İZBAN’da tarife değişikliğine itiraz!

İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu yılın başında toplu ulaşım ücretlerine yaptığı yüzde 10’luk zamdan sonra şimdi de İZBAN’da 15 Şubat 2018 tarihinden itibaren yeni bir ‘ücretlendirme’ tarifesine geçecek. TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu  yazılı bir açıklama yaparak, kilometre bazlı olacak yeni uygulamanın geri çekilmesini talep etti.

Açıklamada İzmirli yurttaşların temel hakkı olan ulaşım haklarının kullanımlarında zorluklar yaşanacağı dile getirilerek, “İZBAN’da 15 Şubat 2018 tarihinden itibaren geçilecek yeni tarifeyle, 136 kilometre uzunluğundaki ve 40 istasyondan oluşan hatta 25 kilometre üzerindeki yolculuklar için standart ücretlendirme haricinde, gidilen her bir kilometre için 7 kuruşluk bir ödeme öngörülüyor. Hepimiz biliyoruz ki; özellikle de kentlerde ulaşım yurttaşlar için temel bir hak, belediyeler için kamusal bir görevdir. Bu nedenle ulaşım hizmeti veren kamu kurumlarının bu hizmetten kâr elde etmesi beklenemez” dendi.

‘SOSYAL BELEDİYECİLİKLE BAĞDAŞMIYOR’

Açıklamada,  “Yeni tarifeyle İZBAN’a binerken ulaşım kartlarından en uzak mesafeye göre para çekilecek, yurttaşların indikleri istasyondan çıkarken geri yükleme validatörlerine kartlarını okutmalarıyla varsa geri yükleme sağlanacaktır. Böylelikle hem girişte hem çıkışta validatörler önünde kuyruk ve karmaşa yaşanacaktır. Kartlarını çıkışta unutkanlık vb. çeşitli sebeplerle validatöre okutamayan vatandaşların parası haksız yere belediye kasasına girecektir” bilgilerine yer verildi. 

Ayrıca, kent içi ulaşımda özellikle raylı sistemde mesafeye göre ücretlendirmenin sosyal belediyecilik anlayışıyla bağdaşmayan bir yaklaşım olduğu vurgulandı.

İSTANBUL, ANKARA MODELİ İZMİR’E UYMAZ!

İstanbul, Ankara gibi sosyal belediyecilik iddiası olmayan, rantçı belediye anlayışının hakim olduğu illerde uygulanan yöntemin İzmir’e yakışmadığı ifadesinin yer aldığı Koordinasyon Kurulu açıklamasında şu çağrı yapıldı:  “TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu olarak, İzmir Büyükşehir Belediyesini kentlinin ulaşım hakkına, bütçesine, kent kültürüne zarar verecek ve kamu yararı olmadığı açık olan bu ücret tarifesinden vazgeçmeye, öğrenciler, işçiler, iktidarın politikalarıyla zaten ziyadesiyle yoksullaştırılmış kitlelerin üzerindeki ekonomik baskıya katkı sunmamaya davet ediyoruz” (İzmir/EVRENSEL)