22 Ocak 2018 01:06

Gebze Sarkuysan işçisi: OHAL işçiye her alanda darbe vuruyor

Sarkuysan'da çalışan bir işçi, OHAL ile iyice artan sermaye baskısını, muayene olmak için gittiği hastanede başından geçen bir olayla anlattı.

Paylaş

Sarkuysan İşçisi
Gebze

Türkiye’de OHAL nedeniyle işçi ve emekçilerin haklarına yönelik saldırı daha arttı. Daha önce de baskı ve hak gasbı vardı ama bu kadar değildi. OHAL’in ilanının ardından hakkını savunmak isteyen veya itirazı olan herkes ‘Fetocu’ olarak adlandırıldığı için insanlarda büyük bir korku oluştu. Haklı olduğunu bilenler de susmaya başladı. Bu durumun bir an önce değişmesi lazım yoksa bizlere kölelik dayatacaklar.

Türkiye’de belirlenen açlık sınırı ve yoksulluk sınırının çok çok altında ücret alan işçi ve emekçilerin borçları, iş bulamama korkusu, patronlara ve devlet olarak adlandırılan sermayenin uşağı hükümet yöneticilerine tepki gösterememeleri daha nereye kadar gidecek?

İşçi ve emekçiler olarak bizler bu kötü gidişata ‘dur’ demeliyiz. OHAL nedeniyle bu gidişin bizim üzerimizde biraz daha acımasız yansımalarını görüyoruz. Nasıl diye soranların ise hastalanıp sadece doktorlardan bir gün rapor istemelerini ve alacağı cevapları analiz etmelerini istiyorum… Bu benim başıma gelendir…

Ben bunu bizzat yaşayan biri olarak 3 senedir çalıştığım iş yerinde hiç rapor almamış bir işçiyim ve birkaç gün öncesinde hasta olduğum için işe gidemedim ve Darıca Farabi Devlet Hastanesine gidip sıra alıp beklemeye başladım. 5 ile 30 dakikada muayene olacağım söylendi bir saat bekledikten sonra, tabii doğal olarak insanların tepkileri yükselince, güvenlik görevlisine muayene edebilen kaç doktor olduğunu sordum. 3 doktordan biri içerde yatan hastalarla ilgileniyor, diğer ikisi de acil hastalarla ilgileniyor… İyi güzel de iki doktor hem o kadar acilde bekleyen hem de bizden daha acil olan ve ambulans ile gelen hastalarla ilgilenirse bizlere nasıl bakabilecek? Sıram geldi, muayene olmaya girdim, doktor şikayetimi sorduğunda ise şiddetli baş ağrısı çektiğimi, grip gibi hissettiğimi ve ayakta durmakta güçlük çektiğimi anlattım. Doktor uzaktan ışık tutup boğazıma bakıp tamam dedi ve ilaç yazmaya başladı. O esnada ben sabah bu sebeple işe gidemediğimi kötü hissettiğimi söyleyince hemen rapor yazamayacağını söyledi. Dediğim gibi 3 yıldır bir kez bile rapor almayan ben doktorun bu tutumuna dair itiraz ettim ve beni tekrar muayene etmesini istedim ama doktor bana sen rapor almaya gelmişsin dedi. Hasta hasta mı çalışayım dedim, evet çalışabilirsin dedi. Birileri sıkı talimat vermiş demek ki. Hastalığım ne ki bu ilaçları yazdın deyince de sustu. Sermayenin uşakları diye bağırıp çıktım.

Yani meselenin özü şudur ki; OHAL’den aldığımız darbelere bir yenisi daha eklendi. Başımıza bu OHAL’i getiren hükümet değil miydi ‘Ne istediler de vermedik’ diyen? 13 senedir bunu yapan biz işçi ve emekçiler değildi. Sizdiniz. Kandırıldık demekle de bizi kandıramazsınız. Bu düzen değişecek! İşçi ve emekçi kardeşlerime saygı ve sevgilerimi sunar bir an önce sınıf mücadelesindeki yerlerini almalarını dilerim.

ÖNCEKİ HABER

Hatay demokrasi güçleri: Bizlerin değil Erdoğan'ın savaşı

SONRAKİ HABER

Ford Otosan işçisi: Artık oyalamalara karnımız tok

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa