İngiltere’de sağlık krizi öldürüyor!

Arif BEKTAŞ
Londra

İngiltere’de sağlık sistemi derin bir kriz içinde. Bu krize neden olan ise hükümetin sağlık bütçesinde kesinti yapması. Kanser gibi hemen müdahale edilmesi gereken hastalar da aylarca Ulusal Sağlık Servisi (NHS) kapılarında bekleme riskiyle karşı karşıya.

TEDAVİLER HAFTALARCA GECİKİYOR

Son haftalarda basına yansıyan uzman uyarıları da durumun ciddiyetini ortaya koyuyor. The Times’a konuşan, adını vermek istemeyen kemoterapi (tıbbi onkoloji) uzmanı bir doktor, NHS’de kanser hastalarının tedavilerinin eleman yetersizliğinden dolayı geciktirildiğini söyledi. Bölümde doktor ve hemşire sıkıntısı yaşadığını belirten doktor, bu konuda uzman elemanların da hastanelere yerleştirilmediğine dikkat çekti. 
Macmillan Kanser Desteği isimli vakıf da bir açıklama yaparak, yaşanan sorunlar nedeniyle “Kanser hastalarının ölüme çok daha yakın” olduğu uyarısı yaptı.

Oxford’da bulunan Churchill Hastanesinden Dr Andrew Weaver, sorunun ciddiyetinin arttığını ve bir an önce müdahale edilmesi gerektiğini belirtti. Kemoterapi tedavisi gören hastaların alındığı özel bölümde doktor ve hemşi-relerin neredeyse yarısının eksik olduğunu söyledi, bu nedenle bu hastaların ortalama 4 hafta beklemek zorunda kaldıklarına kaydetti. 

Sağlık örgütleri ise Sağlık Bakanı Jeremy Hunt’a mektup yazdılar. Mektuplarda, “Artık şu kesinti politikalarına son verin” çağrısı yaptılar. 

ON BİNLERCE HASTA HASTANE KAPILARINDA BEKLİYOR

Bu arada İngiltere’deki toplam 240 hastanenin büyük bir bölümünde yatak sıkıntısı çekiliyor. Acilen en az 20 hastane inşa edilmesi gerekiyor. 10 ile 15 bin yatak ihtiyacı söz konusu olduğu belirtiliyor. Hastaların, acil servislerde saatlerce ambulans içinde bekletildikleri için öldükleri vakalar görülmeye başladı. Hastane içine bile giremeyen hastalar var. 

Bu vakalar münferit değil. NHS’e bağlı sağlık kurumlarının örgütü olan NHS Providers’ın Başkanı Chris Hopson, Başbakan Theresa May ve Sağlık Bakanı Jeremy Hunt’a mektup yazarak, ambulanslarla hastanelerdeki acil servislere taşınan bir çok hastanın beklemek zorunda kaldığını ve bu rakamın son birkaç haftada 75 bine ulaştığını söyledi. 

Acil servislere gelen hastaların hemen tedavi altına alınması gerekirken 12 saate kadar beklemek zorunda kalanların olduğunu belirtti ve bundan dolayı daha acil servis kapısından giriş yapmadan ölen hastaların olduğunu doğruladı. 

Öte yandan yine sadece son birkaç haftada 21 hastane birden alarm vererek, kapasitelerinin daha fazla hasta almayı kaldıramayacağını açıkladı. 

İşçi ve emekçilerin ödediği vergilerle ödenen NHS’nin, Muhafazakar Hükümet tarafından giderek daha da büyük bir kriz içine sokulmasının nedenlerinden birinin de özelleştirilmenin yolunu açmak olduğu tartışılıyor. 

KESİNTİLERE DEVAM KARARI

2008 krizinden sonra dönemin Başbakanı David Cameron, “Hepimiz bu krizin içindeyiz” diyerek, bütçelerde kesinti üzerine kesinti yapmıştı. Bu kesintilerden NHS de payına düşeni aldı. İki sefer resesyona giren İngiltere ekonomisi, krizden iki yıl sonra büyümesine rağmen kesintiler devam etti. 

Sermayedarlar kârlarına kâr kattı ama işçi ve emekçilerin maaşlarına zam yapılmadı ve servislere de yeterince bütçe ayrılmadı. Bu politika hâlâ devam ediyor.
Sermaye kesiminin daha fazla yatırım yapması için gelir vergisi düşürülürken, halkın yararlandığı hizmetlerden ise kesintiler sürdürüldü. 

İmalat sektörü rakamları geçtiğimiz günlerde açıklandı. Buna göre 2017 yılının ilk iki çeyreğinde imalatta yüzde 0.3 artış sağlanırken, üçüncü çeyreğinde yüzde 0.4 ve dördüncü çeyreğinde de yüzde 0.6 büyüme gerçekleşti. 

Bu büyümeyi hükümetin bir başarısı olarak sunan Muhafazar Parti Başbakanı Therese May, kamu hizmetlerinde kesintiden ise geri adım atmadı. 

‘HALKIN SAĞLIĞIYLA OYNANIYOR’

Hükümet, 2022-2023 yılına kadar NHS bütçesinin 133 milyar sterlin olacağını açıkladı.  Bu açıklamaya tepki gösteren sağlık örgütleri, rakamın en az 153 milyar olması gerektiğini söylüyor. 

Bütçenin 20 milyar sterliniyle ek hastaneler yapılacağı ve ek sağlık personeli alınacağını belirten tabip odası, doktor ve hemşirelerin uzun çalışma saatlerinden dolayı ülkeyi terk ederek başka ülkelerde çalıştığına dikkat çekiyor.

Geçtiğimiz yıl boyunca 5 kez greve çıkan sağlık emekçileri, tüm bu sorunlara dikkat çekmişlerdi. 

Hemşireler defalarca gösteri ve yürüyüşler yaparak sağlık alanındaki kısıtlamalara ve ücret kesintilerine tepki göstermiş ve “Hemşireler, doktorlar ağaçta yetişmiyor” sloganları ile hükümeti uyarmışlardı. 

2016 yılının ocak ayından itibaren eylemler yapan sağlık çalışanları, hükümetin sağlık politikalarının geleceği noktayı o zamandan açıklamışlardı. 

Avrupa’da kapitalizm kanseri