13 Ocak 2018 00:58

Saygı duymuyorumdan, tanımamaya...

Prof. Yaman Akdeniz, AYM'nin tahliyesine hükmettiği ancak buna rağmen tutuklanan Mehmet Altan ve Şahin Alpay'a verilen kararı değerlendirdi.

Paylaş

Meltem AKYOL
Çağrı SARI
İstanbul

İstanbul’da 13. ve 26. Ağır Ceza Mahkemeleri, Anayasa Mahkemesinin Mehmet Altan ve Şahin Alpay için verdiği tahliye kararına direndi. Yerel mahkemelerin karara direnmesini değerlendiren Prof. Yaman Akdeniz, Anayasa Mahkemesine Mehmet Altan ve Şahin Alpay adına başvuruyu yapan Avukat Veysel Ok ve RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, AYM kararının tüm tutuklu gazeteciler için uygulanması gerektiğinin altını çizdi.
Mahkemelerin AYM’nin ‘Gerekçeli kararını göreceğim’ diyerek direnmesinin de kabul edilemez olduğunu belirten Akdeniz ve Ok,  “AYM İhlal kararı verdim diyor. Ne anlama geliyor bu; tahliye edeceksin diyor. Anayasanın 153. maddesine göre karar bağlayıcıdır, yerel mahkemelerin, direnme gibi bir durumu olamaz, gazetecileri tahliye etmeyenler suç işlemektedirler” dedi. RSF Türkiye Temsilcisi Erdol Önderoğlu, “Bu durum Türkiye’de hukukun üstünlüğünün olmadığını gösterdi” dedi. 

AYM ‘TAHLİYE’ DEDİ YEREL MAHKEME ‘TUTUKLULUK’

Anayasa Mahkemesi (AYM) tutuklu Gazeteciler Şahin Alpay, Mehmet Altan ve Turhan Günay’ın bireysel başvurularını değerlendirdi. Hak ihlali olduğu kararı veren AYM, Altan ve Alpay’ın tahliyelerine hükmetti. Karar 6’ya karşı 11 üyenin oy çokluğuyla alındı.

AYM’nin hak ihlali kararı verdiği Şahin Alpay ve Mehmet Altan hakkında tutukluluğunun devamına karar verildi. Alpay’ın kararı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince verilirken Mehmet Altan’ın ise İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verildi. Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ ise AYM’nin bu kararla ‘Sınırını aştığını’ savundu.

ALPAY VE ALTAN'IN AVUKATI VEYSEL OK: AYM'NİN KARARI BAĞLAYICIDIR'

Anayasa Mahkemesine Mehmet Altan ve Şahin Alpay için başvuruyu yapan Avukat Veysel Ok, yaşanan gelişmeleri Evrensel'e değerlendirdi. AYM’nin kararının bağlayıcı olduğunun altını çizen Ok, iki gazetecinin tahliye edilmesi gerektiğini belirtti. Kararın tüm gazeteciler için emsal niteliğinde olduğunun altını çizen Ok, “Deniz Yücel için yerel mahkemeye tahliye başvurusunda bulunacağım. Benim gazeteci arkadaşların avukatlarına tavsiyem bu kararla beraber herkes tahliye talebinde bulunsun. Bu karar, 150’ye yakın gazetecinin haksız yere tutulduğunun bir tescilidir” dedi.

AKDENİZ: AYM KARARI TÜM GAZETECİLERE DERHAL UYGULANMALI

Yaman Akdeniz
Prof. Yaman Akdeniz

Prof. Yaman Akdeniz, AYM kararının tüm tutuklu gazeteciler için uygulanması gerektiğinin altını çizerek AYM’nin ‘kuvvetli delil yoktur” şeklindeki kararının yargı sürecinde de beraat getirmesi gerektiğini savundu. Akdeniz, AYM’nin basın ve ifade özgürlüğü yönünde karar verdiğini söyleyerek “Buradan çıkan tek sonuç benzer tüm yargılamalar için beraat olmalıdır” dedi. Ahmet Şık, Ahmet Altan gibi gazetecilerin de gazetecilik faaliyetlerinin delil olarak gösterildiğini söyleyen Akdeniz, “AYM bu kararı verdiyse, diğer başvurulara da derhal bakması gerekir” dedi. Yerel mahkemenin AYM’nin ‘gerekçeli kararını göreceğim’ diyerek direnmesinin de kabul edilemez olduğunu söyleyen Akdeniz, “AYM İhlal kararı verdim diyor. Ne anlama geliyor; tahliye edeceksin diyor. Ağır cezanın direnme gibi bir durumu olamaz” diye konuştu. 

'KARAR BERAATİ GÖSTERDİ'

Son dönemde bütün AYM kararları oy birliği ile çıkarken, şimdi 11- 6 gibi ‘ihlal’ kararı çıkmasının çarpıcı olduğuna vurgu yapan Akdeniz, şöyle konuştu: “Tutukluluğun aykırı olduğunu, basın ve ifade özgürlüğünün de ihlal edildiğini söylemiş mahkeme. Bu çok önemli esasa ilişkin tespitleri de var mahkemenin. Tutukluluk için kuvvetli şüphenin dosyada olmadığını söylüyor Anayasa Mahkemesi. Şahin Alpay ve Mehmet Altan dosyalarında bu çok önemli bir tespit. Zaten yazdıklarından, gazetecilik faaliyetlerinden dolayı yargılanıyorlardı. Yani, Ahmet Şık için de Ahmet Altan için de, diğer benzer durumdaki bütün gazeteciler için bu kararlar aynı şekilde yazılabilir. Bu kararları verdiyse AYM, diğer başvurulara da derhal bakması gerekir.”

'AYM ‘GAZETECİLİKTEN TUTUKLU’ DEDİ'

Mahkeme kararı, gazetecilik faliyetti nedeniyle tutuklu olduklarını gösterdiğini belirten Akdeniz, “Buradan çıkan tek sonuç beraat olmalıdır. AYM bunu söyledikten sonra yargılamadan da beraat kararı çıkmalı. FETÖ yargılamalarında medya ayağı denilen yargılamalar açısından da önemli tespitler var. Başka delil yoksa, yazdıkları çizdiklerinden dolayı yargılanıyorlarsa basın ihlalleri ihlal edilmiştir başvurucuların diyor. Bunu Cumhuriyet yargılamaları için de dersin başka yargılamalar için de... AYM’nin kararı sadece tahliye açısından değil, yargılamalar için de önemli” ifadelerini kullandı.   

‘YEREL MAHKEME DİRENEMEZ’

Yerel mahkemenin gerekçeli kararı görmesini gerektireceği gibi bir durum olmadığına da vurgu yapan Akdeniz, devamında şu değerlendirmelerde bulundu: “Katılıp katılmamanı değerlendirmene gerek yok, kararın uygulanması gerek. Ağır ceza mahkemesi Anayasa Mahkemesine direnemez. Kararın bilgisi eline ulaştığı andan itibaren bırakması gerek; gerekçeli kararı görmen gereken bir şey yok. Sonucunu söylüyor sana ‘AYM İhlal verdim’ diyor. Ne anlama geliyor; tahliye edeceksin diyor. Bir sonraki aşamada ne diyecek mesela mahkeme velev ki 500 sayfa gerekçeli karar yazmış, Anayasa Mahkemesi ‘değerlendirme uzun sürüyor’ mu diyecek... Değerlendirme süreci diye bir şey yok.”

ÖNDEROĞLU: HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜN OLMADIĞININ KANITI

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ise kararı yaşanan gelişmeleri “Türkiye’de hukuk üstünlüğünün olmadığının kanıtı” olarak yorumladı. 

Hükümet ve AYM arasında daha önce yaşanan krizleri hatırlatan Önderoğlu, “Son 7 yılda Hükümet, gazetecilerin tutukluluğuyla ilgili Anayasa Mahkemesi ile yaşadığı dört krizle (Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan, Ahmet Şık ve Nedim Şener, Can Dündar ve Erdem Gül ile şimdi ki Mehmet Altan ve Şahin Alpay) Türkiye’de hukukun üstünlüğünün olmadığını gösterdi. Adalete en üst kademelerde saygı yoksa, emsal kararlarının ve adaletin baskın gelmesi beklenemez” dedi. Önderoğlu, “Anayasa Mahkemesinin bu üç isim için verdiği karar yazıların ve görüşlerin darbecilik ve ağır ideolojik tutuklama konusu yapılamayacağına işaret ediyor. Türkiye’de bir çok gazeteci bir tweet, bir haber bir görüşü nedeniyle “örgüt üyeliği”, örgüt propagandası veya “cumhurbaşkanına hakaret” gibi suçlamalar kapsamında yargılanıyor. Dolayısıyla AYM’nin bu kararı darbe kapsamındaki tutuklamaları Anayasa’ya aykırı olarak nitelendirmektedir” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Nurdan Gürer: Adımız değişir kaderimiz aynı

SONRAKİ HABER

OHAL değil, demokrasi için sokağa çıkacaklar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa