Af Örgütü’nden İran’a ‘gözaltında ölenler’ için çağrı
Uluslararası Af Örgütü, İran’daki protestolarda gözaltına alınan en az beş kişinin gözaltında öldüğü iddialarının araştırılmasını istedi.
Uluslararası Af Örgütü bir açıklama yayımlayarak, İran yetkililerinin protestolarda gözaltına alınanlar arasından en az beş kişinin gözaltında öldüğü iddialarının derhal soruşturması, gözaltındakileri işkenceden korumak ve daha fazla kişinin ölümünü engellemek için de gerekli adımları atması gerektiğini söyledi.
KABUS GİBİ KOŞULLAR!
Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktör Yardımcısı Magdalena Mughrabi, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Gözaltındaki kişilere ne olduğunun üzerine sır perdesi çekilmesi ve şeffaflığın olmaması endişe vericidir. Yetkililer, bu kişilerin intihar ettiği kanaatine alelacele varmak yerine derhal bağımsız, tarafsız ve şeffaf bir soruşturma başlatmalıdır. Ayrıca bağımsız otopsiler yapılmalıdır.”
Mughrabi, sözlerini şöyle sürdürdü: “İran’ın gözaltı merkezlerinde işkence uygulamasını da içeren kabus gibi koşulları uzun süredir belgeliyoruz. Bu ölümlerle ilgili en küçük bir sorumluluk taşıdığı düşünülen kişiler görevlerinden açığa alınmalı, uluslararası adil yargılama standartlarına uygun bir şekilde ve ölüm cezasına başvurulmaksızın yargılanmalıdır.”
'GHANBARİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR ÇELİŞKİLİ'
Gözaltındaki yüzlerce kişinin durumu ile ilgili duyulan korkular, Tahran’daki Evin cezaevinin gözaltına alınanların tutuklandıktan hemen sonra işlem yapılması için getirildiği ‘karantina’ bölümünde tutulan 23 yaşındaki Sina Ghanbari’nin ölümüyle birlikte arttı. Ghanbari’nin ölümünün hangi koşullar altında gerçekleştiğine ilişkin çelişkili açıklamalar yapıldı ve aktivistler yetkililerin Ghanbari’nin intihar ettiği iddialarına itiraz etti.
AİLELER İNTİHAR İDDİASINA İTİRAZ EDİYOR
İran’ın önde gelen insan hakları avukatlarından Nesrin Sutude’nin bildirdiğine göre, Ghanbari’nin ölümünden sonra, iki kişi yine Evin cezaevinin ‘karantina’ bölümünde olmak üzere dört kişinin daha gözaltında öldüğü iddia edildi. Bu iki kişinin kimlikleri henüz bilinmiyor. Baskılar sırasında tutuklanan diğer iki kişinin ise -Vahid Heydari ve Muhsin Adeli- Merkezi eyaletinde bulunan Arak kentinde ve Huzistan eyaletinde bulunan Dezful kentinde bu ay gözaltında öldüğü iddia edildi.
Dört vakada da aktivistler ve aile üyeleri gözaltındakilerin intihar ettiğine yönelik resmi açıklamalara itiraz etti.
AİLELER TACİZ VE TEHDİDE MARUZ KALIYOR
Gözaltına alınan yüzlerce kişinin yakınları, sevdikleri hakkında bilgi alamadığını ve soru sorduklarında bile yetkililerin taciz ve tehditleriyle karşılaştığını bildirdi.
Magdalena Mughrabi, konu hakkındaki açıklamalarını şu sözlerle sonlandırdı: “Yetkililer gözaltına alınanların nerede tutulduğuna dair aile üyelerine bilgi vermenin yanı sıra, ailelerin gözaltındaki yakınlarını ziyaret etmesine izin vermeli ve yasal olarak temsil edilmelerini güvence altına almalıdır. Hiç kimse sevdiği birinin nerede olduğunu sorduğu ya da akıbetiyle ilgili hakikati aradığı için misillemelerle karşı karşıya kalmamalıdır.” (DIŞ HABERLER)
{{342263}}