Silvan Barajı yıkım projesi mi?

KAMUOYU SESSİZ KÖYLÜLER TEPKİLİ

Barajın yapımı sürerken, baraj ile ilgili büyük bir sessizlik de hakim. Konu ile ilgili ne çevre örgütleri, ne demokratik kitle örgütleri ne de siyasi partilerin hiçbir bilgisi yok. Konudan haberdar olan sadece evi, tarlası su altında kalacak olan köylüler. Barajın yaratacağı tahribatın boyutlarının farkında olan köylüler, baraj karşısında örgütsüz olsa da tepkilerinde ortaklık sağlıyor.

SULAMA MI?

Olağanüstü önlemlerle korunan baraj etrafında ayrıca özel güvenlikçiler de nöbet tutarken, nöbetçilere olası bir durumda ‘vur’ emrinin verildiği de gelen bilgiler arasında. Zira geçtiğimiz günlerde, baraj şantiyesine asılan ‘Baraja yaklaşırsanız her an ölebilirsiniz’ şeklindeki yazıyla tehdit edildiklerini belirten Bayrambaşı beldesi sakinleri, bir ineklerinin Silvan Barajı’nın özel güvenlikçileri tarafından taranarak öldürüldüğünü ve kendilerine göz dağı verildiğini açık
lamıştı. Bunun yanı sıra Baraj ile Lice’nin tarıma elverişli köylerinin su altında kalması da göz önünde bulundurulduğunda söz konusu sulamanın nerede yapılacağı da akıllarda soru işareti bırakıyor.

KÖYLÜLER İKİNCİ YIKIMLA KARŞI KARŞIYA

Toplam 15 köyün baraj suyu altında kalacağı Lice’de köylüler kaygılı. ‘90’lı yıllarda yakılan ve ‘Köye Dönüş Projesi’ ile köylerine dönen köylüler, ikinci bir yıkımla karşı karşıya. Köylüler, mezralar da eklenince 50’ye yakın yerleşim yerinin su altında kalacağını belirtirken, Lice’nin ilk yerleşim yeri olan Entak Köyü, Gelîyê Godernê, Gelîyê Zareye, Matmur, Dehla Zirê gibi tarihi ve doğa güzelliğine sahip alanların da sular altında kalacağı belirtiliyor. Bunların yanı sıra Cofıtnê, Herbeknê, Gir, Reşanê, Bana Dêran, Hezmaze gibi çok sayıda köy de barajdan nasibini alacak.

TARİHİ ENTAK KÖYÜ
BARAJ suları altında kalacak olan bir diğer tarihi mekan Lice’nin ilk yerleşim yeri olan Kaba Kaya (Entak) köyü. Deknanos uygarlığının merkezi bu bölgede kurulmuştur. Urartular, İskitler, Medler, Persler, Makedonyalı Büyük İskender, Partlar, Romalılar, Sasaniler, Akkoyunlular, Bizanslılar ve Müslüman Araplar’ın (Emeviler, Abbasiler) sırasıyla bu şehre egemen oldukları belirtiliyor. Köyde bulunan Antak Kalesi’nin ne zaman ve kim tarafından kurulduğu kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber kalenin Roma döneminden kaldığı ve 532 yılında Bizans İmparatoru I. Iustinianus tarafından onarıldığı sanılıyor.