Roy Robson’da sendika düşmanlığı
Ege Serbest Bölge Roy Robson’ın patronu, sendikalı 7 işçiyi işten çıkarttı, fabrikadaki işçilerin e-devlet şifrelerini istemeye başladı.
Metehan UD
İzmir
Teksif’in örgütlenme çalışması yürüttüğü Roy Robson fabrikasında 7 sendika üyesi işçiyi işten çıkaran patron, fabrikadaki işçilerin e-devlet şifrelerini istemeye başladı.
Patronlar için vergi cenneti olan Ege Serbest Bölge (ESBAŞ) her geçen gün büyürken sendika düşmanlığı da artarak devam ediyor. ESBAŞ içinde kurulu bulunan fabrikalardan her geçen gün sendikal hak ihlallerine ilişkin yeni haberler geliyor.
Son olarak Türk-İş’e bağlı TEKSİF Sendikasının örgütlenme çalışması yürüttüğü fabrikalardan biri olan erkek takım elbise üretilen Roy Robson’da sendikaya üye olan 7 işçi işten çıkarılırken, diğer işçilere de istifa etmeleri yönünde baskı uygulanmaya başlandı.
Çoğunluğu kadın 600 civarında işçi çalışan Almanya menşeli fabrikada çıplak ücret asgari ücret civarında iken, performansa dayalı primlerle birlikte bir miktar artıyor. İşçilerin sosyal hakları bulunmuyor. Fabrikada üretilen takım elbiselerden en düşüğü bir işçi ücretine denk gelecek şekilde satışa sunuluyor.
Kısa sürede işçilerin önemli bir kısmının sendikaya yönelmesinden endişe duyan fabrika yönetimi son 10 günlük süreçte 7 işçiyi, performans düşüklüğü, iş ahlakını ve çalışma uyumunu bozma ve yöneticilere hakaret etme gibi bahanelerle işten çıkardı. İşçilerin bir kısmına tazminatları da ödenmedi. Sendika atılan işçiler için işe iade davası açtı. İçeride olan işçilere de sendikadan istifa etmeleri için çeşitli baskılar uygulanıyor. İşçiler yer değiştirme, mobbing ve günlük üretim talebinin arttırılması gibi baskılara maruz kalıyor. Öte yandan işçiler arasında sendikanın gelmesi durumunda fabrikanın kapatılacağı yönünde söylentiler de yayılmış durumda.
‘YETKİ AŞAMASINA YAKLAŞTIK’
İşten çıkarılan işçilerden Mehmet Özdil, dört yıllık süre zarfında hakkında hiçbir tutanak tutulmadığının altını çizerek sendikal örgütlenme süreci duyulduktan sonra baskıların başladığını ifade etti. Özdil “Durmadık, var gücümüzle örgütlenmemizi sürdürdük. Engel olamayınca da işten çıkarmaya başladılar. Daha onurlu, daha insanca bir yaşam için sendikalaşmaya karar verdik. Sendika bizim için ücretin artması ve ikramiye ile sosyal hakların sağlanması anlamına geliyor. Bunu yapmak zorundayız. İşçi arkadaşlarımıza çağrılarımız devam ediyor. İçerideki arkadaşlarımızın da çalışmaları devam ediyor. Yetki aşamasına yaklaştık. Herkes biliyor ki bu ülkede asgari ücretle geçinmek zor. Anayasada yer alan sendika hakkımızı sonuna kadar kullanacağız” dedi.
‘E-DEVLET ŞİFRELERİ İSTENİYORMUŞ’
İşten çıkarılan işçiler arasında yer alan Hasret Akpınar da yönetimin yıldıramadığı işçileri iftiralarla karalamaya çalıştığını belirtti. Akpınar, “Sendikaya üye olana kadar örnek operatördüm. Sonrasında bir anda kötü insan oldum. İçerideki arkadaşlarımızdan gelen bilgilere göre e-devlet şifrelerini istiyorlarmış ve sendikaya üye misin diye soruyorlarmış. Biz anayasal hakkımızı kullanarak daha düzgün şartlarda yaşamak istiyoruz. Bu bile çok görülüyor. Sendikalı olurken taleplerimizden biri de kıdem zammı idi. Yeni işçi ile 10 yıllık işçi aynı maaşı alıyor. Yıl olmuş 2018 biz sendikanın anayasal bir hak olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Gizli saklı örgütlenmeye çalışıyoruz. Daha iyi şartlarda çalışmak varken, emeğinin karşılığını alabilmek varken neden bu şartlarda çalışalım” diye konuştu.
‘ÖRGÜTLENME ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR’
TEKSİF Yöneticisi Recep Oktay, ESBAŞ’taki tekstil fabrikalarındaki örgütlenme çalışmalarının hızla ilerlediğinin bilgisini vererek, “Hugo Boss, Roy Robson ve Digel fabrikalarında üyelik çalışmalarımız ilerliyor. İşverenlerin zorlamaları bizleri yıldırmayacak. Bütün baskılara rağmen yetkiyi alarak bu 3 fabrikada TİS görüşmelerine başlayacağız. Fabrika yönetimlerine sendikal baskı uygulamanın suç olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Devam ederlerse hukuki süreci başlatacağız. İşçilerin sendika seçim hakkı önündeki engelleri kaldırmaya çağırıyoruz” dedi.