Sincanlı metal işçisi: Faturayı bölüşsek de hayat dönmüyor
Ankara Sincan OSB’de işçilerin gündemi hayat pahalılığı, zamlar, asgari ücret ve metal grup sözleşmesi.
Ankara Sincan Organize Sanayi Bölgesi’nde işçilerin gündemleri hayli yoğun. Hayat pahalılığı, zamlar, asgari ücret, memleket meseleleri derken Sincan Organize adeta kaynar kazan. İşçiler, MESS ile yapılacak toplusözleşme sürecinde sendikadan kararlı adımlar bekliyor.
Çoğunluğu metal iş kolunda çalışan işçilerle yaptığımız görüşmelerden en önemli sorunun ekonomik zorluklar ve giderek artan hayat pahalılığı olduğunu anlıyoruz. Bekâr işçiler aileleriyle ev giderlerini paylaşmışlar. Kimi krediyi ödüyor kimi faturaları. “Bir ailede üç kişi çalışıyor ama yine de yetiştirmiyor” sözünden anlıyoruz yükü paylaşmak bile çare değil!
Elektronik kart üretimi yapan bir fabrikada çalışan Tolga durumu özetliyor: “Ben faturaları ve mutfak masraflarını hallediyorum, babam da ev kredisi ve diğer borçları ödüyor. Geriye kalan para ise hiçbir şeye yetmiyor. Allah evlilere ve çocuğu olanlara kolaylık versin” diyor.
YAPILAN ZAM 3 PAKET BEBEK BEZİ EDİYOR
Evlilerin derdi daha büyük! Evli ve bebek sahibi bir işçi, hükümetin çok övündüğü asgari ücret zammını kendi durumu üzerinden anlatıyor:
“Asgari ücret zammı anca 3 paket bebek bezi almaya yetiyor.”
Bir metal fabrikasında 6 yıllık işçi olan İsa’nın ise asgari ücret zammına ilişkin değerlendirmesi şöyle:
“Giderek yoksullaşıyoruz, sonumuz ne olacak bilmiyorum. Geçen Cumhurbaşkanını dinledim televizyonda. Çok öfkelendim, yaptığı üç kuruş zam, onu da çok görüyor. ‘Elinize dizinize dursun’ diyor. Sanki kendi cebinden veriyor beyefendi! Ama bence normal o lüksün içinde yaşayan biri bizim halimizden nasıl anlasın.”
İŞÇİ OLMAZSA PATRON ÜRETEMEZ
Plastik fabrikasında görüştüğümüz iki işçiden biri, “Devlet bizi patronun vicdanıyla baş başa bırakıyor” diyerek giriyor söze ve şunları ekliyor ardından:
“Bir ev alıyorsun, zaten 10 yıl krediye mahkûmsun, çalışmayıp ne yapacaksın. Patron da bunu biliyor. Ben ne yaparsam yapayım işçi mecbur çalışacak diye düşünüyor.”
Diğer işçi ise arkadaşına katılarak, “İşçiler birlik olmadığı için böyle, işçi olmazsa patron ne üretecek? Patronun vicdanına kalmak istemiyorsak birleşmek zorundayız”.
ERKUNT TRAKTÖR’DE İŞÇİLER TEDİRGİN
2017’de Hindistanlı Mahindra firmasına satılan Erkunt Traktör’de işçiler hem hala tedirgin hem de düşük ücretlerden, ağır çalışma koşullarından şikayetçi.
Asgari ücret zammı açıklandıktan sonra fabrika müdürünün “Bu yıl çok güzel zam alacaksınız” dediğini ama müdüre inanmadıklarını ifade eden işçiler tepkililer: “Türkiye pazarının lideriyiz’ demeyi biliyorlar, bu liderlikten işçiye pay vermeye yanaşmıyorlar”.
ÖRGÜTLENME VE DEĞİŞTİRME EĞİLİMİ ARTIYOR
2017 yılında, önemli elektronik firmalarından Karel AŞ ardından Özçelikler Hidrolik ve Mefa, Türk Metal Sendikasında örgütlendi.
Mefa’da örgütlenme çalışmaları sürerken çok sayıda işçi işten atılmış ve Türk Metal’in örgütlü olduğu diğer fabrika işçilerinin Mefa’yla dayanışma eylem ve etkinlikleri olmuştu.
İşçilerin hızla sendikalı olma ve birleşme eğilimi, ülkenin içinde bulunduğu atmosferin ve OHAL’in işçileri mücadeleden ve bir araya gelmekten uzak tutamadığını gösteriyor.
Sendikalı olan fabrikalarda, “sendikalı olmanın bir farkı olmalı” görüşü yaygın. Asgari ücrete yapılan zammı yetersiz bulan ve sendikalı-örgütlü oldukları için daha fazla zam alabileceklerine inanan işçi sayısı da epey fazla. (Ankara/EVRENSEL)