İşçiler örgütlü olmayınca sevinç yerini kaygıya bıraktı
Beylikdüzü'deki Arçelik Elektronik Fabrikası işçileri, Türk Metal ile MESS arasında imzalanan toplusözleşmeyi Evrensel'e değerlendirdi.
Vedat YALVAÇ
İstanbul
Türk Metal ile MESS arasında imzalanan toplusözleşmeyi Beylikdüzü Arçelik Elektronik Fabrikası işçileriyle konuştuk. Genç ve yeni işçiler, kendilerine az zam alındığını söyleyerek tepki gösteriyor. Eski işçiler alınan zammı tatmin edici bulsa da, bir yandan da “Bu kadar zam aldık acaba bizi burada tutarlar mı, işten atarlar mı?” kaygısı yaşıyor. Bu kaygının örgütsüzlükten kaynaklandığına dikkat çeken bir işçi, “Az alıyor geçinemiyor, çok alınca işten atılacağım diye korkuyor. Geçmişte yaşanmış çünkü. Halen örgütlü değiliz. Oysa bu kaygıyı güden arkadaşlarımız önce yanındaki arkadaşına güvenip onunla ortak sorunları etrafında birleşse böyle olmayacak” çağrısında bulundu.
Sözleşmenin imzalanacağı son ana kadar herkesin kafasında soru işaretleri olduğunu anlatan bir işçi, “Açıklanan saate kadar herkes sendikacılara ters ters bakıyordu. Son ana kadar herkes ‘Bunlar yine bizi sattı’ diye düşünüyordu” diye konuştu. “Bir önceki sözleşmeye göre elbette iyi bir sözleşme ancak patronlarına karlarına baktığımızda o kadar da iyi bir sözleşme değil” diyen bir başka işçi şöyle devam etti: “Temel tüketim mallarına zam geldi. Elektriğe, suya, doğalgaza hepsine zam geldi. Yol ücreti eskiden 2 liraydı şimdi 2400 oldu. Ekmek 100 gramdı şimdi 80 gram oldu.Eşime eskiden Pazar için 50-60 lira veriyordum şimdi 100 lirayla aynı şeyleri alamıyoruz.”
GENÇ İŞÇİLER YIKILDI
Gençler ilk başta sevindiği ancak, gerçeği görünce yıkıldıklarını söyleyen bir başka işçi, “Netle ile brüt işi işçilerin kafasını karıştırdı. Zammın aslında 360 lira olduğunu duyunca hüsrana uğradılar. Yani sendikacıların dediği gibi yüz yılın sözleşmesi değil. Kıdem zammı 10 kuruş değil de15 kuruş olsaydı daha iyi olurdu. Hani 500 liraydı demeye başladılar. Sadece 15 yıl ve üzeri çalışan işçilerin ücreti iyi. 15 yıl çalışan işçinin ücreti 3200 lira falan oldu. 1 ile 7 yıl çalışan işçilerin ücreti 2400, 8 ile 15 yıl arasında çalışan işçilerin ücreti ise 2800 lira oldu” diye konuştu.
SENDİKAYA HALEN GÜVEN YOK
Türk Metal’in yine kendine güven ortamı yaratamadığını söyleyen bir başka işçi, devam etti: “Sendikaya güven halen yok. Pevrul (Türk Metal Genel Başkanı Pevrul Kavlak) aldı helal olsun’ diyen az. Pek çok kişi ‘İşçinin zoruyla aldı. Bu zammı almasalardı herkes istifa ederdi, sendikada kimse kalmazdı. O yüzden sendika bu zammı aldı. 2015 yılında eylemler olmasaydı yine yüzde 6-7’ye imza atardı’ diye düşünüyor. Bir de bu süre zarfında ‘600-700 lira zam gelmezse istifa ederim’ diyen çok insan vardı. ‘Pevrul sözünde durdu’ diyen işçi de var ama genel olarak ‘Sendika almadı biz aldık’ duygusu hakim” diye konuştu. “Eskiden borcum var diye bir şey yapamıyordu. Ama şimdi artık borcunu ödeyemediği için bir şeyden korkmuyor. Çünkü dibi gördü artık. Grev meselesinden korkmadı mesela” diyen işçi şunları söyledi: “İşçiler sendikayı daha rahat eleştirebiliyor artık. Ancak tek sıkıntı bunu şuan örgütlü yapıya dönüştüremiyor. Bu görev de bizlere düşüyor.”
İŞÇİ ÖRGÜTSÜZ
Eski işçilerin kafasında acaba ‘Beni tutacaklar mı, yoksa işten atacaklar mı?’ kaygısının oluştuğunu belirten bir başka işçi, bu kaygının nedenini şöyle açıkladı: “İşveren 3-4 bin lira alanların parasını veremez. Bu adamları işten çıkarır. Bir arkadaş çıkıştı oradan ‘Size çok geldi herhalde. İşverene neden çok gelsin. İşverenin parası mı yok?’ diye. 3 bin lira vereceği işçiyi neden tutsun. Az alıyor geçinemiyor, çok alınca işten atılacağım diye korkuyor. Geçmişte yaşanmış çünkü. Halen örgütlü değiliz. Oysa bu kaygıyı güden arkadaşlarımız önce yanındaki arkadaşına güvenip onunla ortak sorunları etrafında birleşse böyle olmayacak.
Halen ben bireysel olarak ne yapabilirim diye düşünüyor. Şu işçiyi yanıma alayım, birlikte bir şey yapıp bu sendikal anlayışı değiştireyim diye düşünmüyor. Örgütlü olmadığı için tepki göstereceği zaman ilk aklına gelen sendikadan istifa etmek oluyor. Ama alternatif bulamadığı için, patronun da zorlamasıyla tekrar geri dönüyor.” Renault’da olduğu gibi üretim bölümlerinde en güvendikleri işçilerle bir araya gelerek, sözcülerini belirleyip komite oluşturmaları gerektiğini belirten işçi “Bu komite etrafından birlik olursak ancak örgütlü oluruz. Kendi kararımızı alıp, harekete geçebiliriz. Sendika bürokratları da patron da bizi bölemez o zaman. Sözleşme döneminde komitemiz olsaydı eski işçi için de yeni işçi için de daha tatmin edici bir zam alabilirdik. Çünkü patronların kârı son dönemde inanılmaz arttı. Bizim bugün aldığımız, onların kârının yanında devede kulak bile değil. Üstelik zammın ardından da işten atılma kaygısını da yaşamazdık” dedi.
GENÇ İŞÇİLER BÜYÜK DENEYİM KAZANDI
Genç işçilerin az zam alsalar da, bu süreçte büyük deneyim kazandığını belirten işçi, “Eskiden genç işçiler bu sendikal anlayışın çok farkında değildi. Sözleşme döneminde sendikacıların ikircikli tutumları ve eski işçilerle genç işçilerin daha fazla konuşma fırsatı bulması genç işçilerin de bu sendikal anlayışı farkına varmasını sağladı. Eski işçiler, sakal bırakma gibi eylemler yaptıklarını, bu nedenle sonuç alamadıklarını, ancak üretim durursa sonuç alınabileceğini anlattı. Bir de eski işçilerde eylemlere gitsek ne olur bu sendika bizi satar duygusu vardı. Çünkü bugüne kadar onu yaşamış. Genç işçiler de kazandık duygusu oluştu. ‘Greve çıkmadan bu zammı aldık. Greve çıksaydık daha yüksek zam alırdık’ diye düşünüyor. Bir çıta oluştu” diye konuştu.
VERGİ ADALETSİZLİĞİ İÇİN DE İŞ BIRAKALIM
“Fabrikada vergi adaletsizliğine de büyük tepki var” diyen bir diğer işçi de şöyle devam etti: “Ücretler arttı vergi dilimine daha çabuk gireceğiz. Eskinde 9’uncu, 10’uncu ayda ikinci vergi dilimine giriyorduk şimdi daha erken gireceğiz. Daha çok vergi kesintisi olacak.” “Vergilerin indirilmesi için yürüyüş yapalım” önerisini farklı yerlerde çalışan farklı işçilerden duyduğunu belirten işçi, “Sokağa bir kere çıktı ya. Oradan bir motivasyon kazandı herkes. ‘Grevimiz yasaklandığı halde biz böyle bir sözleşme imzalayabiliyorsak diğer şeyler için de sokağa inip kazanabiliriz’ diyor. Hükümete rağmen biz bu zammı aldık. İşçiler de eylem yapınca, sokağa çıkınca ‘hak alabiliyoruz’ duygusu oluştu. Vergilerle ilgili de iş bırakalım, sokağa çıkalım. Birkaç işçiden de emeklilik yaşının düşürülmesiyle ilgili benzer şeyler duydum” diye konuştu.