Aladağ davasındaki tahliyelere tepkiler büyüyor

Aladağ davasında 6 sanıktan 4’ünün serbest bırakılmasına tepki gösteren Eğitim Sen MYK Üyesi Ahmet Karagöz, duruşmalarda bir tiyatro oynandığını belirtirken, Adana Barosu Başkanı Veli Küçük ise, “Bu faciada sorumluluğu ve kusuru bulunan herkes hak ettiği cezayı almalı” dedi.

Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılar Cemaatine ait kız öğrenci yurdunda 29 Kasım 2016’de çıkan yangında 11’i çocuk 12 kişinin yaşamını yitirmesi ile ilgili devam eden Kozan Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, 6 tutukludan 4’ü tahliye edildi. Tahliyelerin mahkeme heyetinin değişmesi ve bilirkişi raporunda sanıkların ikinci dereceden tali kusurlu olduğunun tespit edilmesinden sonra gelmesine birçok çevre tepki gösterdi.

‘SANIKLAR OLASI KAST SUÇUNDAN YARGILANMALI’

Tahliyelerle ilgili konuşan Adana Barosu Başkanı Avukat Veli Küçük, mahkemenin duruşmayı beklemeden ara karar verdiğini ve bilirkişi raporunda yurt müdürü ve dernek başkanının asli kusurlu olduklarının yer aldığını, dernek yöneticileri ile yurtta denetleme yapan Milli Eğitim denetçileri ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün de faciadan sorumlu olduklarını belirtti. Küçük, “Mevzuata uygun ve sağlıklı denetim yapmayan, eksiklere göz yumarak yurdun faaliyetine devam etmesine izin veren İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile yangına yeterli donanım ve araçla müdahale etmeyen itfaiye görevlilerinin de bilirkişi raporunda tali kusurlu görülmesi düşündürücüdür” diye konuştu. Küçük, “Bu üzücü sonucun ortaya çıkmasının nedeni; devlet yurdunun zamansız kapanması ve ekonomik durumu iyi olmayan yurttaşlarımızın çocuklarının, Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinin eliyle Süleymancılar Cemaatinin kucağına itilmesidir” dedi. Tahliye kararının kabul edilemez olduğunu belirten Küçük, “Yargılama esnasında mahkemede de ifade ettiğim gibi; dava konusu suçlama ihmal suretiyle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek değil, olası kast ile birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek suçudur. Bu ağır faciada sorumluluğu ve kusuru bulunan herkes hak ettiği cezayı almalıdır. Biz de kamusal, laik eğitimin önemine inanan, bunun temel hak olduğunu düşünen herkesi davaları takip etmeye çağırıyoruz” şeklinde konuştu.

‘DURUŞMALARDA BİR TİYATRO OYNANIYOR’

Davaya Eğitim Sen olarak müdahil olma taleplerinin reddedildiğini hatırlatan Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Ahmet Karagöz, süreci baştan beri takip ettiklerini ve izledikleri tüm duruşmalarda senaryosu önceden yazılmış bir tiyatro oyununun ötesini göremediklerini dile getirdi. “Adalet Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adeta sorumluları koruma ve kollama yarışına girdiler” diyen Karagöz, “Ölen çocuklar yoksul emekçi ailelerin çocuklarıydı. Evlat acısının ne olduğunu bilmeyenler; hep kaza, kader ve fıtrat olarak değerlendirir. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde şu an tutuklu olarak yargılananlar da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılacak ve bir süre sonra da beraat ettirileceklerdir. Gözü yaşlı annelerin tek talebi çocuklarının ölümünde kusuru olanların yargılanması ve cezalandırılmasıydı. Ancak çocukların ölümünde kusuru olanlar, kendi sorumluluklarını gizliyor. Eğitim Sen olarak davanın takipçisiyiz”diye konuştu. (Adana/MA)