Hükümetten Afrin açıklamaları: ABD'den somut adım görmeliyiz
Başbakan Binali Yıldırım ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'nin Suriye'ye dair yaptığı son açıklamaları ve Afrin operasyonunu değerlendirdi.
ABD, Türkiye-Suriye sınırında Suriye Demokratik Güçleri (SDG) öncülüğünde yeni bir ordu kurulmayacağını açıkladı. Bu açıklamalar sonrası Başbakan Binali Yıldırım ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu son gelişmeler ışığında 'Afrin' gündemini değerlendirdi. Çavuşoğlu, "ABD'nin açıklamaları bizi tatmin etmedi... ABD'den somut adım görmemiz gerekiyor. ABD’nin ordu kurmuyoruz açıklaması Afrin’e yapılacak olası operasyonu etkilemez" dedi. Yıldırım ise "ABD bölge konusundaki kafa karışıklığını ortadan kaldırmalı" ifadesini kullandı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu CNN Türk canlı yayınında Hürriyet Ankara Temsilcisi Hande Fırat’ın sorularını cevapladı.
Hürriyet'in haberine göre “Rusya Afrin operasyonuna karşı mı? Olası bir operasyonda Türkiye hava sahasını kullanılabilecek mi?” sorusuna cevap veren Çavuşoğlu, “Afrin operasyonuna Rusların karşı olmaması gerekiyor. Koordine etmemiz gereken şey onların oradaki gözlemcilerinin durumudur ve bir kazanın yaşanmamasıdır. Hava sahasının kullanılması konusunda da Ruslarla ve İran’la görüşüyoruz” dedi.
Çavuşoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
*ABD’nin sınır ordusu kararı ve terör örgütlerine verdiği destek ilişkilerimizde geri dönülmez hasar açar.
*Yapılan açıklamalar bizi tam olarak tatmin etmedi. Hani Rakka bittikten sonra ortaklık bitecekti?
*ABD bize Menbic’de verdiği sözü tutmadı. ABD’den somut adım görmemiz gerekiyor.
*ABD’nin ordu kurmuyoruz açıklaması Afrin’e yapılacak olası operasyonu etkilemez.
*Bizim önlem almamız uluslararası hukuktan kaynaklanan hakkımızdır. Biz bunu yapacağız yapmamız gerek.
*Dünya ülkelerinin ne dediği bizi ilgilendirmez. Bu tehditle biz karşı karşıyayız. Kendi tedbirimi kendim almak zorundayım.
RUSYA AFRİN OPERASYONUNA KARŞI MI? HAVA SAHASI KULLANILABİLECEK Mİ?
*Afrin operasyonuna Rusların karşı olmaması gerekiyor. Koordine etmemiz gereken şey onların oradaki gözlemcilerinin durumudur ve bir kazanın yaşanmamasıdır.
*Biz Suriye’nin her zaman sınır ve toprak bütünlüğünü savunduk ve saygı duyduk.
*Hava sahasının kullanılması konusunda da Ruslarla ve İran’la görüşüyoruz. Burada havadan bir müdahale için bizim bu koordinasyonu yapmamız gerekiyor.
*Havadan bir müdahale için bu koordinasyonun iyi yapılması gerekiyor ki karşı karşıya gelme durumu yaşanmasın bir kaza yaşanmasın.
OPERASYON NE ZAMAN GERÇEKLEŞECEK?
*Zamanlaması konusunda söz söylemesi gereken ben değilim. Milli savunma içişleri bakanlarımız var. Askerlerimiz var. Genelkurmay başkanımız var. Askerimiz her an hazırız diyor. Tabii bunun stratejisi ve koordinasyonu var.
İDLİB’DEKİ SON GELİŞMELER
*İdlib’de sadece ılımlı muhalefet ya da siviller yok. Burada terör örgütleri de var. Burada bazı güvenlik tedbirlerinin alınması gerekiyor. Başka noktalara da gözlemcilerimiz yerleşecek.
Terör gruplarının nerede yaşadığı belli. Bunlara yönelik hep birlikte tedbir alalım ve bilgi paylaşımı yapalım. Bunları bahane ederek hastaneler okullar siviller veya ılımlı muhalefet vurulmasın.
YILDIRIM: AMERİKA KAFA KARIŞIKLIĞINI ORTADAN KALDIRMALI
Başbakan Binali Yıldırım, “Amerika bölgenin geleceği konusundaki kafa karışıklığını ortadan kaldırmalı ve tavrını barıştan yana, Türkiye’yle hukukunu düzeltmekten yana değiştirmelidir” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, İl Emniyet Müdürleri toplantısına katıldı. Türkiye’nin yaptığı terörle mücadelenin, Avrupa’nın güvenliğini de sağladığını ifade eden Yıldırım, “Çünkü Avrupa Birliği’nin, NATO’nun sınırları Türkiye’nin Güney ve Doğu sınırlarından başlıyor. Özellikle Suriye’de DEAŞ’tan temizlenen alanların başka bir terör örgütüyle doldurulmasını asla kabul edemeyiz” diye konuştu.
‘ABD BİRBİRİNİ TEKZİP EDEN AÇIKLAMALAR YAPIYOR’
Yıldırım, ABD’nin Suriye’deki uygulamalarının NATO müttefiklik hukukuna ters olduğunu söyleyerek, “Amerika, bölgenin geleceği konusundaki kafa karışıklığını ortadan kaldırmalı ve tavrını barıştan yana, Türkiye’yle hukukunu düzeltmekten yana değiştirmelidir. Amerikan yetkililerinden üç gün içerisinde birbirini tekzip eden bir sürü açıklama geliyor. Bir gün ‘Efendim burada Sınır Güvenlik Ordusu kurulacak’ deniliyor, daha sonra ‘Yok biz öyle demedik’ deniliyor, daha sonra ‘Öyle bir düşüncemiz yok, biz DEAŞ’la bölgeyi temizledikten sonra oradaki asayişi sağlamak üzere yerel unsurlardan bir güvenlik oluşturuyoruz’ gibi açıklamalar geliyor. Tabi bunlar bir kafa karışıklığının ifadesi. Ancak Türkiye’nin kararlılığı açık ve nettir” dedi.
Türkiye’nin hudutlarının güneyinde terör ordusu oluşturulmasına izin verilmesinin söz konusu olmadığını dile getiren Yıldırım, bu konuda uluslararası hukuktan kaynaklarının milletin can ve mal güvenliğini esas alan tedbirlerin alınacağını belirtti.
‘GERÇEK HAYATTA SUÇ SANAL ALEMDE DE SUÇTUR’
Başbakan Yıldırım, Emniyet’ten taviz verilerek demokrasinin tesis edilemeyeceğini ifade ederek, “Demokrasiden taviz vererek, adaleti tesis edemeyiz. Özgürlüklerden vaz geçerek, emniyeti de tesis edemeyiz. Bütün bunları dışarıda bırakarak güçlü bir ekonomi, güçlü bir Türkiye hedefine ulaşmak zorundayız” şeklinde konuştu.
Emniyet müdürlerine mala karşı işlenen suçlar ve uyuşturucuyla verilen mücadeleden taviz vermemeleri gerektiğini söyleyen Yıldırım, “Artık suçlar sadece gerçek hayatta işlenmiyor. Sanal dünyada da suç işleniyor. Bazıları sanıyor ki‘Sanal dünya, yalan dünya.’ Eğer gerçek hayatta suç ise kanunlarımıza göre sanal alemde de o suçtur. İnternet kullananlar, sosyal medya kullananlar, şunu iyi bilmelidir. ‘Aman ne olacak, yazarım, kim beni nasıl bulacak?’ diye düşünmesinler. Bilgisayara bastığınız her tuş iz bırakıyor ve burada suç unsuru varsa mutlaka bulunup eninde sonunda ortaya çıkarılıyor” dedi.
İBRAHİM KALIN: TÜRKİYE HER TÜR TEDBİRİ ALMIŞTIR
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Türkiye, ulusal güvenliğine tehdit teşkil edecek her tür gelişmeye karşı, her tür tedbiri almıştır. Bundan sonra da almaya devam edecektir. Bu Afrin de olur, bu Cerablus da olur, bu Münbiç de olur, başka yerler de olur, Irak sahasında olur" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İstanbul'da katıldığı bir toplantı sonrasında gazetecilerin gündem ilişkin sorularını yanıtladı. ABD'den yapılan, "Türkiye'ye açıklama borçluyuz" sözleri ile ilgili Kalın "Geçen hafta koalisyon sözcülerinden bir tanesinin yaptığı açıklama üzerine bu konu kamuya mal oldu. Daha önce yaptığımız istişarelerde de biz ABD'nin Suriye sahasında PYD ve YPG'ye verdiği destekleyiş şekli, biçimi, zamanı ve boyutu ne olursa olsun yanlış bir politika olduğunu ifade ettik. Bu yapılan açıklamanın eğer bir hakikat payı var ise kabul edilmesi hiçbir şekilde mümkün değil. İki temek sebepten dolayı. Bir; bu Türkiye'ye doğrudan ulusal güvenliğine tehdit oluşturacak bir yapılanmadır. İki; Suriye ile ilgili olarak Cenevre ve Astana süreçleri devam ederken, Suriye'nin toprak bütünlüğüne darbe vuracak, bunu adeta imkansız hale getirecek bir adım olacaktır. Bizim bu tepkilerimiz üzerine sadece biz değil, Rusya, İran, Irak Başbakanı'da tepkilerini dile getirdi. Çünkü öngörülen bu sınır gücünün Irak sınırında da görev alması gibi bir durum belirdi. Sayın Dışişleri Bakanımızın Amerikalı mevkidaşı ile yaptığı telefon görüşmesi, bizim diğer temaslarımız, bugün Dışişleri bakanları bir konuşma ve mesajla, böyle bir gücün olmayacağını, bunun yanlış ifade edildiğini, yanlış açıklama yapıldığını, yanlış kişilerin konuştuğunu söyledi. Biz bu süreci takip edeceğiz" dedi.
‘HER TÜR GELİŞMEYE KARŞI, HER TÜR TEDBİRİ ALMIŞTIR’
İbrahim Kalın, "Türkiye, ulusal güvenliğine tehdit teşkil edecek her tür gelişmeye karşı, her tür tedbiri almıştır. Bundan sonra da almaya devam edecektir. Bu Afrin de olur, bu Cerablus da olur, bu Münbiç de olur, başka yerler de olur, Irak sahasında olur. Bu tehdit ister PKK'dan gelsin, ister PYD, YPG'den, ister DEAŞ'tan, ister başka örgütlerden gelsin, bunlara karşı her tür tedbiri, bugüne kadar aldığı gibi, bundan sonra da kimseden icazet almadan, yerini, zamanını ve şeklini kendisi belirlemek suretiyle bu tedbirleri almaya devam edecektir" diye konuştu. Kalın, "Afrin, Mümbiç, Cerablus veya başka noktalarda Türkiye'nin atacağı kendi ulusal güvenliğini korumaya dönük adımların asla ve asla Suriye Kürtlerine karşı bir hareket olmadığının altını bir defa daha çizmek istiyorum" dedi. (HABER MERKEZİ)