Fatih Polat: Hakikatin ve mesleğimizin arkasındayız
'Adalet Nöbeti'nin 41’inci haftasında konuşan Genel Yayın Yönetmenimiz Fatih Polat, 'Hakikatin ve mesleğimizin arkasındayız' dedi.
Adalet Nöbeti’nin 41. haftasında Evrensel gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat konuştu. 10 Ekim Ankara Katliamı’ndaki ihmalleri haberleştirdikleri için 15 Ocak’ta 2’si Ankara muhabirimiz toplam beş gazeteci ile hakim karşısına çıkacak olan Polat, “Katliam serbest, önlem almamak da suç değil, sadece bunu sorgulayan haberler yapmak suç” sözleriyle tepkisini dile getirdi. Polat, “Hakikatin ve mesleğimizin arkasındayız” dedi.
Hukuk örgütlerinin tutuklu meslektaşları için başlattıkları “Adalet Nöbeti” 41’inci haftasında devam etti. Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde Themis Heykeli önünde başlatılan nöbet, adliye önünde yapılan basın açıklamasıyla sürdü. Açıklamada ilk olarak Barış Aybay konuştu. Aybay, 41 haftadır devam eden nöbette tek taleplerinin adalet olduğuna vurgulayarak, “Olağan dışı bir talebimiz yok; herkese, her zaman gerekli olan bir kavram olan adaleti istiyoruz. Bunu da olağan dışı bir yerde değil; duvarlarında mülkün yani devletin olduğu yazılan duruşma salonlarında bulmak istiyoruz” dedi.
‘ADALETE YAKLAŞMA UMUDUMUZ VAR’
Cumhuriyet Gazetesi davasında yargılanan Avukat Akın Atalay, gazeteciler Ahmet Şık ve Murat Sabuncu’nun 14,5 aydır tutuklu yargılandıklarını hatırlatan Aybay, “Bu davada, bugün adalete bir adım daha yaklaşma umudumuz var. Anayasa Mahkemesi'nin, bu saatlerde, davadaki tutukluluk kararına ilişkin bir bireysel başvuruyu incelemesi bekleniyor. Anayasa Mahkemesi bugün önemli bir sınav verecek. Biz avukatlar, adalete, yani hak ve hukuka uygun karar alınacağına inanmak istiyoruz. Anayasa Mahkemesinin, hukuka güvencesi olduğunu göstereceğine, uygun bir karar vereceğine inanmak istiyoruz. Biz devletimizin temeli olan adaleti uluslararası mahkemede aramak istemiyoruz; duruşma salonlarımızda aramak istiyoruz. ‘Ankara'da, İstanbul’da yargıçlar var’ demek varken ‘Strazburg'da yargıçlar var’ demek zorunda bırakılmak istemiyoruz” diye konuştu.
‘TÜM GAZETECİLER SERBEST KALANA KADAR MÜCADELEYE DEVAM’
Aybay’ın ardından konuşan Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Ocak ayının gazeteciler için zor bir ay olduğunu vurgulayarak, “24 Ocak 1993 günü Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Uğur Mumcu, 8 Ocak 1996’da Evrensel Gazetesi Muhabiri Metin Göktepe, 19 Ocak 2007’de Agos Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink öldürüldü. 1 Şubat 1978 günü de uğradığı silahlı saldırı sonucu Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi’yi kaybettik” dedi. Metin Göktepe'nin polis tarafından dövülerek öldürüldüğü gün, gözaltına alınırken arkadaşı Ahmet Şık’ın da yanında olduğunu anımsatan Polat, Şık’ın ilden ile sürülen Metin Göktepe davasında, faillerin cezalandırılması için kararlı bir mücadele sürdüren gazetecilerden olduğunu kaydetti. Polat, dışarıdaki gazetecilerin Ahmet Şık ve tutuklu tüm gazeteciler serbest bırakılana kadar mücadeleye devam edeceğini belirtti.
‘KATLİAM YAPMAK DEĞİL HABER YAPMAK SUÇ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde Saray'da gerçekleşen Adalet Şurası’nda, “Adaletin tesisine hizmet etmeyen hukuk da kanun da toplum nezdinde hükümsüzdür” sözüne ilişkin konuşan Polat, “Şaşırmıyoruz tabii ve Türkiye bugün, iki saray arasına sıkışmış olarak, ifade ve basın özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik her gün yeni davaların açıldığı bir ülke durumunda. Öyle ki, 10 Ekim 2015 tarihinde sendika ve meslek örgütlerinin Ankara'da düzenleyeceği Emek Barış Demokrasi mitingi öncesi Ankara Garı önünde iki canlı bombanın gerçekleştirdiği ve 102 kişinin ölümüne yol açan olayın aydınlanması için haber yapmak bile suç oldu. Evrensel Gazetesi Muhabirleri Cem Gurbetoğlu ile Tamer Arda Erşin ve Cumhuriyet Gazetesi Muhabiri Kemal Göktaş’ın, İçişleri Bakanlığı mülkiye müfettişlerinin emniyet görevlileri hakkında hazırladığı ön inceleme raporuna göre, böyle bir saldırının olabileceğine dair istihbarat geldiği halde gerekli önlemin alınmadığına dikkat çeken haberleri, 'terörle mücadelede görev alan personelin hüviyetlerini açıklamak' suçlamasıyla dava konusu oldu. İlk duruşması 15 Ocak günü Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan bu davada, 3 muhabir arkadaşımızla birlikte Cumhuriyet Gazetesinin o dönemki Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile ben de, bu haberlerin yayınlanmasına izin verdiğimiz için yargılanıyoruz. Katliam serbest, önlem almamak da suç değil, sadece bunu sorgulayan haberler yapmak suç. O zaman biz de, dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylediği sözleri bu davayı açanlara hatırlatalım: ‘Adaletin tesisine hizmet etmeyen hukuk da kanun da toplum nezdinde hükümsüzdür” dedi.
‘ADALET NÖBETİ MÜCADELENİN SİMGESİ’
Polat konuşmasını şöyle sürdürdü: “Halkın haber alma ve doğruları öğrenme hakkına karşı sorumluluğumuzun bir gereği olarak gerçekleri yazmaya devam edeceğimizi bir kez daha belirtiyoruz. Hakikatin ve mesleğimizin arkasındayız. Daima.”
Polat’ın ardından konuşan Avukat Demiröğen ise, “Müvekkillerini savunan avukatlar, gerçekleri yazan gazeteci arkadaşlarımız hapishanedeler. Haksızlıklara hukuksuzluklara karşı bütün bir toplum kuşatılmaya çalışılıyor. Berkin Elvan’ın cenazesine katılan bir kişi geçtiğimiz hafta tutuklandı. Berkin’in katili ise hâlâ tutuklanmadı. Olağan bir dönemden geçmiyoruz olağanüstü dönemin içinden geçiyoruz ve olağanüstü bir mücadele, direniş göstermemiz gerekir. Adalet Nöbeti bu olağanüstü mücadelenin simgesi haline gelmiş durumda. Kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)