Jüri, Mehmet Hakan Atilla'yı 5 ithamdan suçlu buldu

Reza Zarrab’ın tanık olduğu, ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarının delinmesiyle ilgili ‘ABD Atilla’ya karşı’ davasında 12 kişilik jüri bugün karar için toplandı. Kararını açıklayan jüri Atilla’nın ” kara para aklama” dışındaki diğer ithamlardan suçlu bulunduğunu açıkladı. Türkiye Dışişleri Bakanlığı da "iç işlerimize müdahale" diye açıklama yaptı. 

Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla, yetkisi dahilinde olduğu iddia edilen işlemler nedeniyle altı ayrı suçtan yargılanıyor; ABD Hazine Bakanlığı’nı dolandırmak ve Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası’nı (İEEPA) delmek suçlarını işlemek için ortaklık kurmak, bankacılık sisteminde sahtekârlık yapmak, yapabilmek için ortaklık kurmak, kara para aklamak ve aklayabilmek için suç ortaklığı.

Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla ile ilgili son kararı verecek olan 12 kişilik jüri heyeti daha önce 4 gün toplanmış ancak bir karara ulaşamamıştı. Jüri heyetinin karar için tekrar bir araya geleceği tarih olarak 3 Ocak 2018 belirlenmişti. Noel tatilinin sona ermesiyle jüri üyeleri Manhattan Federal Mahkemesi’nde bir araya geldi.

JÜRİ ÜYELERİ, YARGIÇ BERMAN'A NOT GÖNDERDİ

Jüri üyeleri bir araya gelmelerinin ardından, davanın yargıcına not gönderdi. Reuters’ın aktardığına göre, jüri üyeleri Yargıç Berman'a, “Yeni yılınızı kutluyoruz. Bazı suçlar konusunda anlaşıp bazılarında anlaşmazsak ne yapmalıyız” diye sordu.

Davanın Yargıcı Berman ise jüri üyelerine gönderdiği cevapta “Sevgili jüri, sorunuza şimdi cevap vermeyeceğiz. Müzakerelere devam edin” diye yazdı.

Yargıç Berman, kararına gerekçe olarak, süreçle ilgili olarak jüri üyelerine verdiği talimatların Atilla’nın haksız yargılanmasını engellemek için yeterli olmasını gösterdi.

Kararını veren jüri Mehmet Hakan Atilla'yı kara para aklama dışında kalan beş suçtan suçlu buldu.

Jüri heyeti, eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’ya yöneltilen 6 ayrı suçun 5’inden suçlu buldu. Atilla, kara para aklamaktan suçsuz bulunurken, ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarını delmek, ABD'yi aldatma suçuna iştirak etmek, ABD bankalarını dolandırmak, ABD bankalarını dolandırmaya iştirak etmek, ve kara para aklama suçuna iştirak etmekten suçlu bulundu. Duruşmayı ve jürinin karar açıklamasını izleyen Hakan Atilla’nın eşi Burçin Atilla gözyaşlarına boğuldu.

ATİLLA'NIN AVUKATINDAN İLK YORUM

Jürinin Hakan Atilla hakkındaki kararına ilişkin değerlendirmede bulunan avukat Victor Rocco "Bence davalar hiçbir zaman mükemmel değildir. Bu dava da mükemmel değildi. Temyiz mahkemeleri zaten bu yüzden var." yorumunda bulundu.

Atilla'nın avukatlarından Cathy Fleming de "Bu daha ilk raund" ifadesini kullandı.

CEZAYA HÂKİM BERMAN KARAR VERECEK

Bundan sonra Atilla hakkında ne kadar ceza verileceğine davanın hâkimi Berman karar verecek. Davada sadece sanık Mehmet Hakan Atilla ve tutuklu tanık Reza Zarrab hakkında karar çıkacak. ABD yargı sisteminde gıyabi yargılama olmadıgı için, eski Maliye Bakanı Zafer Çaglayan'ın da aralarında olduğu "firari sanık" statüsündek, 7 kişi hakkında hüküm verilmeyecek. Türk bankaları ile ilgili olası bir ceza ya da yaptırım kararı ise daha sonra ABD Hazine Bakanlığı tarafından verilecek.

Yargıç Berman'ın ayrı bir duruşmada tarafları bir araya getirip sanığa verdiği cezayı açıklaması öngörülüyor. Ceza duruşması 11 Nisan’da olacakmış, yani Atilla’nin ne kadar hapis cezası aldığı ve gerekçeleri 11 Nisan’da açıklanacak.

Suçunu kabul eden ve savcılıkla anlaşma yoluna giderek, tanıklık yapan Türkiye ve İran vatandaşı iş adamı Reza Zarrab için verilecek cezanın belirlenmesinde iddia makamının bildireceği görüş de rol oynayacak.

Yapılan anlaşma kapsamında, savcılığın Berman'a bir dilekçe sunması ve bu dilekçede de Zarrab'ın tanıklığının iddia makamının davasına ne kadar yardımcı olduğunu anlatarak, ceza indirimi talebi olup olmadığını aktarması bekleniyor.

Yargıç Berman'ın Zarrab ile ilgili ceza kararında savcılığın görüşünü göz önünde bulundurması öngörülüyor.

KARAR SONRASI SAVCILIK AÇIKLAMASI

Görevdeki New York Eyaleti Güney Bölgesi Başsavcısı Joon H. Kim’in Hakan Atilla’nın mahkumiyetine dair açıklaması’ başlığıyla savcılık tarafından yayınlanan belgede şu ifadelere yer verildi:

“Bugün, kapsamlı, adil ve açık bir yargılamadan sonra jüri oybirliğiyle Halkbank’ın üst düzey yöneticisi Hakan Atilla’yı suçlu buldu. Reza Zarrab’ın daha önce suçunu kabul ederek anlaşmaya gitmesiyle birlikte, İran’a yönelik yaptırımlara milyar dolarlık delik açan büyük ve utanmaz şemanın kalbindeki iki adam, ciddi federal suçlamalardan mahkum edildi. 

"Atilla’nın tercihinin sonucu, Amerikan mahkemesinde suçlu bulunmak oldu"

Yabancı banka ve bankacıların seçim hakkı var: İran ya da yaptırıma tabi diğer halklarına ABD yasalarından kaçmasına kasten yardım etmeyi seçebilirsiniz ya da ABD Doları’yla işlem yapılan uluslararası bankacılık toplumunun bir parçası olabilirsiniz. Ama ikisini de yapamazsınız. 

Eğer, Atilla’nın yaptığı gibi -ABD yaptırımlarını geçen İran petrolünden milyarlarca dolar kaçıran gizli bir şemanın parçası olarak- ABD Hazine Bakanlığı yetkililerine tekrar eden şekilde yalan söylerseniz ve belgelerde sahtecilik yaparsanız, sonuçlarına hazırlanmanız gerekir. Atilla’nın tercihinin sonucu, Amerikan mahkemesinde suçlu bulunmak oldu."

HALKBANK'A CEZA GELİR Mİ?

Mehmet Hakan Atilla’nın, suçlu bulunmasının ardından Halkbank’a ceza gelip gelmeyeceğini değerlendiren Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Ankara’da bazı hazırlıklar yapıldığını söyledi. Halkbank da kendileri hakkında alınmış bir idari ve mali karar bulunmadığını söyledi. 

Ceza miktarının düşürülmesi ve zamana yayılmasıyla ilgili ‘birtakım pazarlıklar’ yapılabileceğini kaydeden Selvi, Ankara’nın uluslararası bankacılık işleyişine ambargo gelmemesi için uzlaşmaya gidilebileceğini kaydetti.

Jürinin Hakan Atilla’yla ilgili kararını vermesinin ardından CNN Türk’te Ahu Özyurt’a değerlendirmelerde bulunan Selvi, şunları söyledi:

"Türkiye uluslararası bankacılık sistemine entegre bir ülke. Ankara'da birtakım hazırlıklar var diye biliyorum. Bence diğer ülkelerin, daha önce ceza alan diğer bankaların yaptığı gibi bir takım pazarlıklarla hem ceza miktarı düşürülebilir hem de bu ceza zamana yayılabilir. Ankara Halkbankası'ndan dolayı uluslararası bankacılık işleyişine ambargo gelmemesi için uzlaşma yolunu seçebilir."

HALKBANK: TEMYİZ DAHİL YASAL YOLLARA BAŞVURACAĞIZ

Halkbankası da yaptığı açıklamada kararla ilgili temyiz dahil tüm yasal yollara başvuracaklarını açıkladı. Ayrıca açıklamada Halkbank’ın davada taraf olmadığı ifade edilerek, Halkbank hakkında alınmış herhangi idari veya mali bir karar bulunmadığı da belirtildi. 

Halkbank açıklamasının devamı şöyle: 

“Genel Müdür Yardımcımız hakkındaki Mahkeme Jürisi kararına dayanılarak, henüz hukuki süreci tamamlanmayan davayla ilgili olarak Bankamızın güven ve itibarını sarsıcı nitelikte açıklama veya haber yapılmasının Bankacılık Kanununun "İtibarın Korunması" başlıklı madde hükümlerine aykırılık teşkil edeceğini hatırlatmak isteriz. Bankamız, tüm iş ve işlemlerinde ulusal ve uluslararası düzenlemelere her zaman hassas bir şekilde uymakta olup uyum politikasını uluslararası standartlarda daha da geliştirmek için yoğun bir çaba harcamaktadır.Bankamız tarafından, bankacılık hizmetleri sunulurken mevcut düzenlemeler ve diğer tüm bankalarca bilinen ve izlenen dış ticaret uygulamaları dışında herhangi bir mekanizma, yöntem veya sistem kullanılmamaktadır. Yapılan dış ticaret işlemleri ve para transferleri açık, şeffaf ve ilgili otoritelerce izlenebilir durumdadır. Bankamız, işlemlerindeki şeffaflık ve uluslararası düzenlemelere uyum politikasını bundan sonra da kararlı bir şekilde devam ettirecektir.Ülkemiz ekonomisine 80 yıldır hizmet sunan Bankamızın, faaliyetlerini geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de tüm ulusal ve uluslararası düzenlemelere uygun, güçlü, güvenilir ve kesintisiz bir şekilde sürdüreceğini kamuoyunun bilgisine sunarız.”

YARGIÇ BERMAN ATİLLA’NIN DAVANIN DÜŞÜRÜLMESİ TALEBİNİ REDDETMİŞTİ

Eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın, "hatalı yargılama yapıldığı gerekçesiyle davanın düşürülmesi" talebi reddedilmişti.

Reza Zarrab’ın sanık olarak yargılanırken, FB ve New York Güney Bölgesi Başsavcılığı ile işbirliğine giderek "tanık" konumuna geçmesinin ardından, davanın tek sanığı olan Atilla’nın, 2017’nin son günlerinde yaptığı davan düşürülmesi talebine, Yargıç Richard Berman’dan olumsuz yanıt gelmişti.

Berman, Atilla’nın "şeffaf ve adaletli bir yargılama" gördüğünü belirterek, davanın düşürülmesi talebini geri çevirmişti. 

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: İÇİŞLERİMİZE MÜDAHALE

Dışişleri Bakanlığı, ABD’de görülen ambargo davasında eski Halkbank Genel Müdür yardımcısı Hakan Atilla’nın suçlu bulunmasını ‘haksız ve talihsiz’ olarak değerlendiren bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Daha önce örneğine rastlanmamış bir şekilde Türkiye’nin iç işlerine müdahil edilmiştir. Hukuk ayıbına dönüşen kararın düzeltilmesi en büyük temennimizdir” denildi. 

ABD’de karara bağlanan davaya ilişkin ilk açıklama Dışişleri Bakanlığı’ndan geldi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“New York Güney Bölgesi Savcılığınca hazırlanan SR 15 Cr.867 (RMB) numaralı tadil edilmiş iddianame temelindeki davada Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın juri tarafından altı suçlamanın beşinden suçlu bulunmuş olması haksız ve talihsiz bir gelişmedir. ABD mahkemesi, sahte ve siyasi istismara müsait sözde ‘delillere’ dayanarak gerçekleştirilen ve Türkiye’nin iç meselelerinin gerçek dışı kurgular temelinde tartışıldığı bir süreçte, daha önce örneğine rastlanmamış bir şekilde Türkiye’nin içişlerine müdahil edilmiştir. Bu arada ABD tarafından maddi ve lojistik destek sağlanmak suretiyle bazı FETÖ mensuplarının yargı sürecini etkileyecek gerçek dışı iddialarda bulunmalarına ve sahte deliller sunmalarına fırsat verilmesi mahkeme sürecinin ciddiyetini ve inanılırlığını yok etmiştir. Bu haliyle bir hukuk ayıbına dönüşen kararın düzeltilmesi en büyük temennimizdir.”

BOZDAĞ: SİYASİ BİR KUMPAS DAVASIDIR

Davada alınan karara ilişkin Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ da bir açıklama yaptı. Bozdağ, resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Zarrab Davası, siyasi bir kumpas davasıdır. Zarrab Davası’nda hukuk, mahkeme ve muhakeme, siyasi bir yarar için göstere göstere kullanılmıştır. Bu davada karar, soruşturmadan önce verilmiş; soruşturma/yargılama süreci, verilmiş kararın ilanı için sadece zorunlu usulün tamamlanmasıdır.  Jürinin Mehmet Hakan Atilla’yı suçlu bulması ve bilahare mahkemenin vereceği karar, Türkiye açısından hukuki bir değer ifade etmez. Zarrab Davası; Türkiye’de ve ABD’de FETÖ ve CIA/FBI/ABD yargısı işbirliğinin de somut ispatıdır. Türkiye, FETÖ dahil hiç bir terör örgütüne boyun eğmediği gibi terör örgütlerinin yularını elinde tutan güçlere de boyun eğmemiştir. Bundan sonra da boyun eğmeyecektir. Türkiye, tam egemen ve tam bağımsız bir ülkedir. Başka bir ülke, Türkiye’yi ve Türkiye’nin kurumlarını yargılayamaz. Bu karar, uluslararası hukuka da aykırıdır” ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)

 {{342364}}

 {{341370}}