Taşeron işçiler: Kuru ekmekle bile zor geçiniyoruz

Ali ÇELEBİ
Halil POLAT
Mersin

Mersin, Akdeniz ve Yenişehir belediyelerinde çalışan işçiler, 1603 lira olarak belirlenen yeni asgari ücretin yeterli olmadığını söyledi. Nohut, fasulye, bulgur gibi eskiden gariban yemeği olarak bilinen ürünleri bile alamaz hale geldiklerini anlatan işçiler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Beyefendiler beğenmiyor, eline diline dursun” sözlerine de tepkili. Belediyelerde çalışan taşeron işçilere kadro da verilmediğine dikkat çeken işçiler, yeterli mücadeleyi vermedikleri için kendilerinin de suçlu olduğunu, mücadeleyi yükseltmek gerektiğini vurguladı. 

Asgari ücretin kimse için yeterli olmadığını belirten Akdeniz Belediyesinde çalışan bir taşeron işçi, birlikte çalıştığı bütün arkadaşlarının tepkili olduğunu dile getirdi. Yeterli tepkinin gösterilemediğini belirten işçi “Bu nedenle yeni ücretin 1603 lira olarak açıklanmasında işçi sınıfının da suçu var” diye konuştu. 

YETKİLİ GELSİN ELİNE KALEM KAĞIT ALSIN

Aynı belediyeden bir başka taşeron işçi, iki çocuk okuttuğunu, evinin kira olduğunu belirterek geçinemediğini söyledi. Kadro istediklerini de dile getiren işçi, insanca yaşamak ve çalışmak için birlik olmak gerektiğini vurguladı. 

Taşeron temizlik işçisi de asgari ücretin en az 2 bin lira olması gerektiğini belirterek şöyle devam etti: “Elektrik, su, kira derken geriye bir şey kalmıyor. Nasıl yaşıyoruz, nasıl idare ediyoruz biz de bilmiyoruz. 600-700 lira kiraya mı vereceğiz, çocuk mu okutacağız, evin giderlerine mi harcayacağız, kendimize mi harcayacağız ne yapacağımızı bilmiyoruz. Bir yetkili getirsinler eline kağıt kalem versinler hesap yapalım bakalım giderler ne kadar çıkacak? Ben kendim kuru ekmekle bile zor geçiniyorum.” İşçi, sendikaların bir an önce harekete geçmesini istedi. 

BULGUR, NOHUT, FASULYE DE YİYEMİYORUZ

Mersin Büşükşehir Belediyesinde çalışan temizlik işçisi asgari ücretin yükseltilmesi için ne gerekiyorsa bir an önce yapılması gerektiğini söyledi. “Kendine ve yandaşına çalışan bir hükümet ile karşı karşıya olduklarını” dile getiren işçi, “Onların açısından bakarsak zaten çok bile verdiklerini düşünüyorlar. İşçi sınıfı olarak meydanlara inmemiz gerekiyor” dedi. 

Taşeron olarak çalışan bir güvenlik görevlisi ise üniversite mezunu olduğunu, evde 3 kişi olduklarını buna rağmen sadece kuru ekmeğe 150-200 lira harcama yaptıklarını dile getirdi. “Asgari ücrete yapılan zam eriyip gitti. Birçok şeye zam geldi. Eskiden nohut, fasulye, bulgur garibanın yediği yemekti. Ama bugün geldiğimiz noktada onu da soframızdan aldılar, ona da market reyonlarında bakar olduk yiyemiyoruz” dedi. Ekonominin sadece patronlara büyüdüğünü anlatan güvenlik görevlisi, “Patronlar işçilerin tepesine çıktıkça biz dibe batıyoruz. 44 yaşındayım hâlâ babamın desteğiyle geçiniyorum” diye konuştu.

Hükümetin ilk önce “Herkese kadro” dediğini ama belediyede çalışan taşeron işçilere kadro verilmediğini söyleyen işçi, çevresindeki insanlara kadroya alınmadığını söylediğinde inandıramadığını belirterek, “Kadroya girdiniz şimdi iyi maaş alıyorsunuzdur diyorlar ama hani nerede? Kimse bizi anlamıyor” diyor.

ÜCRETLER HENÜZ ALINMADAN ERİDİ

Yenişehir Belediyesinde taşeron firmada çalışan bir temizlik işçisi asgari ücrete yapılan zammın içerisinde asgari ücret geçim ücretinin (AGİ) de olduğunu hatırlattı. Yapılan zammın ellerinden gittiğini, önümüzdeki dönemde daha da fazlasının gideceğini anlatan işçi, “42 asgari ücretle sıfır araba alınabilir” açıklaması yapan Başbakan Yardımcısına tepkili: “Babamın bir tane arabası var ona da yakıt parası bulabilirsek bineriz artık. Yaşanabilir bir ücret istiyoruz. Bizim alacağımız maaş şu an kadrolu çalışan arkadaşlarımızın maaşlarına denk olmalı. Yani 3 bin 500 lira.”

Kadroyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir işçiye söylediği “Ne kadrosu, çalışıyorsunuz yahu” sözlerine değinen bir başka temizlik işçisi ise “Bunların 5 dakika önce söyledikleriyle, 5 dakika sonra söyledikleri arasında uçurumlar var. İnanmıyoruz artık. Bir de başkanlık sistemine tam olarak geçelim o zaman iyice baskı altına alacaklar bizi” dedi.

Bir başka işçi ise asgari ücret zammına ilişkin gülerek “Çok yetiyor çok” diyerek şöyle devam etti: “Ayın 6’sında maaş alacağız sen 7’sinde gel buraya bakalım para var mı yok mu? Anında bitiyor.” Asgari ücretin en az 2 bin 500 lira olması gerektiğini dile getiren işçi, araba alma sözlerine de “Hiç yiyip içmezsek evet 42 asgari ücretle alabiliriz ama ne yiyip ne içeceğiz? Hadi aldık yakıtı nereden bulup bineceğiz” diye tepki gösterdi.

Diğer bir işçi asgari ücrete yapılan zammın eridiğine işaret ederek, “Elektrik, su, akaryakıta yapılan zamla biz daha 1603 liralık maaşımızı almadan cebimizdeki para fazlasıyla zamlara gitti. Yani fazlasıyla elimizden geri aldılar” dedi.

HÜKÜMET PATRONA CÖMERT

İşçiye büyümeden pay vermeyen ve asgari ücretin geçim ücreti olmasını engelleyen Hükümetin patronlara teşvikte ise cömert davrandığını belirten DİSK Mersin Şube Sekreteri Özgür Yüksek, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı işverenlere dönük asgari ücret desteğinin devam edeceğini söyledi. İşverenlerin asgari ücrete evet demek için bu şartı ileri sürdüğü ve Hükümetin de işverenlerin bu isteğini kabul ettiği elbette sır değil. Bu asgari ücret, milyonlarca asgari ücretlinin ve ailelerinin bir yıl daha açlık sınırının altında yaşamaları anlamına gelmektedir. Asgari ücretliye ve ailesine ayda 1603 lira, günde 53 lira ücreti reva görenler, sıkıysa bu ücretle bir ay veya bir gün geçinsinler” dedi. 

VERDİKLERİNİ DE VERGİYLE GERİ ALIYORLAR

Asgari ücrete inşaat işçileri de tepkili. Davut isimli işçi bu ücretle işçilerin değil, patronların memnun olduğunu söyledi. 18 bin lira maaş alanların işçiye 1603 lirayı reva gördüğünü anlatan işçi, “Çalıp çırpacaklarına millete versinler. İşçiyi düşünmüyorlar. Kime hizmet ediyorlarsa ona bakarak yeterli görüyorlar” dedi.

Genç bir inşaat işçisi olan Mustafa da “Asgari ücret ne kadar açıklanırsa açıklansın Hükümet zaten yarısını vergi olarak kesecek. Açıklanan asgari ücreti beğenmediğimiz söyleniyor. Mesele beğenip beğenmemek değil, gerçekten geçinemiyoruz” diye konuştu.

Asgari ücrete yaptıkları 3 kuruşluk zammın hiçbir fonksiyonu olmadığını, yapılan zammın da  vergileri artırarak ellerinden aldıklarını belirten Mehmet, şöyle devam etti: “Hatta kaşıkla verdilerse kepçeyle aldılar. Bir milletvekilinin maaşı şu an ne kadar? Asgari ücret ne kadar? Aradaki farkı hesaplayıp daha sonra işçiye desinler beğeniyor mu, beğenmiyor mu diye. Asgari ücretle çalışan işçiden fedakarlık bekleyenler, kendi maaşlarının rakamına baksın ilk önce.”