Odalardan tepki: Tütünün keyfi, şekerin tadı kaçtı
Gıda, kimya ve ziraat mühendisleri odaları Şeker Kurumu ile Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun kapatılmasına tepki gösterdi.
Gıda, kimya ve ziraat mühendisleri odaları başkanları ortak açıklama yaparak Şeker Kurumu ile Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun kapatılarak, yetkilerinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına geçmesine tepki gösterdiler.
Kimi sorunlara karşın Şeker Kurulunun sektörde gerek kotaların tahsisi ve gerekse pancar şekeri ve NBŞ üretiminde denge unsuru olduğuna dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi. “Artık sektöre müdahaleler artacak, kotaların tahsisi, izlenmesi ve denetimi, sorunlu hale gelecek, bunun sonucunda alınacak siyasi kararlar sektörde karmaşaya yol açacaktır. Denetimi yetersiz kota sistemi ise art niyetli ve kâr hırsıyla hareket eden firmalara haksız kazanç sağlama imkanları yaratacaktır”.
Kararın en çok NBŞ üreticilerini sevindirdiğine dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “NBŞ lobisinin sektörde kurulan mevcut sistemi bozma gayretleri ve kota dışı üretimleri, kaçak şeker, kimyasal tatlandırıcılar konularındaki girişimleri, Şeker Kurumunun kuruluşundan itibaren etkili bir şekilde sürmüştür. Beş yıllık görev süresi olan Şeker Kurulu, 29 Ağustos 2016 tarihinden bu yana atama yapılmadığı için çalışamaz durumdaydı. Şeker Kurulunun oluşturulmaması nedeniyle sektör denetimsiz kalmış, özellikle kotasız üretim yapmak isteyen NBŞ sektörü için beklentilerinin üzerinde uygun ortam oluşmuştu. Şeker Kurulu tarafından kullanılan yetkilerin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına geçmesi ile NBŞ lobisinin özellikle kota tahsisleri ve kota artırımı konusunda etkisi artacaktır. NBŞ lobisi temsilcilerinin sevinçlerini gizleyemedikleri açıklamaları, bu konudaki endişeleri doğrular niteliktedir”.
GÖREV TAMAM: ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER SEVİNDİ
Açıklamada, Türkiye tütün piyasasını ve sigara piyasasını çok uluslu şirketlere açmak amacıyla kurulan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilatının, piyasanın tamamen yabancı sigara firmalarının eline geçmesiyle görevini tamamlaması dolayısıyla kapatıldığı tespiti yer aldı.
Hükümetin yerli tütünden sigara üretimine olanak sağlayacak düzenlemeler yapmak yerine, bir taraftan aşırı vergilerle sigara fiyatlarını artırırken, diğer taraftan da uluslararası sigara firmalarının çıkarlarını uygun düzenlemeler yapmayı tercih ettiği ifade edildi.
Ayrıca açıklamada şu tespit yapıldı: “Son olarak, torba kanun ile yapılan değişiklikle, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde çoğunlukla ‘sarmalık kıyılmış tütün’ olarak tüketilmek üzere üretilen tütüne, yüksek sigara fiyatları nedeniyle artan talebi ortadan kaldırmak için, bu tütünü satanlara yönelik yasaklama ve hapis cezaları getirildi. Sigara firmaları yerine üreticilerin çıkarları dikkate alınsa, böyle bir yasaklama yerine bölgedeki tütün üretimini teşvik etmek ve bu tütünlerin diğer ürünlerle rekabet etmesini mümkün kılacak bir vergilendirme sistemi tercih edilebilirdi”
ŞİRKETLERE YILBAŞI İKRAMİYESİ
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Yusuf Songül, Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Ali Uğurlu ve Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör imzalarını taşıyan açıklamada şu tespitler yer aldı:
* Son on beş yılda yüksek vergilerle fiyatı astronomik bir şekilde artırılan içki fiyatları, içki kullanıcılarının piyasada satışı yapılan, etil alkol ile evde içki yapımına yol açtı.
* 30 Aralık 2017 tarihinde yapılan yönetmelik değişikliği ile piyasada satılan etil alkolün içki yapımında kullanılmasını önlemek amacıyla, içine acılık veren kimyasal olan denatonyum benzoat katılması zorunluluğu getirilmesi, Bakanlığın bundan sonra ki yapacakları için de önemli bir göstergedir.
* Bugüne kadar metil alkol kullanılarak kaçak içki üretimi nedeniyle çok sayıda kişi ölürken, bunu önlemek için böyle bir yöntemi uygulamayan Bakanlığın yaptığı bu düzenleme, özellikle yüksek alkollü içki üreten firmalar için yılbaşı ikramiyesi olmuştur.
SAĞLIK DUYARLILILIĞI YOK
Sigara ve içkideki yüzde 70-80’leri geçen yüksek vergi oranları, halk sağlık gerekçesi öne sürülerek savunuluyor olmasının gerçeği yansıtmadığının belirtildiği açıklamada şöyle denildi: “Aşırı artan fiyatların kaçak sigara ve içki piyasasının ortaya çıkmasına yol açacağı, bunun da ölümlere kadar uzanacak sorunlara neden olacağı gözden kaçırılmaktadır. Öte yandan yapılan düzenlemelere bakıldığında, amacın halk sağlığından ziyade, muhafazakar anlayışın dayatılması ile daha fazla vergi alınmasına ve içki/ sigara sektörüne hakim olan yabancı firmaların korunmasına hizmet ettiği görülmektedir. Son olarak içkide ki vergi oranları artırılırken, sigaradaki vergi oranının enflasyonu artıracağı endişesi ile 2018 yılında artırılmayacağının açıklanması, konunun sağlık boyutunun çokta önemsenmediğini göstermektedir”.
MİLLİ TARIM PROJESİNE ÇAĞRI
Açıklamada hükümete şu çağrı yapıldı: İçki ve sigaranın, NBŞ’lerin zararları konusunda toplumun bilgilendirilmesi, halk sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak içki ve sigara fiyatları, yüksek vergiler nedeniyle kullananları başka arayışlara sokarak, halk sağlığı açısından daha büyük sorunların ortaya çıkmasına neden olmayacak düzeyde tutulmalıdır. Tütün ve şeker sektöründe yetkilerin devredildiği Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığını, sigara ve şeker sektörünün hammaddesi olan tarımsal ürünlerin ülkemiz kaynaklarından karşılanmasına, tütün ve şeker pancarı üretimi yapan çiftçilerimizin desteklenmesine yönelik ‘milli tarım projelerini’ uygulama konusunda etkin adımlar atmaya çağırıyoruz.
ZAMANINDA ÇOK ELEŞTİRİLMİŞTİ
Şeker Kurumu ile Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun kapatılması eleştirilen açıklamada ayrıca kurumların kendisi de eleştirildi.
“Neoliberal politikaların devamı olarak, 2001 krizinin ardından Amerika’dan getirilen Kemal Derviş’in “15 günde 15 yasa” söylemi ile çıkarılan yasalarla kurulmuş olan; şeker ve tütündeki kamu tekelini ortadan kaldırmaya yönelik bu kurumlar, son KHK düzenlemesi ile ortadan kaldırılmıştır Dönem itibariyle bu kurullar, sektörün kamu gücünün, kamu denetiminin dışına çıkarılmasına hizmet amacıyla kurulmuş olmaları nedeniyle yoğun bir şekilde eleştirilmişti” ifadeleri yer aldı. (HABER MERKEZİ)