Kadınlardan Afrin açıklaması: Ateş yoksulun ocağına düşecek

Türkiye’nin Afrin’e yönelik operasyonuna tepkiler gelmeye devam ediyor. Barış Anneleri ve Emek Partili Kadınlar yaptıkları açıklamalarda operasyonun sona ermesi çağrısı yaptılar.

Barış Anneleri İstanbul Meclisi, Unkapanı’nda bulunan binalarında Türkiye'nin Afrin'e yönelik operasyonuna ilişkin basın toplantısı düzenledi. Toplantıda ilk olarak söz alan barış annesi Zeynep Calıhan, Afrin’e dönük operasyonu eleştirdi ve insanların ölmesini vahşet olarak nitelendirdi.

‘ERDOĞAN NEDEN ÇOCUĞUNU GÖNDERMİYOR?’

Kendilerinin barış talebine karşılık hükümetin savaşta ısrar ettiğini söyleyen Calıhan, operasyonu kesinlikle kabul etmediklerini, hükümetin iktidarını korumak için çocukları ölüme gönderdiğini söyledi. Calıhan, tepkisini “O çocukların ailelerine sesleniyorum. Lütfen hep birlikte bu savaşa dur diyelim. Çocuklarınızın kanının dökülmesine izin vermeyin. Bir anne olarak ben bunu kabul etmiyorum. Erdoğan'a sesleniyorum; yeter artık, bu zulüm nereye kadar. Kendi iktidarın için savaş istiyorsun. Neden kendi çocuğunu göndermiyorsun” diyerek dile getirdi.

Afrin operasyonunda 3. gün: 1 asker hayatını kaybetti

‘KÜRTLER SADECE BARIŞ İSTİYOR’

Calıhan'ın ardından söz alan Barış Annesi Ezine Dar ise, Afrin üzerindeki saldırıları kınayarak sözlerine başladı. Dar, “Kürtler üzerindeki bu savaşı durdursunlar. Kürtlerin kimseye zararı olmamıştır. Kürtler sadece barış istiyorlar, kan dökülsün istemiyorlar. Afrin’de terörist yok oradakilerin hepsi Afrin’in çocukları” dedi.

Sermaye medyası Afrin'de tek ses

‘SAVAŞA ENGEL OLALIM’

Asker ailelerine de seslenen Dar, “Çocuklarına çağrı yapsınlar bu savaşa ortak olmasınlar. Tayyip Erdoğan çocuklarımızı iktidarı için kurban ediyor. Buna engel olalım, anaların yüreği yanmasın” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında operasyona destek veren CHP ve MHP’ye de tepki gösteren Dar, “Kürtler gözünü açsın, el ele versin, ellerini vicdanı koysun Kürtlüklerine sahip çıksınlar. Bu savaş dursun, biz bu savaşı istemiyoruz” dedi.

Bölge halkı Afrin'e yönelik operasyona karşı

HEP BİRLİKTE SAVAŞI DURDURALIM'

Barış annesi Emine Erbek ise şunları söyledi:
“Bu saldırıyı kınıyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan Kürt halkından ne istiyor? Artık yeter. Analar ağlamasın. Ne asker annesi, ne gerilla annesi kimse ağlamasın. Benim oğlum şu anda askerde. Benim ne yaşadığımı gelin bana sorun. Ben herkese sesleniyorum; Kimse ağlamasın, analar ağlamasın. Gelin hep birlikte bu savaşa dur diyelim.”

Sendikacılardan çağrı: Savaş emekçinin ekmeğini küçültür

'TÜRK-KÜRT KARDEŞLİĞİNDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'

30 yıldır barış istediklerini söyleyen Perihan Akbulut ise “Cumhurbaşkanı Erdoğan bu ülkeye, bu ülkenin halklarına çok zarar veriyor. Bizim çağımız Türkiye haklarına; bu savaş bizim savaşımız değildir. İnsanım diyen bu zulmü kabul etmez. Yüz yıldır bizim şehirlerimiz yıkılıyor, çocuklarımız öldürülüyor. Eğer analar el ele verseydi, bugün bu savaş olmazdı. Gelin çocuklarımıza sahip çıkalım. Bu ülke bir kişinin ülkesi değildir. Hepimizin ülkesidir. Biz bu ülkeyi Erdoğan'dan daha fazla seviyoruz. Barış faydadır, savaş kirlidir. Türk-Kürt kardeşliğinden vazgeçmeyeceğiz. Barışta samimiyiz” dedi.

EMEP'Lİ KADINLAR: ATILAN HER BOMBA DÖNÜP DOLAŞIP BİZİM EVLERİMİZE DÜŞECEK

Afrin operasyonuna dönük tepkiler sürerken, bir açıklama da Emek Partili Kadınlardan geldi.

“Harekatın devam etmesi, daha çok ölüm haberi getirecek; sınırın o yakası ya da bu yakası fark etmez, ateş her zamanki gibi yoksul ailelerin ocağına düşecek.” denilen açıklamada “Afrin, Suriye’nin kuzeybatısında bir bölge. Hatay ve Kilis’in sınır komşusu, halklar birbirine akraba. Savaşın başladığı 2011 yılındaki son nüfus sayımına göre Afrin’de 178 bin kişi yaşıyordu; bugün bu rakam 1 milyonu buldu. Çünkü Reyhanlı ve Kilis başta olmak üzere cihatçıların Türkiye illerine saldırdığı diğer bölgelerin aksine, Afrin son 7 yıldır çatışmasız kalmayı sürdürdü. Savaşın başlangıcında yoğunlukla Kürtlerin yaşadığı Afrin, yüz binlerce Türkmen, Arap, Kürt ve Süryani’nin göçünü kabul etti; savaşta şiddetin en ağır hallerini yaşamış, tecavüze uğramış, mal gibi alınıp satılmış, köleleştirilmiş, katliamlardan sağ kurtulmuş yüz binlerce kadın ve çocuğa sığınak oldu. Şimdi savaş boyunca çatışma dışında kalan bu bölgeye sığınan kadın ve çocukların üzerine bomba yağdırılıyor; Zeytin diyarı Afrin’e “Zeytin Dalı Operasyonu” adı altında hem de. ”Kardeşlerimizi kurtarmak için oradayız,” diyorlar. Hangi bomba bir çocuğu kurtardı şimdiye kadar? Hangi kirli savaş bir kadının yüzünü güldürdü? IŞİD’in zulmünden kurtulurken karanlığı bir örtü gibi üzerinden atan kadının gülümsemesini karartacak, bir çocuğun aylarca mahsur kaldıktan sonra ilk kez su gördüğünde attığı kahkahayı susturacak bu savaş bizim savaşımız değil!” ifadelerine yer verildi.

“Afrin’e düşen her bir bomba dönüp dolaşıp bizim evlerimize düşecek” denilen açıklama şu ifadelerle sonlandırıldı: “Savaş olmayan yere savaş götürmek kadınların hayatına kan, gözyaşı ve sefaletten başka bir şey getirmeyecek. Bu ülkenin evlatlarının bir sarayın bekası uğruna ölmesine izin vermeceğiz! Afrin savaşına hayır!" (İstanbul/EVRENSEL)

Hatay demokrasi güçleri: Bizlerin değil Erdoğan'ın savaşı