‘Söylemek çok zor, babamın kemikleri dahi bizi mutlu edecek'
HADEP Silopi İlçe Başkanı Serdar Tanış ve İlçe Yöneticisi Ebubekir Deniz’in kaybedilişinin üzerinden 17 yıl geçti. Aileler ise mezar taşına bile razı.
Cihan ÖLMEZ
HADEP Silopi İlçe Başkanı Serdar Tanış ve İlçe Yöneticisi Ebubekir Deniz’in kaybedilişinin üzerinden 17 yıl geçti. Babasının geleceği günün hayalini kuran Deniz’in kızı Ceylan Deniz, “Bunu söylemek çok zor; babamın kemikleri dahi artık bizi çok mutlu edecek” dedi.
Şırnak’ın Silopi ilçesinde çağrıldıkları İlçe Jandarma Komutanlığına gittikten sonra bir daha kendilerinden haber alınamayan HADEP Silopi İlçe Başkanı Serdar Tanış ve İlçe Yöneticisi Ebubekir Deniz’in kaybedilişinin üzerinden 17 yıl geçti. Olayın üzerinden geçen zamana rağmen aileler halen yakınlarının akıbetini soruyor. Yılları oğlunun akıbetini sormakla geçen baba Şuayip Tanış, dönemin Şırnak Jandarma Alay Komutanı Levent Ersöz’ü olayın sorumlusu olarak görüyor. Baba Tanış, oğlu kaybedilmeden önce Ersöz’ün kendisini kendi makamına çağırdığını ve kendisine Serdar’ı sorduğunu aktardı.
ERSÖZ’DEN TEHDİT
Oğlunun HADEP’in açılışı için Diyarbakır’a gittiğini Ersöz’e söylemesi üzerine tehditlerle karşılaştığını kaydeden baba, aralarında geçen diyaloğa şu sözler ile değindi: Bunun üzerine bana, ‘Serdar bu işten vazgeçmezse sizi yaşatmam’ dedi. Ben de HADEP’in yasal bir parti olduğunu, kapatılmasını gerektirecek bir durum varsa Ankara’dan kapatılacağını söyledim. Bana dönerek, ‘Ben Serdar’ın bu topraklara girmesine izin vermem. Benim rütbem belli, konumum belli. Kendi alanımda HADEP’in açılmasına asla izin vermem’ dedi.
Aralarında geçen diyaloğu oğlu Serdar’a aktarmasının ardından bir dilekçe hazırladıklarını ve yetkililere göndermek istediğini söyleyen baba Tanış, daha fazla rahatsız edilmemek için bundan vazgeçtiğini dile getirdi.
Baba Tanış, olaydan sonra kendilerine para teklifinde bulunulduğunu ve yanına gelen bir binbaşının olayı PKK’ye ya da Hizbullah’a atmasını istediklerini belirtti. “Bunun karşılığında bana para, çocuklarıma ise iş teklifinde bulundular” diyen baba Tanış, “Şayet bu devlet söylediği gibi demokratik ise bizim hakkımızı vermeli. Bizden aldığı çocuklarımıza ne yaptığını açıklamalı. En azından çocuklarımızın kemiklerini teslim etsinler” çağrısında bulundu.
‘HÂLÂ BİR SABAH BABAMIN DÖNECEĞİNİ HAYAL EDİYORUZ’
Babası Ebubekir Deniz kaybettirildiğinde 6 yaşında olan Ceylan Deniz ise 4 kardeşi ile birlikte babalarına olan özlemlerinin asla tükenmediğini ifade etti. Her gün duvara asılı fotoğraf ile babalarını hatırladıklarını dile getiren Deniz, şu sözlerle hissettiği duyguları aktardı: Yıllarca evimize gelip taziye ziyaretinde bulundular. Hâlâ bir sabah babamın döneceğini hayal ediyoruz. Kardeşlerimle babamın dönüşü sonrasını da konuşuyoruz. Biz bekleyeceğiz, dönmesi yönündeki umudumuzu koruyacağız.
‘BİR MEZAR TAŞI BİLE MUTLU EDECEK’
Babasının kaybolmasında parmağı olan kişilerin bulunmadığına dikkat çeken Deniz, “Gidebileceğimiz bir mezar dahi yok. Hayatta olmadığına inanmak istemiyoruz. Artık sadece bir mezar taşı istiyoruz. Bunu söylemek çok zor; babamın kemikleri dahi artık bizi çok mutlu edecek” diye konuştu.
TANIŞ VE DENİZ NASIL KAYBOLDU?
25 Ocak 2001 tarihinde kardeşi Eyüp ile HADEP ilçe binasına telefon hattı çekmek için giden Serdar Tanış, PTT binası önünde İlçe Jandarma Komutanlığı Merkez Karakolunda görevli Uzman Çavuş Taşkın Akyün’ün de aralarında bulunduğu 2 kişi tarafından durduruldu ve araca binmeleri istendi. Arabaya binmeyerek olay yerinden ayrılan Tanış, kısa bir süre sonra kendisini durduran Uzman Çavuş Akyün tarafından karakola çağrıldı. Tanış bunun üzerine yanına İlçe Yöneticisi Ebubekir Deniz’i alarak karakola gitti fakat her iki kişiden de bir daha haber alınamadı.
AİHM TÜRKİYE’Yİ MAHKUM ETTİ
Diyarbakır ve Malatya Devlet Güvenlik Mahkemelerine (DGM) aileler tarafından yapılan başvurular sonuçsuz kaldı. İç hukuk yollarının kapanmasının ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşınan olay ile ilgili Türkiye, Tanış ve Deniz’in kaybedilişleri ile ilgili 172 bin avro tazminat ödemeye mahkum edildi. AİHM’nin verdiği bu kararın arkasından ailelerin girişimleriyle başlatılan soruşturmalar sonuçsuz kaldı. (Şırnak/MA)