11 işçinin öldüğü Marmara Park iş cinayetinin davası görüldü
Marmara Park AVM inşaatında 11 işçinin yanarak ölmesine ilişkin davada mahkeme, Yargıtay’ın bozma kararına uyulmasına karar verdi.
İstanbul Esenyurt'taki Marmara Park AVM inşaatı şantiyesinde 11 işçinin yanarak öldüğü çadır yangını davasının Yargıtay’ın bozma kararından sonraki ilk duruşması bugün Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, Yargıtay’ın bozma kararına uyulmasına karar verdi. Mahkeme Kayı İnşaat ve Mira Teks’in yanı sıra ECE Türkiye ve Marmara Park AVM hakkında da suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti. Bir sonraki duruşma 21 Haziran 2018’de görülecek.
GERÇEK SORUMLULAR YARGILANSIN
Duruşma sırasında Adalet Arayan İşçi Aileleri’nin hukukçularından Avukat Gökhan Küçük, Yargıtay’ın beraat kararını onamasına katılmadığını, bozmayla ilgili kararına katıldığını söyledi. Mahkemenin esas aldığı bilirkişi raporunun en zayıf bilirkişi raporu olduğunu belirterek yeni bir bilirkişi raporu alınmasını talep edeceklerini açıkladı. Ece ve Marmara Park şirketleri hakkında suç ihbarı yapılmasını ve dosyalarının birleştirilmesini talep etti.
Ailelerin hukukçularından Berrin Demir, uluslararası iş yapan Ece ve Marmara Park gibi şirketlerin cezai sorumluluktan kurtulmak ve illiyet bağını kesmek için zincirleme şirketler kurduklarını vurguladı. Mahkemenin Yargıtay’ın verdiği kararı göz önünde bulundurarak Ece ve Marmara Park hakkında da suç duyurusunda bulunmasını, 11 işçinin haklarının en iyi şekilde aranmasını, perdenin aralanarak gerçek sorumluların cezalandırılmasını talep etti.
İŞVERENLER DE YARGILANSIN
Duruşmadan sonra Adalet Arayan İşçi Aileleri adına basın açıklamasını, Esenyurt Marmara Park AVM çadır yangınında ağabeyi Barış Kıyak’ı kaybeden Damla Kıyak okudu. Kıyak şunları söyledi. “6 yıl boyunca firma çalışanlarının yargılanması yetmez, işverenler de yargılanmalı dedik. Naylon çadırda 11 işçinin yanarak öldüğünü unutarak davrananların kalbi kurusun dedik. Mart soğuğunda, naylon çadırlarda barındırılan, yanarak ölen 11 işçiyi unutup, destek olmayanlar insanlığından şüphe etsin dedik. Patrona villa, işçiye naylon çadır reva görüp, işçiler çadırda yaşasın diyenler yargılansın dedik. Adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz dedik. Yargıtay sesimize kulak verdi. ‘İşverenler de yargılansın’ dedi. Kayı ve Mira Teks sahiplerinin yargılanmasına hükmetti. Bu kararı olumlu bulmakla birlikte, yetmez diyoruz. Tüm sorumlular yargılanana kadar adalet aramaya, davalarımızı takip etmeye devam edeceğiz.”
DAVA YILLARDIR DEVAM EDİYOR
Aileleri hukukçularından Gökhan Küçük, “Marmara Park AVM inşaatını yapan Marmara Park Gayrimenkul ve Ece Türkiye Anonim Şirketi yöneticileri hakkında da suç duyurusunda bulunulsun dedik. Bugün adalet için güzel bir gün. 2012’den beri devam eden yargılamada, altıncı yılın sonunda mahkeme taleplerimizi kabul ederek gerçek sorumluların bulunması yönünde suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi” dedi.
NE OLMUŞTU?
11 Mart 2012’de Esenyurt Marmara Park AVM inşaatında çalışan, naylon çadırlarda barınmak zorunda bırakılan işçilerden 11’inin yanarak hayatını kaybeden işçilerin işçiler, işverenlerce naylon çadırlarda kalmaya zorlandılar. Yasaca yasaklanmasına ve inşaat kurul toplantılarında yapılan risk tespitlerine rağmen bu insanlık dışı uygulamadan vazgeçmediler. Acil çıkış kapısı dahi olmayan çadırlarda yangın çıktı; 11 işçi hayatını kaybetti. Çadır yangınında hayatını kaybedenlerin aileleri avukatlarıyla birlikte altı yıldır adalet arıyor.
9 Temmuz 2015’te Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi kararını verdi. 11 işçinin hayatını kaybetmesinin gerçek sorumluları olan ECE Gayrimenkul, Marmara Park AVM, Kayı İnşaat, Mira Teks ve kamu idareleri belgeler, tanık ifadeleri ve iddianameye rağmen sorumsuz bulundu. Firma sahipleri yargılanmadı, sadece firma çalışanları yargılandı. Ailelerin itirazı üzerine dosya Yargıtay 12. Ceza Dairesi’ne gönderildi. 4 Kasım 2016’da duruşması görüldü. 30 Haziran 2017’de Yargıtay, dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine hükmetti. Yargıtay 30 Haziran 2017’de Kayı inşaat yönetim kurulu üyeleri ve Miratek yönetimi hakkında da iddianame düzenlenmesi gerektiği ve sanıkların kusurları bakımından bilinçli taksirin tartışılması gerekçeleri ile Yerel Mahkeme kararını bozdu. (HABER MERKEZİ)