AKP’li Ravza Kavakçı Kan, Deniz Yücel sorulunca sustu

Almanya merkezli yayın kuruluşu Deutsche Welle’ye (DW) mülakat veren AKP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakçı Kan, Gazeteci Deniz Yücel’in neden bir yıldır iddianamesiz tutuklu bulunduğunu açıklayamadı.

Ravza Kavakçı Kan, DW’de yayınlanan Conflict Zone programında Michel Friedman’ın sorularını yanıtladı. Karşısında Türkiye’deki gibi soru sormayan gazeteci olmayan Kavakçı programda zor anlar yaşadı.

Friedman, 14 Şubat 2017’de gözaltına alındıktan sonra tutuklanan ancak bir yıl olmasına rağmen hakkında henüz iddianame hazırlanmayan Deniz Yücel’in durumunu hatırlattı ve “Bir gazeteci, iddianame olmadan, savcı olmadan, mahkemeye çıkmadan bir yıldır cezaevinde. Bu insan haklarında uluslararası standartları yansıtıyor mu? Bir yıldan bahsediyoruz” diye sordu. Friedman, bu soruya  “Türkiye bir hukuk devletidir” diye yanıt veren Kavakçı’ya “Bir yıl, iddia makamı yok, suçlama yok” diye hatırlattı.

KAN GERİLDİ, SAVUNDU AMA AÇIKLAYAMADI

Kan sözlerine “Savcıların ellerinde dosyalar mevcut. Buna mahkeme karar verir” diye devam etti. Friedman ise, “İnsan haklarını temsil ediyorsunuz. Burada bir kişi ve daha fazlası var. Cezaevinde bir yıl, lütfen bana bir yanda insan haklarını savunurken diğer yanda da bir kişinin nedeni bilinmez bir şekilde bir yıldır cezaevinde kalmasının nasıl mümkün olduğunu açıklar mısınız?” diye sordu. Gergin anlar yaşayan Kan bu soruya da “Kendisine karşı deliller var, bu yüzden cezaevinde, kimse bir suçlama olmadan cezaevinde tutulmaz” yanıtını verdi. Friedman, ise Kan’a, “Gerçekler ortada, suçlama var mı, uluslararası insan hakları, yasalar ve prensipler bağlamında herhangi bir suçlama var mı yok mu” diye sorunda da, Kan, “Kimse kanunların üzerinde değildir, mahkemeler karar verecek, elimde davanın detayları yok” dedi. Bunun  üzerine Friedman, “Suçlama yok, mahkeme yok... Bir yıl” dedi ve ekledi. “İnsan hakları...”

BİR YILDIR İDDİANAME OLMADAN TUTUKLU

Hacker grubu RedHack’in sızdırdığı Enerji Bakanı Berat Albayrak’a ait e-postaların haberleştirilmesiyle ilgili altı gazeteci 25 Aralık 2016’da gözaltına alınmıştı.

Aynı soruşturmada daha sonra Almanya merkezli Die Welt’in Türkiye Muhabiri Deniz Yücel, kendi isteğiyle ifade vermeye gittiği emniyette 14 Şubat 2017’de gözaltına alınmış, 27 Şubat’ta da “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “Terör propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklanmıştı. Yücel’in dosyası daha sonra diğer gazetecilerden ayrılmıştı.

Bir yıldır Silivri Cezaevinde tutulan Deniz Yücel hakkındaki iddianame henüz hazırlanmadı.

290 gün boyunca bir hücrede tecritte tutulan Yücel’in tecridi, 12 Aralık 2017’de hafifletildi.  Hücresi değiştirilen Yücel, tek kişilik hücrede kalmaya devam etse de bir başka mahkum olan, Eski Habertürk Çalışanı Oğuz Usluer ile ortak bir avluyu paylaşmaya başladı

AKP AİHM’DE TUTUKLULUĞU SAVUNDU

Yücel’in avukatları geçen 2017 yılının nisan ayında Yücel’in hakim karşısına çıkarılmayışı ve tecrit koşullarında tutulması gerekçesi ile AİHM’ye başvurmuştu. Yücel’in şikayeti ile ilgili AKP Hükümeti, mahkemeden iki kez ek süre istemişti. Son olarak AİHM’nin Türkiye’ye verdiği süre 24 Ekim’de dolmuş, AİHM Türkiye’ye 28 Kasım’a kadar ikinci kez süre tanımıştı.

AİHM’nin tanıdığı sürenin dolmasına kısa bir süre kala Yücel’in şikayetiyle ilgili 51 sayfalık savunmasını mahkemeye ileten AKP Hükümeti, gazetecinin tutukluluğunu savunarak bunun “gerekli ve orantılı” olduğunu iddia etmişti. Gönderilen metinde, “Deniz Yücel’in terör örgütlerinin amaçları ile uyumlu hareket ettiği, terör örgütlerinin lehine propaganda yaptığı, Kürt ve Türk toplumları arasındaki anlaşmazlıkları kışkırtma amaçlı davranışlarda bulunduğu” şüphesinin oluştuğu iddia edildi. Ayrıca savunmada, Yücel’in Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın e-postalarına siber saldırı düzenleyen bir hacker grubu ile de iletişimi olduğu öne sürüldü. (MEDYA SERVİSİ)