Erdoğan Alayumat tahliye edilmedi!
Haber ve fotoğrafları gerekçesiyle 'casusluk' suçlamasıyla yargılanan gazeteciler Erdoğan Alayumat ve Nuri Akman hakim karşısına çıktı.
Volkan PEKAL
Hatay
Haber takibi yaparken gözaltına alındıktan sonra haber ve fotoğrafları gerekçe gösterilerek tutuklanan kapatılan dihaber muhabirleri Erdoğan Alayumat ile tutuksuz yargılanan Nuri Akman, Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada ilk kez hakim karşısına çıktı. Mahkeme, Alayumat'ın tutukluluğunun, Nuri Akman'ın ise adli kontrol uygulamasının devamına karar verdi. Duruşma 25 Nisan tarihine ertelendi.
Duruşmaya tutuksuz yargılanan Akman, avukatı ve bazı tanıklar katıldı. Erdoğan Alayumat ise duruşmaya tutuklu bulunduğu Samsun Bafra T Tipi Kapalı Cezaevi'nden SEGBİS ile katıldı. TGS Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral da duruşmayı takip etti.
'CASUSLUK FAALİYETİ İSE BELGELERİ KİME GÖNDERMİŞİM?'
Mesleki faaliyetleri nedeniyle “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme” ve “Örgüte üye olma” iddialarından 45’er yıl hapis cezası ile yargılanan Alayumat ve Akman ifadelerinde dosyada örgüt üyeliği ve ajanlık suçlamasına konu olacak bir delil olmadığını ve dosyada gazetecilik faaliyeti dışında birşey olmadığını söylediler. Alayumat, "Casusluk olması için bilgileri bir örgütle ya da ülkeyle paylaşmam gerekir. Mail adresim, kimlere haber gönderdiğim belli. Casusluk faaliyetinde bulunduysam belgeleri kime nereye göndermişim? Yaptığım haberlere benzer haberler daha önce binlerce kez yapıldı. Benzer fotoğraflar binlerce kez yayınlandı. Devlet sırrıysa daha önce binlerce kere yayınlandı" dedi.
BİLGİSAYAR ÖN BELLEĞİNE KAYDOLAN FOTOĞRAFLAR DELİL
Bilgisayarının ön belleğinde kayıtlı olan fotoğrafların delil olarak dosyaya konulduğunu dile getiren Alayumat, "Gazetecilik reflekslerimi geliştirmek için okuduğum haberlerin fotğrafları, bilgisayarın hafızasından alınmış. Suriye'den okuduğum haberlerden seçilen örgüt üyelerinin fotoğrafları bana soruldu. Suriye'deki savaşın Türkiye'deki etkilerine dair haberler yaptım. Sınır duvarları, konvoy fotoğraflarını haberimde kullanmak için internet haber sitelerinden indirdim. Bu fotoğraflara benzer fotoğraflar internette aratılırsa buna benzer binlerce fotoğraf karşımıza çıkacaktır" dedi.
1 MAYIS AFİŞİ SUÇ DELİLİ
"MİT, cihatçı yetiştirip Suriye'ye gönderdi" şeklindeki yerel halkın iddialarına dayanarak yaptığı haberi tamamen gazetecilik refleksi ile yazdığını dile getiren Alayumat, yine buna dair daha önce de yüzlerce haber yapıldığını ifade etti. Geçmişte çevreyi kirletmekten idari para cezası verilen bir afişinin dosyada yasa dışı örgütten işlem yapılmış gibi gösterildiğini dile getiren Alayumat, afişini 1 Mayıs afişi olduğunu ve para cezası dışında bir işlem yapılmadığını söyledi.
İddianamede yer alan taş ocaklarının çevreye verdiği zararlarla ile ilgili haber ve örgüte dinamitlerin yerini gösterdiği iddiasına ilişkin dinlenen İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Ercüment Kimyon tanık olarak dinlendi. Alayumat'ın gazeteci olarak kendisiyle defalarca çevre ve kent sorunları konusunda röportaj yaptığını ifade eden Kimyon, taş ocağı haberini de sahada yaptıklarını, fotoğrafların uzaktan çekildiğini söyledi.
'EMNİYETTE DARBEDİLDİM'
Nuri Akman ifadesinde geçmişte yaşadığı soruşturma ve davalar gerekçe gösterilerek sanki yasadışı bir örgütün üyesi olarak hareket ettiği yönünde bir algı yaratılmaya çalışıldığını ifade etti. iddianamede geçen davaların daha önce katıldığı yasal, herhangi bir olayın çıkmadığı basın açıklamaları ve sosyal medya paylaşımları ile ilgili olduğunu söyleyen Akman, buradan da Osmaniye'ye gideceğini belirterek aynı algı ile Osmaniye'de de gözlatına alınabileceğini söyledi. Emniyet'te telefonunu istediği için 9-10 kişilik polisler tarafından darp edildiğini söyleyen Akman, kendisinden gözaltına alındıkları günlerde silahlı saldırıda hayatını kaybeden polisleri kendisinin öldürdüğünü söylemesi için baskı yapıldığını aktardı.
'SOMUT DELİL YOK'
Avukat Tugay Bek, savunmasında örgüt üyeliği ve casuslukla ilgili dosyada somut bir delil olmadığını söyledi. İddianamede yer alan "Sol kesimlere müzahir" ifadesini eleştiren Bek, "Bunun hukuki bir karşılığı yok. Sol kesimlere müzahir olmak suç mudur? İddia makamının tamamen kendi bilinç altındaki hususlara dayanarak bu şekilde ifade edilmiştir" dedi.
Ayrıca Bek, Alayumat'ın aynı iddianamede ilkokul mezunu olduğunu beyan etmesine rağmen, istihbarat bilgilerine dayanıldığı belirtilerek öğrencilik yıllarından itibaren örgütün gençlik yapılması içinde olduğu ve bu ilişkisini okuldan sonra da devam ettirdiği şeklindeki iddianın maddi gerçeklerden kopuk olduğunu ifade etti. Bek, örgüt üyeliği iddiasında da kanıt acziyeti olduğunu söyledi. Ajanlık faaliyeti için bir alıcı olması gerektiğinin altını çizen Bek, gazetecilerin telefon ve bilgisayarlarının iddia makamının elinde olduğunu ancak kime nasıl bilgi gönderdiklerine dair bir bilgi, belge olmadığını söyledi. İddia makamının Taşocağı iddiasında olduğu gibi fotoğraftan yola çıkarak fotoğraf üzerinde hayali iddialarda bulunduğunu ifade eden Bek, "Özellikle genel değerlendirme bölümü sanki başka bir iddianamede yanlışlıkla kopyalanmış gibi. Örgüt elemanlarından şehit diye bahsedildiği söyleniyor. Böyle bir şey söz konusu değil. Halka baskı yaparak eylemler organize ettikleri söyleniyor. 'Hangi olay, ne zaman?' sorularının yanıtı yok. 'Örgüt üyelerinin cenazeleri kaldırılıyor' deniyor. 'Kimin cenazesi ne zaman kaldırılmış?' sorusunun cevabı yok. 'Örgüte müzahir basın açıklamalarına katıldı' deniyor. Hangi basın açıklamaları olduğu belli değil. Herhangi bir delil yok" dedi.
MİT karargahı olduğu iddia edilen yerde Suriyelilere askeri Eğtim verildiği iddiasının Meral Akşener tarafından da iddia edildiğini dile getiren Bek, "Şimdi Meral Akşener'i ne ile suçlayacağız? Oranın MİT binası olduğu da belli değil ama varsayalım ki doğru. Fotoğraflar zaten binanın dışından. Bina çekilmiş, içeriye girip çekilmemiş. Dışarıdan, oradan geçenlerin çıplak gözle göreceği şeyler var fotğrafta" dedi.
Bu tutuklamanın tek nedeninin hükümetin istemediği haberler dışında tek tip haber yapılması için olduğunu dile getiren Bek, müvekkillerinin serbest bırakılmasını talep etti.
Kararını açıklayan mahkeme çekilen fotoğrafların devletin gizli kalması gereken nitelikte belgeler olup olmadığının ilgili mercilere sorulmasına, Alayumat'ın tutukluluğunun, Nuri Akman'ın ise adli kontrol uygulamasının devamına karar verdi. Duruşma 25 Nisan tarihine ertelendi.