SGK de patronlara çalışıyor
SGK’nin bütçe açığının 30 milyar TL’ye dayanmasını değerlendiren BES Genel Başkanı Serpil Akpınar, patronlara verilen teşviklere dikkat çekti.
Birkan BULUT
Ankara
Yapısı gereğince SGK gibi bir kurumun açık vermesi, “Halk çıkarına yapılan harcamalar” şeklinde açıklanabilir. Ancak SGK’deki bütçe açığı 30 milyar liraya dayanırken, vatandaşların eğitim ve sağlık başta olmak üzere hizmetlere ulaşmak için ödedikleri ücret artıyor. SGK’nin bütçe açığının 30 milyar TL’ye dayanmasını değerlendiren BES Genel Başkanı Serpil Akpınar’ın anlattıkları ise patronlara sunulan teşviklere işaret ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıkça CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yu kurumu batırmakla suçladığı Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) bütçe açığı 30 milyar TL’ye dayandı. Konuya ilişkin sorularımızı yanıtlayan KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) Genel Başkanı Serpil Akpınar, aynı zamanda 19 yıldır SGK emekçisi.
GÜVENLİK HARCAMALARINDA YÜKSEK ARTIŞ
Akpınar, SGK bütçesinin son yıllarda sürekli açık verdiğini ve bu açıklardan dolayı bütçesine transferler yapıldığını söyledi. Elbette her bütçe döneminde bir kurumun yapması gereken harcama kalemleri olduğunu belirten Akpınar, “Ancak son yıl kalemlerdeki artış oranlarına bakıldığında su, elektrik veya personel harcamaları değil de güvenlik hizmetleri için yapılan harcama oransal olarak en çok artış gösteren kalem. Oransal olarak yüzde yüzü aşmış durumda. Bu aslında ironik ama önemli bir durumdur. Çünkü 2018 yılı mali bütçesinin de karakteristik özelliği militarist olarak tanımlandı. Çünkü güvenlik ve silahlanmaya ayrılan pay yüksekti” dedi.
PATRONLAR İÇİN CAYDIRICI MEKANİZMA YOK
SGK bütçesinin açık verme sebebinin politik bir tercih olduğuna dikkat çeken Akpınar, “SGK işçiler ya da emekli olup da çalışmaya devam edenler için işverenin yatırması gereken sigorta ve sosyal güvenlik destek primlerinin zamanında ödenmesini sağlayacak bir sistem ya da işveren için caydırıcı bir mekanizma oluşturma yerine, işverenin primleri borçlandırmasına, taksitlendirmesine neden oluyor ve hatta yapılandırması konusunda işvereni koruyor. Hatta SGK’ye ödemesi gereken borcu ‘Nasıl olsa taksitle öderim, ben bu parayı şuraya yatırayım’ diye yatırmayan patronun daha fazla rant sağlamasına neden oluyor. Bu yöntem SGK’nin politik bir tercihidir” diye konuştu.
‘YANDAŞLAR HOLDİNG, HASTANE SAHİBİ OLDU’
Akpınar, iş güvenliği ve işçi sağlığı için bütçe ayırmak yerine patronların primlerinin borçlandırılmasının, yapılandırılmasının SGK’nin AKP gibi sermayenin çıkarlarını gözeten anlayışıyla aynı olduğunu ifade etti. Devletin işe giren memuruna öğrenciyken aldığı harç kredisi için icra takipleri başlattığını belirten Akpınar, “Ancak SGK olsun Maliye Bakanlığının ilgili birimleri olsun patronlar için taksitlendirmeler, yapılandırmalar yapmaktadır. Tercih sermayenin çıkarlarını korumak, kendi çıkarlarını korumak. Yandaşların hepsi CEO oldu, holding, hastane sahibi oldu” dedi.
SGK BAŞKANININ ŞİKAYETİ İTİRAF NİTELİĞİNDE
Diğer yandan işsizlik sigortasının bir kısmının yine patronlar lehine sübvanse edilmesinin önemli bir başlık olduğunu dile getiren Akpınar, işsizlik sigortası için oluşturulan fonların nerede değerlendirildiğine ilişkin de bir şeffaflık olmadığını vurguladı. Diğer bir kalemin de SGK’nin sağlık hizmet sunucularına yaptığı “yersiz” ödemeler olduğunu söyleyen Akpınar, şöyle konuştu: “Daha yakın zamanda Kurum Başkanı Selim Bağlı’nın katıldığı Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneğince yapılan etkinlikte, özel bir hastanenin bir dönem faturasında hemen hemen tüm hastaların acil vaka olarak girildiği ve faturalandırdığına ilişkin bir şikayetlenmesi vardı. Aslında bu bir itiraf, çünkü özel hastanelere o kadar çok ödeme yapılıyor ki! Bu yetmezmiş gibi şimdi de yap-işlet-devret marifetiyle yapılan şehir hastaneleri emin olun bu açıkları daha da arttıracaktır.”