bu uygulamalar derhal iptal edilmelidir” dedi.
KHK düzenlemesi ile devletin cezasızlıkla korunan şiddet tekeline sivillerinde eklenmek istendiğini söyleyen İHD Malatya Şube Başkanı Gönül Öztürkoğlu “Böylece iktidarın yandaşı olan “sivil kitleler, sadece politik muhalifleri değil toplumsal veya ahlaki açıdan “sapkın” olarak gördükleri kişi ve davranışları bir tür ihkak-ı hak (hakkı, hukuku bizzat gerçekleştirme) anlayışıyla keyfi biçimde “cezalandırmaya” kalkacaklar ve cezasızlık zırhı ile korunacaktır. Bu durum, linç kültürünün meşrulaştırılarak kalıcı bir OHAL yöntemi haline getirilmesidir. Tüm duyarlı kamuoyunu bu durumu önlemek için demokratik tepkilerini göstermeye çağırıyoruz” dedi.
OHAL VE KHK’LERE KARŞI MÜCADELE ÇAĞRISI
AKP’nin çıkardığı KHK’lerle ülkeyi baskı ve zulümle yönetmeye çalıştığını ifade eden EMEP İl Başkanı Kemal Gültekin, “12 Eylül faşizminin siyasi tutsaklara yapmak istediği uygulamayı bugün AKP kendisi gibi düşünmeyenler için dayatıyor. Son çıkan KHK maddesiyle 15 Temmuz günü sokağa çıkanların bir kısmının işledikleri suç örtbas edilirken, muhalif kesimlerin, işçilerin, emekçilerin hak talepleri bastırılmak isteniyor." şeklinde konuştu.
Gültekin sözlerinin şöyle sürdürdü: "Bu politikaları boşa çıkaracak olan, emek ve demokrasi güçlerinin OHAL’in kaldırılması, KHK’lerin iptal edilmesi için mücadelenin ortaklaşmasıdır. Bütün işçi ve emekçileri mücadelemize güç katmaya bu baskıcı rejime dur demeye çağırıyoruz”
‘TOPLUMDAKİ KUTUPLAŞMAYI ŞİDDETE DÖNÜŞTÜRÜR’
Serpil BERK
Diyarbakır
Son yayınlanan KHK’lere tepkiler sürerken hükümet temsilcileri gelen eleştirilere karşı ‘KHK’lerin dilinde sıkıntı yok’ açıklaması yaptı. Hükümetten yapılan açıklamaları gazetemize değerlendiren Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen, “Bu metnin yorumu konusunda insan hakları mensupları, hukukçular ve siyasi iktidar temsilcileri arasında bile farklılıklar var. Darbe girişimindeki 2 günü kapsayacak şekilde bir uygulama içerdiğini söylediler ama bu söylemle gerçekleşecek bir hadise değil. Metinden bu 2 günü kapsaması gibi bir anlam çıkmıyor. Kapsasa dahi bu KHK derhal geri çekilmeli. Çünkü anayasa oylamasında siyasi iktidar Anayasa’nın 15. maddesini kaldırmıştı. 12 Eylül darbecilerinin yargılanamayacağını düzenleyen maddeydi. Bugün ise darbeye karşı koyanların yargılanamaması bu hukuk düzeni içerisinde kabul edilir bir yaklaşım değil” dedi.
‘HİÇ KİMSE YARGILANMAKTAN MUAF TUTULAMAZ’
“Hiç kimse yargılanmaktan muaf tutulamaz veya suç işleme özgürlüğü kendisine verilemez” diyen Özmen, “Bir grubun başka gruba saldırmasına, bir sivilin başkaca bir sivile saldırmasına, kamu düzeninin ortadan kaldırılmasına, toplumun bir kesiminin özgürlüklerini kullanmasında karşıt bir grubun saldırısına uğrama ihtimalinin çok yüksek olacağı bir düzenleme. Son birkaç gün içerisinde sosyal medyadaki paylaşımlar kaygılarımızı doğrular nitelikte. Bu mesele çok ciddi ve üzerinde siyaset yürütülecek bir mesele değil. Türkiye toplumu arasındaki kutuplaşma olaylarını şiddete dönüştürecek bir mesele”diye konuştu.