Öğrenciler OHAL’e tepkili: İktidar üniversitelerden korkuyor

Kampüste özel güvenliğin, dışarıda ise polisin kıskacında olan üniversite öğrencileri, “Kampüste bile arkadaşlarımızla birlikte oturamıyoruz” diyerek, OHAL uygulamalarına tepki gösterdi. 

Antep'te okuyan üniversite öğrencileri Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamalarından rahatsız. Öğrenciler, ülkenin içinde bulunduğu durumdan dolayı kendini ifade etmekten ve taleplerini dile getirmekten kaçınıyor. Büyük uğraşlar sonucu kazandıkları bölümleri bitirdiklerinde işsiz kalma korkusu da yaşayan öğrenciler, ülkenin gidişatını, "Görünen köy kılavuz istemez” sözleriyle özetliyor. 

'HAK TALEP EDEN TERÖRİST İLAN EDİLİYOR’

Antep Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümü öğrencisi Cengiz Bölükbaş, gençliğin sesini özgürce çıkarabildiği bir ortamda olmadığını belirtti. Gençliğin çıkardığı en ufak sesin iktidar tarafından bastırıldığını ifade eden Bölükbaş , “Devlet sadece gençleri değil, işçilerin, kadınların ve diğer toplumsal kesimlerin hak ve özgürlük taleplerini marjinalize ve terörize ediyor. Bu durum; iktidarın işçilerin, kadınların ve gençlerin en meşru taleplerini bile karşılayamayacak durumda olmasından kaynaklanıyor. En haklı taleplerin gerçekleşmesini bile iktidarını sarsacak diye düşünüyor ve yapmamak için kesimleri farklı farklı şekilde suçluyor. Kadınlar yaşanan tecavüzlere karşı sokaklara çıkıyor. Öğrenciler yurt, eğitim talepleri için sokaklara çıkıyor. Bu talepler, kişileri herhangi bir örgüte bağlamaz. Bu taleplerin örgütlerle bir bağlantısı da olamaz. Hükümet saltanatının sarsılacağı korkusuyla bu dili kullanıyor” dedi.

‘GENÇLER OHAL’DEN RAHATSIZ’

Bölükbaş, milyonlarca gencin ileriye dönük hayal kurmakta zorlandığını söyledi. Gençliğin geleceksiz olduğunu ve ileriye dönük tahminlerde bulunamadığını sözlerine ekleyen Bölükbaş, “Bugün gençler olarak OHAL’den çok büyük rahatsızlık duyuyoruz. Cumhurbaşkanı başlarda 'OHAL sosyal yaşamı etkilemeyecek' diyordu; ancak bugün o sözünün gerçekten uzak olduğunu görüyoruz. Kampüste ve dışarıda arkadaşlarımızla bir araya gelemiyoruz. OHAL’i FETÖ'cüler için çıkardıklarını söylediler; ama işçiye, gençliğe ve kadına karşı kullandılar. Toplumun sıkıntısını, derdini dile getiren hangi oluşum varsa onun sesini kısmak için OHAL’i kullandılar” dedi.

KAMPÜSTE ÖZEL GÜVENLİK, DIŞARIDA POLİS KISKACI!

İktidarın öğrencilere yönelik baskıcı bir politika uyguladığını dile getiren Antep Üniversitesi Hemşirelik Bölümü öğrencisi Zelal Arar ise, kampüste arkadaşlarıyla birlikte oturamadıklarını söyledi. Toplu şekilde oturdukları zaman özel güvenliğin çevrelerinde gezindiğini belirten Arar, şunları söyledi: “Öğrenciler, bu tarz yaklaşımdan dolayı politik tartışmalara girmekten kaçınıyor. Kampüste özel güvenlik, dışarıda da polis çevremizde geziyor. Devlet öğrencilere 'Okula git, arkadaşlarınla gez-dolaş memlekette olan biten hiçbir şeye karışma, politikayla ilgilenme, ilgileniyorsan dahi iktidarın düşünceleri üzerinden ilgilen' diyor. Yarın okulu bitirdiğimizde ne yapacağımızı hiç bilmiyoruz. Eskiden sadece KPSS vardı. Şimdi birde güvenlik soruşturması ve mülakatı da getirdiler. Birçok arkadaşımız KPSS'yi kazandı; ancak güvenlik soruşturmasında elendiler.” 

KADIN ÖĞRENCİLER SOKAKTA GEZEMİYOR

Antep Üniversitesi Hemşirelik Bölümü öğrencisi Sümeyye Yeşil de, şunları vurguladı: "Rektörlük, en basit meşru isteğimizi bile karşılamak yerine tehditlerle karşılık veriyor. Mülakat diye bir şey çıkarmışlar. Orada insanların 4 yıllık emeğine değil, namaz kılıp kılmadıklarına bakıyorlar. Böyle bir ortamda kim gelecekten emin olabilir ki? Bugün hava karardıktan sonra sokaklarda yürümeye korkuyoruz. Çünkü her gün bir sürü taciz, tecavüz haberleri okuyoruz. En acısı da tacizcilerin ve tecavüzcülerin tutuklanmak yerine serbest bırakılmalarıdır. Kadınlara sosyal hayat tamamıyla kapatılmış durumda. İktidar, 'Kadın yapamaz, edemez' algısını topluma empoze ediyor.”  (Antep/MA)