Savaş bir halk sağlığı sorunudur

Tıp Fakültesi'nden Öğrenciler
Mersin Üniversitesi

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Afrin'e başlattığı askeri operasyona karşı barış çağrısı yaptıkları için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından "terör seviciler" ifadesiyle hedef gösterilen Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) Merkez Konseyi üyelerine ev baskınları düzenlendi ve 11 üye gözaltına alındı. Ayrıca TTB Genel Merkezine de baskın düzenlenip arama yapıldı. Biz hekim adayları da bizi çok yakından ilgilendiren bu olaylarla ilgili konuştuk ve bu görüşlerimizi paylaşmak istedik.

HEKİM, SAVAŞ ÇIĞIRTKANLIĞI YAPMAZ

Görevi yaşatmak olan; din, dil, ırk, ideoloji ayrımı yapmaksızın hayat kurtarmakla yükümlü olduğumuz bir mesleğimiz var bizlerin. Bizler TTB'nin açıklamasında olduğu gibi yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensuplarıyız. Sağlığı savunmak için barışı da savunmak gerekir. Savaş çığırtkanlığı yapmak, savaşı, operasyonları desteklemek hekimlikle ters düşer, çelişkilidir.
Savaş çığırtkanlığı yapanların; kahraman, yerli ve milli; bizlerin yani barış savunucularının, vatan haini olarak ilan edilmesi asla kabul edilemez.  
7 Haziran seçimlerindeki kayıp, dış politikaların başarısızlığı, kötü ekonomik gidişat, artan işsizlik hükümet tarafından savaş politikaları ile örtülmeye çalışılıyor. Afrin operasyonu da bunun bir örneğidir. 2019'a yaklaşırken hükümet, tabandaki oy kaybından ve işçi grevlerinin patlak vermesinden korkmuş olacak ki "Zeytin Dalı''(savaşın yıkıcılığını ve haksızlığını operasyona bu adı vererek ortadan kaldırmaya çalışıyorlar) Operasyonu ile milli bir kutup oluşturmaya,bu kutbun dışında kalanları sindirmeye, ötekileştirmeye,vatan haini ilan etmeye çalışıyor. Ve bunu yaparken de birincil görevi yaşatmak olan ve barış diyen hekimleri, savaşa karşı çıkan hekimleri dahi terörist ilan edip gözaltına almaktan çekinmiyor.

GENÇLİK YAŞAMI VE BARIŞI SAVUNMALI

Kendi çıkarları için savaşa başvuranlar, milli duyguları da kabartarak kitlelerden destek görmek istiyorlar. İfade özgürlüğünü, muhalefeti, düşünceyi, bilimi, sağlığı yasaklıyorlar. Hekimlik kimliğimizi bir kenara bıraksak bile gençlik olarak insanca bir yaşamı savunmak gibi bir görevimiz olduğunun farkındayız. Ve bunun mücadelesini bu karanlık günler geçene kadar vereceğiz, vermeliyiz. Onların yaratmak istediği korkuyla onlar gibi olmamak için mücadele etmeliyiz.

SERMAYENİN DEĞİL HALKIN DOKTORLARIYIZ

Biz genç tabipler bugün ve daima TTB’nin yanında, başımız dik bir şekilde barışı savunmaya devam edeceğiz. Çünkü biz her türlü savaşın insanlığı, insan sağlığını, bilimi geriye götürdüğünü biliyoruz. Çünkü biz barış istediği için suçlu duruma düşürülmenin insanlığa ihanet olduğunu biliyoruz. Çünkü biz sermayenin değil halkın doktorlarıyız.